AKÜ’de rektörlük seçimleri -II – Kocatepe Gazetesi

5 Şubat 2015 Perşembe 02:00:00
  (Dünden Devamı)
Çıkan yalan yanlış haberlerle yaratılmaya çalışılan yanlış bir algıya da açıklık getirelim. Kimi “çok bilen yazarcıklar” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Abdullah Gül’ün atadığı hiçbir rektörü yeniden atamadığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Kasım 2014 tarihinde yaptığı ilk 14 rektör atamasında 14’te 6’ı rektörü yeniden atadı. 9 Aralık 2014’teki 6 rektör atamasında ise, 6’da 4 mevcut rektörleri yeniden atadı. Yani Abdullah Gül’ün atadığı rektörleri bir kez daha atadı. Bu bilgilerden sonuçla yazılan, çizilen, yaratılmaya çalışılan algı operasyonlarına inanmamak gerekiyor. Her adayın aynı oranda şansı var. Her aday şu an eşit şartta. Ve hiçbir aday henüz söz almadı. Sözün özü; teşkilatın desteğini alanlara, siyasilerle olan fotoğraflarla yaratılmaya çalışılan algılara ya da hemen her üniversite seçiminde pek çok adayın kullandığı “Ankara tamam” söylemlerine itibar etmemek gerekiyor. Atanmasının kesin olduğunu belirten aday, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğünü kanıtlamadan hiçbir söyleme inanmamak gerekiyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin durumuna geçmeden önce son bir bilgi vermek gerekirse rektör adayı olabilmek için hiçbir yere başvurmak gerekmiyor. Hatta aday olmak bile gerekmiyor. Rektörlük yarışında olmak için profesör olmak yeterli… Seçimin geçerli olabilmesi için ise en az 6 kişinin yarışması tek şart. Yarışan 6 aday yoksa yönetim; eksik aday sayısı kadar profesörden aday olup kendilerine oy vermelerini isteyerek, 6 aday sayısının tamamlanmasını yani seçimin yasallığını sağlayabilir. Öte yandan son gün hatta sandık başında 5-10 hatta 100 öğretim üyesi birleşip orada olmayan, durumdan habersiz bir profesörün adını yazarak onu aday yapabilirler. Kısacası üniversitelerde seçim, her türlü sonuca açık.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin durumuna bakacak olursak; oy kullanma hakkına sahip hocaların büyük bir kısmı sessiz. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Hocalarda, “yanlış adayın yanında yer almama” isteği nedeniyle bekleme hali söz konusu. Çünkü muhalif bir adayı desteklemek 4 yıl ilerleyememe, asistan veya ders alamama gibi sonuçlara neden oluyor. Gerçi AKÜ’deki adayların büyük bir kısmı, seçilirlerse bu uygulamaya son vereceklerini taahhüt ettiler. Adaylar hem internet sitelerinde hem de adaylık açıklamalarında bu konuya yer verdiler. Mustafa Solak’ın internet sitesi yok ancak diğer adaylar Hasan Çimen, Hakkı Yazıcı, İbrahim Demirkan ve Kasım Turhan’ın sitelerinde özlük hakları ve ayrım yapılmayacağı ile ilgili taahhütleri bulunuyor. Sanırız AKÜ’deki tüm öğretim üyeleri tarafından bu taahhütler kayıt altına alınmıştır.
Üniversitede sessizliğini koruyan öğretim üyelerinin büyük bir çoğunluğu halen Ak Parti’nin bir adayı işaret edeceğine ya da son anda sürpriz bir adayın geleceğine ya da adaylığını açıklayacağına inanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir üniversiteye, o üniversite dışından bir rektör atadığını şu ana kadar görmedik. Bu nedenle dışarıdan konuşulan adayların şansı tartışılır. Adı geçen adaylardan AKÜ’den ayrıldıktan gittiği üniversitede, iyi bir konumda olan Prof. Dr. Muhsin Konuk’un da dönmeyi düşünmediği, ayrıca ekibinin de dağıldığı rivayetler arasında. Dışarıdan gelebilecek adaylardan; AKÜ kökenli, İzmir Kuzey Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği görevini kendi isteğiyle bırakan Prof. Dr. Osman Nuri Dilek’in ise, kendisini arayanlara AKÜ’ye aday olmayı düşünmediğini söylediği yönünde bilgiler mevcut.
Ara ara Kütahya Milletvekili Prof. Dr. Vural Kavuncu’nun aday olacağı iddiaları ortaya atılıyor. Oğlunun AKÜ’de Tıpta Uzmanlık Eğitimine başlaması sonrası, babasının aday olduğu söylentileri yayılmaya çalışılıyor. Kütahya’nın geçen dönem 4 Ak Parti milletvekili çıkardı. Ancak Kütahya’nın Kavuncu dışındaki diğer üç Ak Partili milletvekilinden ikisi 3 dönem kuralına takılıyor. İdris Bal’ın da cemaat nedeniyle Ak Parti’ye cephe alınca bu dönemden gelecek döneme aday olabilecek tek Ak Parti milletvekili Vural Kavuncu. İddialar üzerine Kavuncu kendisiyle iletişime geçenlere; rektör adayı olmadığı milletvekili adayı olduğunu aktarıyor.
Son günlerde AKÜ’de konuşulan bir konu da, “Tıp’çı bir aday çıkıp, teşkilatın desteğini de alıp, muhalifleri yanına toplayacak” dedikodusu da çok inandırıcı gelmiyor. Hem Tıp Fakültesinin bölünmüşlüğü hem de tıp oyların bir kısmının Gülen Cemaati kökenli olması bu ihtimali zayıflatıyor. Öte yandan teşkilatın seçime dahili noktasında Balıkesir Üniversitesi örneğini daha önce açıklamıştık. Bu durumda AKÜ’nün yola mevcut adaylarla devam edeceği ve adaylardan birinin rektör olacağı sonucunu çıkartmak mümkün.
NOT: Bu yazı kaleme alındığında; Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Zakir Avşar henüz adaylığını açıklamamıştı… Dün Zakir Avşar’ın da adaylığını açıklamasıyla AKÜ’deki dengelerin nasıl değişeceği kısa süre içinde netlik kazanacak… (Devamı yarın)