Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

KOMANDO TABURUMUZ KOSOVA’DA

Bugün bağımsız birer devlet olan Makedonya, Hırvatistan, Slovenya, Karadağ, Bosna-Hersek ve Sırbistan, dağılan Yugoslavya’ya bağlı cumhuriyetler idi. Kosova ve Voyvodina bölgeleri ise, Sırbistan’ın özerk bölgeleri idi. Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte Sırbistan Cumhuriyeti, özerk bölgelerin özerkliğinin kaldırılmasına karar verdi. Macarların yaşadıkları Voyvodina bu karara tepki göstermedi ama, Müslüman Kosova o kararı tanımadığı gibi, çok geçmeden bağımsızlığını ilan etti.
Tito’nun güçlü bir devlet haline getirdiği Yugoslavya’nın bütün askeri gücüne Sırbistan el koymuştu ve bu gücüne güvenerek, Kosova’ya baskı üzerine baskı uyguladı ve hatta birçok Kosovalı kardeşlerimizi şehit ettiler. Bunun üzerine T.C.Devleti, Kosovalı kardeşlerimizi Sırp vahşetinden korumak için, Kosova’ya silah ve teçhizatı ile birlikte asker gönderdi.
Kosova’nın Prizren şehrinin Mamuşa kasabasında oluşturulan karargâh o tarihten itibaren, Kosova için bir güvence oldu. O arada NATO tüm silahlı kuvvetleriyle Sırpların üzerine giderek, onları sindirdi ve geri çekilmek zorunda bıraktı.
Kuşkusuz T.C. ve bazı ülkeler, Kosova’nın bağımsızlığını tanıdılar ama, hâlâ birçok ülke, resmen tanımadıkları gibi, Sırpları da şımartmaya devam ettiler.
Derken, uluslararası medya tarafından dünyaya şu haberler yayıldı:
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Borrell, Slovakya’nın başkenti Bratislava’da düzenlenen Bratislava Küresel Güvenlik Forumu (GLOBSEC) marjında, Kosova Başbakanı Albin Kurti ve AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak ile görüştü. Borrell, Twitter hesabındaki paylaşımında Kurti ve Lajcak ile yaptığı görüşmede, Kosova’nın kuzeyindeki gerilimi ele aldıklarını duyurdu. Borrell, paylaşımında, “Mevcut durum tehlikeli ve sürdürülemez. Varılan anlaşmanın uygulanmasına ilişkin çalışmalarımıza geri dönebilmek için acilen gerilimin azaltılmasına ve diyalog yoluyla bir çözüme ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurti de Borrell ve Lajcak’ı etiketlediği Twitter paylaşımında, “Sırp milislerinin polise, (NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü) KFOR askerlerine ve gazetecilere yönelik saldırılarının kabul edilemez olduğu tekrar belirtildi.” ifadesini kullandı.
Kosova Başbakanı Kurti, paylaşımında ayrıca, “İleriye giden yol demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Temel Anlaşma’nın eksiksiz ve hızlı bir şekilde uygulanmasına dayanmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
Lajcak ise GLOBSEC kapsamında, “Batı Balkanlar’daki durumu ve Kosova’nın kuzeyindeki gerilim” üzerine görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade ettiği Twitter paylaşımında, “Acilen siyasi bir çözüme ihtiyacımız var. Şiddet kabul edilemez.” ifadelerine yer verdi.
Kosova’nın kuzeyinde Sırpların yoğun olduğu Zveçan, Zubin Potok ve Leposaviç belediyelerinde 23 Nisan’da yapılan yerel seçimleri kazanan Arnavut belediye başkanlarının göreve başlaması 26 Mayıs’ta Kosovalı Sırplar tarafından protesto edilmişti.
Bölgede protestoların sürmesi üzerine Kosova polisi ve KFOR, belediye binalarını tel örgülerle çevirmiş ve bölgedeki personel sayısını artırmıştı.
Arnavut belediye başkanlarını korumak için bölgeye gönderilen Kosova polisi ile Kosovalı Sırplar arasında arbede yaşanmış, 29 Mayıs’ta da belediye binalarını koruyan KFOR askerleriyle Kosovalı Sırpların karşı karşıya gelmesi sonucu 30 KFOR askeri yaralanmıştı.Sırbistan da ordusunu Kosova sınırına yerleştirme kararı almıştı. Sırbistan, 2008’de bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor. Bu arada, bölgede 26 Mayıs’ta başlayan gösteriler bugün de devam ediyor.
Kosova’da egemen zümre Arnavut ama, orada Sırplar da yaşıyorlar. Bu Sırplar, oradaki Arnavut hakimiyetine karşı çıkarak, zaman zaman olay çıkarıyorlar. Nitekim silahlı çatışmaya ramak kalan bu olaylar üzerine Devletimiz de NATO da, Sırplar’a bir kez daha ders vermek amacı ile Mamuşa’daki Sultan Murat Kışlasına bir komando taburu gönderdi. Bu konuda M.S.B.’mız yaptığı açıklamada; “Türkiye’nin BM, NATO, AB ve AGİT görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamayı sürdürdüğü” belirtildi. Bu bağlamda Türkiye ile ortak tarihi ve kültürel değerlerin bulunduğu Balkanlar’daki gelişmelerin de yakından takip edildiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Türkiye, son günlerde dost ve kardeş Kosova’nın kuzeyinde gerçekleşen, bölgesel güvenlik ve istikrara zarar veren olayların diyalog yoluyla çözümü için yapıcı bir tutum sergilemekte ve taraflara itidal çağrısında bulunmaktadır. Kosova’da meydana gelen olaylar sonrası NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığı/Napoli (İtalya) tarafından yapılan talebe istinaden daha önce NATO Kosova Gücüne tahsisli olan 65’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığımıza (Lüleburgaz) bağlı bir komando taburu ihtiyat birliği olarak görevlendirilmiştir. Görevlendirilen birliğimizin 4-5 Haziran 2023’e kadar Kosova’da bulunan Sultan Murat Kışlası’na intikali için gerekli hazırlıklara başlanmıştır.”
Ve Taburumuz şu anda Kosova’daki kışlasında, Genelkurmay Başkanlığımızın emirlerine amadedir.
Burada yeri gelmişken belirtmek isterim ki; Balkanlarda, bir zamanlar Osmanlı-Türk Devletine tabi olan tüm insanların dostu ve adeta koruyucu meleği, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.
Ben Kosova’ya yaptığım gezilerde Sultan Murat Kışlamızı ziyaret ederek, orada görevli subay ve astsubaylar ile kısa-uzun sohbetlerde bulundum. Bu kışlada görevli olan tüm askerlerimiz, görevlerini kendi ülkemizde yapan meslektaşlarından farksız bir yaşantı içindedirler.
Temennim, bölgedeki olaylar yeni bir savaşa dönüşmez. Aksi halde, komando birliğimiz, Kosovalı kardeşlerimizi korumak için oradadır!…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti