Temmuz-Ağustoslarda çok sıcak oluyor Alanya geceleri.
Yerlileri soruyor: “Neden bırakıp geldiniz yayla ve yüksekleri?”

Bu mevsimde onların çoğu artık yaylaya çıkıyorlar.
Sadece şehirde kalanlar ise işleri çok olanlar.

Yer, yurt yok. Otel, motel, pansiyon, ful hepten dolu.
Çadırlar kaplamış plajları, parkları, sağı ve de solu.

Caddelerden geçilmiyor, her taraf çok sıkışık.
Yetmiş iki millet var yerli ve yabancı da karışık.

Arabalar, kazalar bu sıkışıklığında çabası.
Çoğuna sorarsan zavallıdır! Hiç de yoktur parası!…

Aslında genelde şuursuzca, fuzuli harcamalar.
Ucunda biraz özenti ve de biraz gösteriş de var.

Dışarıdan gelenler yurdumuzu tanısın ve hoşça gelsin.
Sele, serpe dolaşsın, biraz katkıda bulunsun, eğlenerek de gezsin.

Şuursuz gidişimiz var, ne bayram biliyoruz, ne de seyran.
Bazen hiç umurumuza gelmiyor, yanıverse bile cihan.

Balkondan dinliyor, izliyorum, bu Alanya gecelerini
Birbirine karışmış, beyin tırmalayan o müzik seslerini!

Her otelde animasyonlar, müzikler, maytaplar, eğlenceler.
Her çeşit içki meze bolca, rıhtımda mehtap turları ve de neler, neler.

Onca hengâme gürültülerin yanında bir de klima uğultuları.
Beraber bastırıyor ve duyurmuyor okunan ezanları.

Bana sorarsanız bu mevsimde bir Afyon gecesini ben.
Bin Alanya gecesine bile hiç mi hiç, kesinlikle değişmem.
27-8-2018