Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

KOÇ BURCU İNSANI HİCRET ETMELİ

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 14 Haziran 2017 Çarşamba 12:13:23
 

-4-
Burçları temel özellikleriyle ele almaya Koç Burcu’yla başlayacağız. Burçlarda, burç insanının ana özelliklerini söylerken hep “Müstakilen VAR ve Muhtar” iddiasıyla başlayacağız. Çünkü en önemli ayırıcı özellik o. Sonra bir yöntem takip edeceğiz. Ama o yöntem burçlar işlendikçe de olgunlaşacak ve ilerleyecek. Dolayısıyla, konunun tamamında yöntem çalışmış ve ortaya çıkmış olacak. Her bir burcun girişinde o burç insanının tanrısal kavgalar kriterini, yani onun tanrısal kavgalarının hangi burç insanıyla olduğunu belirteceğiz.
Önyargılar ve edep
Tanrısal kavga ile ilgili, her bir burç için geçerli bir açıklama yapalım. Dolayısıyla, bunu burçlarda çok kısa söyleyip geçeceğiz. Tanrısal kavga nedir? Eğer kişi tanrısal kavgalara dûniHİ algı ile yaklaşırsa bu ona demek istiyor ki, bu kişilerden uzak dur, bunlarla karşılaşırsan dikkatli ol. Tartışabilirsin, geçinemeyebilirsin, uyuşmayan yanlarınız olur. “Yıldızımız barışmadı” diyorlar ya, yıldızınız barışmaz demek isterler. Aslında böylece bir önyargı oluştururlar. Kişi daha baştan “Senin burcun ne?” der. Yengeç. “Eyvah!” der ve daha tanımadan ondan kaçar. İşte önyargıyı da başardılar. Eğer bir kişi tanrısal kavgalar burçlarına dûniHİ algıyla değil de Billâhi anlamda imanla yaklaşırsa bundan ne anlayacak? Biraz önce değindiğimiz yaklaşımlar dünyadaki genel dûniHİ kanıdır, esfele sâfiliyn olaydır. Peki, Billahi bakarsa? O zaman tanrısal kavgalar kapsamındaki burçlar onun için o kadar önemlidir ki. Eğer Allah’a talipse “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasından da kurtulmak istiyor ama onun ne olduğunu tam anlayamıyorsa, tanrısal kavgaları olduğu burçlarla irtibatta olsa birbirlerinin tanrı iddialı yanlarını o kadar kolay görebilir, tanır, o tanrılık iddiasından nefret eder ve onu bırakabilirler. Yani o bile yararlanmak içindir!
Kendilerine çok edebli geldiği için bir mübareğe sormuşlar; ey mübarek, bu edebi nereden öğrendiniz? “Edepsizlerden öğrendim” demiş. Edebi bir cümleyle tarif edelim: Edeb, Allah’a karşı “Ben de Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasında bulunmamaktır. Bu kadar. Ayağını oraya koyman, başını buraya koyman, yere yatman değildir edeb. Senin fiziksel hareketlerinin, giyinik veya çıplak olmanın Allah’a karşı edepte birinci derece itibarıyla ne anlamı var! “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasında değilsen o zaman Allah’a karşı edeblisin demektir. Niye? Çünkü dersin ki; “Şehadet ederim ki ancak Allah Müstakilen VAR ve Muhtardır.” Edeb budur. Ona “Bunu kimden öğrendin?” diyorlar. “Edepsizlerden” diyor, yani “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasında bulunanlardan öğrendiğini söylüyor. İşte size tanrısal kavga alanı! Edeb öğrenmek istersen “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddialarını izlersin.
Esfele safiliyn mânâlı burç özellikleri
o kişinin küfrüdür

Her bir burçta isimlerini verip geçeceğimiz tanrısal kavgalar burçları konusuna kişi dûniHİ idrakla bakarsa, ona “Sakın bunlarla evlenmeyin” önerisi de yapılır. Esfele sâfiliynde hiç bir şey çare değildir! Hangi burçtan kaçarsanız kaçın, hangi burca giderseniz gidin, sonunuz hüsrandır. Çok mutlu gibi görünüp yaşasanız bile sonunuz hüsrandır. Hiç fark etmez. Evleneceği zaman kişi Billahi anlamdaysa burcu hiç önemli değildir. Neden? Çünkü Billahi imanda olanın esfele safiliyn mânâlı burç özellikleri olmaz.  Esfele safiliyn mânâlı burç özellikleri o kişinin küfrüdür. Dolayısıyla Billahi anlamda imanlı olanın böyle bir küfrü yoktur; onun Astronomik Pozisyon’dan kaynaklanan açılımı vardır ama küfrü yoktur. Astronomik Pozisyon verileriyle olan açılımın dûniHİ algı ve zann’larıyla küfre dönüştürülmüş hallerini kendisinde temizlemiştir. Kalbini marazdan temizlemiş olduğu için artık onun özelliği Kalb-i Seliym’dir.
 1. KOÇ BURCU (21 Mart – 19 Nisan)
Koç Burcu’nun tanrısal kavgaları Yengeç, Terazi ve Oğlak burçları arasındadır.
“Müstakilen VAR ve Muhtar” iddiasına çok sadıktır. “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasını koruyor, savunuyor, önemsiyor, statüsünü yükseltmek istiyor, öncü, lider yapmak istiyor. Yani küfrüne çok sadık! “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası ile ne demek istediğimizi bilerek küfrü yakalayın. Yani Koç Burcu küfrüne sâdık, küfrünü koruyor, küfrünü savunuyor, çok önemsiyor ve küfrünün statüsünü yükseltmek istiyor. Hatta o küfrü öncü yapmak, lider yapmak istiyor. Koç Burcu insanının küfrüne yol açan kibri dünyayı sevmek, dünyaya düşkünlük ve dünyadan ayrılmak korkusuyla et-kemik örneği oluşturur.
“Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası ile kendi adına söylediği “BEN”in ve dûniHİ mânâda hürriyetinin hayranıdır. Bu hayranlıkta diğer burçlara göre önde olandır. Koç Burcu insanı küfrüne böylesine sâdık ve hayrandır, küfrüne âşıktır. Bu sakıncalı durum esfele sâfiliyn aynasında şöyle gözükür: Koç Burcu insanı kendisini çok önemser, egosu yüksektir, daima her konuda lider olmak ister. Bu yorumu yapanlar onu övüyor mu, yeriyor mu belli değil! Ama şunu yapıyor; Koç Burcu insanını oyalıyor.
“Müstakilen VARIM ve Muhtarım”
 iddiasında hayata karşı çok hırslı ve arzuludur

Kendi adına söylediği “BEN”e diğer “BEN”lerin teslim olmasını, sözünün dinlenmesini ister. Kendisinin daima doğruyu gören ve bilen olduğunu zanneder. Kendisine akıl verilmesinden hiç hoşlanmaz. Onları ukalâ, hadlerini bilmeyen olarak görür. “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasında hayata karşı çok hırslı ve arzuludur, istediklerini mutlaka elde etmelidir. Bakın ilâhı tarif ediyoruz, işte böyle bir ilâh! Koç Burcu insanı için “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası bakımından bu sıraladıklarımız bir kişide aynen var ama o bu özellikleri sergilediği hayat tarzına müslümanlık amelleri eklemiş, onu geçiniz lütfen. Böyle yapmakla doğru yolu bulmuş olmaz, amelleri boşa gider. Anlattığımız bu küfre müslümanlık amellerini monte etmekle kişi kurtulamaz.
Diğer bazı özelliklerine bakarak tanımaya devam edelim. DûniHİ algı ile bakınca Koç Burcu insanına “Yenilikler peşinde koşan birisidir” denilmektedir. Oysa bu durum, Koç Burcu insanının “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasıyla kendi adına söylediği “BEN”in tatminsizlik duygusudur, şükretmek nedir bilemediğinin tarifidir. Tatminsizlikle daima yeni şeyler peşinde koşar, ancak ne aradığını kendisi de tanımlayamaz. Bu sebeple, “Bu da değil!” diyerek yeni heveslere girer. Yani rahatlık ve memnuniyet kavramlarıyla mutluluğu birbiriyle karıştırmaktadır.
DûniHİ algı ve zann’larına göre, Koç Burcu erkekleri kazaklığı sever ve uygular. Bu ne demektir biliyor musunuz? DûniHİ algı yorumcuları böyle söylüyor ama bu ne demektir? Bu durum, Koç Burcu insanının “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasıyla kendi adına söylediği “BEN”in çizdiği tanrısal alan sınırlarını faşist duygularla şiddet kullanarak savunmasıdır.
Esfele sâfiliyn aynası Koç Burcu için “Sevilmek onu başarılı yapar” der. Koç Burcu insanı sevilince başarılı olurmuş. Bu ne demektir biliyor musunuz? Kendi adına söylediği “BEN” takdiminin takdir edilmesini, “Sana bağlıyım” denilmesini, ilâhlığının okşanmasını istiyor demektir.
Kıskançtır. Bu, kendi adına söylediği “BEN”in diğer “BEN”lerle çeşitli statüleri kıyaslaması sonucu oluşan fesatlığından kaynaklanan hırçınlığıdır.
Acelecidir. Yani küfür açısından o insan dünyacıdır, dünya nimetlerini önemser demektir.
Zekidir. Esfele sâfiliyn aynasında zeki görünür, kıyas yeteneği yüksektir, fark edebilir ama dûniHİ algısı yüzünden Hakk konularını akledemez demektir.
“Evhamlıdır, kuruntuludur” denmesi ise şu mânâya gelir: DûniHİ algının zanlarla hayatı kontrolüne alması demektir. Burç özelliğinde “Kuruntuludur, evhamlıdır” denildiğinde anlarız ki dûniHİ algı ve zann’ları o kişiyi ele geçirmiştir, artık onu zanlar yönetiyor demektir. Yani çekilmez bir insan!
İçinde, gizlisinde hep bir ölüm korkusu vardır. Bu, dûniHİ algı ile dünyaya çok bağlı demektir. Buradan çıkan özellikleri vardır; hasta olmaktan korkar. Hasta olursa da dûniHİ çareler arar. Yaşlanmaktan korkar. Ama kendince yıllara meydan okur. O ilâh sporu önemser, çünkü onu hasta olmamak, yaşlanmamak, ölmemek için çare görür.
“Müstakilen VARIM ve Muhtarım”
iddiasını besleyen ikilik

Koç Burcu insanında “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasını besleyen ikiliğe de bakalım. Koç Burcu insanı kendi adına söylediği “BEN”in sözü dinlenmeyince, plânları aksayınca, tanrısal alanlarına saldırı olunca çok çabuk öfkelenir. Mürekkep balığının korunmak için mürekkep salması gibi tanrısal alanlarının sınırlarına öfke fışkırtır, gözü bir şey görmez. Ve öfkeyle kalkıp zararla oturur. Sonra da “Çabuk sinirleniyorum ama sinirim çabuk geçer” diye saçmalar. O tanrısal iddiayı besleyen bir diğer alan cinsel platformdur. Onunla ilgili şimdilik fazla bilgi vermeyeceğiz ama cinsel platformun onun ilâhlığını nasıl desteklediğini, nasıl beslediğini görelim. Koç Burcu insanı cinsel çekiciliğini göstermeyi sever. Kibrini cinsellik vasıtasıyla sergilerken önce kendisini kendisi beğenir ve “Söyle ayna söyle…” diyerek kibrini coşturur ve besler. Kadınlar daha çok erkeklerle arkadaşlık yapmayı tercih eder. Koç erkekleri de çapkındır. Bu özelliklerden sonra, elinizi vicdanınıza koyarak değerlendirirseniz, cinsellik platformundan bu ilâh iddialı insanın nasıl yararlandığını izaha gerek var mı?
Koç Burcunun şu özelliklerine de bakalım: Sorumluluk almaktan kaçar. Kendisini hiç hatalı görmez. Başkalarını suçlar. Empati yeteneği zayıftır. Bunlardan çıkan toplu sonuç şudur: “Müstakilen VAR ve Muhtarım” iddiası bu kişide hâkimken ve bu saydığımız özellikler de baskınken, böyle bir fikir hamalına, bu insana nefs mücadelesini anlatsanız ne ifade eder? Kendisini hiç hatalı görmüyorken nefs-i levvâmeye girebilir mi? Ve o hep başkalarını suçlar. Dikkatinizi çekmek isterim ki “Kendisini hatalı görmez, başkalarını suçlar” özelliği, inkârcıların ahiret hesabındaki bir davranışlarının dünyadaki izi ve kokusudur.
Koç Burcu insanının reçetesi nedir?
Öyleyse Koç Burcu insanı için reçete nedir? Şimdi onu tekrar edelim. “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasının ne olduğunu öğrenmeli ve derhal bu iddiadan vazgeçmelidir. DûniHİ algının ne olduğunu öğrenip bir an önce dûniHİ algı ve zann’larına sırtını dönüp hanif olmalıdır. Burç özelliklerini baskılamak yerine Billâhi anlamda iman kulvarına hicret ettirmelidir.
Hicrete bir misal verelim. Koç Burcu insanının önemli özelliklerinden birisi merak etmesidir, merak etme özelliği yüksektir. Ama bu özelliğini dûniHİ algı ve zann’larıyla değerlendirir. Merak yeteneği DûniHİ algı ve zann’larıyla değerlendirilirse kişi ne yapar? En fazla insanları merak eder. Esfele sâfiliyin hayatın merakıyla meşguldür, merakını o alanda kullanır. Onun bu özelliği, adına sohbet veya sosyalleşme denilen dedikodu malzemeleri için çok işe yarar ve böylece kişinin bu özelliği onun küfrünü artırır.
Eğer bu yanlışını fark etti ve üzüldüyse, “Ben iyi insan olmalıyım, bu merak yüzünden başıma neler geliyor, merak etmemeliyim” der ve merak duygusunu baskılayarak o yeteneği köreltir. Oysa merak kaydı ona Hakk’ı bulması için verilmiştir ve çok elzemdir. Bu sebepten merak Billâhi alana hicret ettirilmeli ve dûniHİ algıdan kurtarılmalıdır. Ondaki bir özelliğin hicretine “merak”ı örnek verdik, diğer özellikleri de böyle düşünebilirsiniz.
Koç Burcu insanını bir ilâh olarak öyle bir tarif ettik ve öyle özellikler sıraladık ki Koç Burcu’yla arkadaşlık yapmaktan korktunuz. Ama Koç Burcu insanının bir de aralanmış kapıları vardır, o aralanmış kapıları da bu özelliklerinden öğreniriz. Buraya kadar onun ilâh yapısını tanımladık. O kendini zaten dûniHİ algı ve zann’ları sebebiyle ilâh iddiası ile yaşarken buldu. Onun oradan çıkabilmesi için aralanmış kapıları vardır, o kapıları değerlendirmesi gerekir veya ona bir yardım eden varsa o yardım edenin o kapılar üzerinden hareket etmesi gerekir.
Paylaşımımıza Koç Burcu insanının o aralanmış kapıları ile devam edeceğiz.

Burçlar ve Küfürler-4-

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER