Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Atatürk’ün ardından – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 10 Kasım 2011 Perşembe 02:00:00
  Kurban Bayramı günlerinde ithal hayvancılığın yerli hayvancılığı bitirdiği, “Beyaz Türkler” olarak adlandırılan bazı “entel-dantel” tiplerin Kurban ibadetiyle ilgili alaycı tavırları tartışıldığı gibi tartışma konuları arasıda “Atatürk diktatör müydü, değil miydi” konusu da yer buldu.
Bu konuları medyada takip ettik hep birlikte. Öfkelenenler olduğu gibi alkış tutanlar olduğunu da gördük. Bugün 10 Kasım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi aleme uğurlandığı günün yıldönümü.
Diyanet Dergisi’nin birkaç yıl önceye ait bir sayısında, ‘Atatürk’te Peygamber Sevgisi’ni anlatılan bir yazı okuduk geçenlerde. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından çıkarılan Diyanet Dergisi’nde emekli öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. A. Vehbi Ecer’in, ”Atatürk’te Peygamber Sevgisi” başlıklı yazısında, yaşanan olaylarla Atatürk’ün Hazreti Muhammed’e (S.A.V) duyduğu sevgi ve saygı anlatılıyor. ”Beğenilen, değer verilen, önemli görülen şey sevilir. Atatürk’ün beğendiği, saygı duyduğu, değer verdiği, takdir ettiği en büyük insan Peygamberimiz Hazreti Muhammed idi” ifadesinin yer aldığı yazıda, Atatürk’ün Hazreti Muhammed’in (S.A.V) büyüklüğüne dil uzatanları affet-mediğine dikkat çekilerek yaşanan şu olaya yer veriliyor:
”Allah ve Peygamber konuları ulu orta Atatürk’ün yanında tartışma konusu yapılamazdı. Bir gece sofrada sohbet sırasında Peygamber’i tenkit ederek Atatürk’e yaranacağını zanneden birisinin konuşmasını kızgın bir şekilde elini masaya vurarak, keser ve ‘bu konuyu kapatın… Peygamber’i küçültmek isterseniz, kendiniz küçülürsünüz!’ der.” Atatürk’ün, 1926 yılında yaptığı bir konuşmada Hazreti Muhammed’in (S.A.V) adının unutulmayacağını vurguladığı belirtilerek, konuşmasında, ”O, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. O’nun izinden bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür” ifadelerini kullandığına dikkat çekiliyor.
Atatürk’ün 1 Kasım 1924’te yaptığı konuşmada, Hazreti Muhammed’in (S.A.V) kabilesi tarafından sevilen bir kişi ve nasıl peygamber olduğunu anlattığı belirtilerek, konuşmadan şu örnek cümleler veriliyor: ”Son peygamber olan Muhammed Mustafa, 1394 sene evvel Rumi nisan içinde rebiülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi sabaha doğru tan yeri ağarırken doğdu… Hazreti Muhammed eyyam-ı sabavet (çocukluk günleri) ve şebabeti (gençliği) geçirdi. Fakat henüz peygamber olmadı. Yüzü nuranî (ışıklı, saygı uyandıran) sözü ruhanî, reşit, rüiyette bibedel (görünüşte emsalsiz), sözüne sadık ve halim, mürüvvetçe (iyilikseverlikte) saire faik (başkalarına üstün) olan Muhammed Mustafa, evvela bu evsaf-ı mahsusa (özel nitelik) ve mütemayizesiyle (sivrilmesiyle…) kabilesi içinde Muhammed’ül-Emîn (güvenilir Muhammed) oldu.
Muhammed Mustafa, peygamber olmadan evvel kavminin muhabbetine, hürmetine, itimadına mazhar oldu. Ondan sonra ancak 40 yaşında nübüvvet ve 43 yaşında risalet (peygamberlik) geldi. Fahr-i alem Efendimiz namütanahî (sonsuzca) tehlikeler içinde, bipayan (tükenmez) mihnetler ve meşakkatler karşısında 20 sene çalıştı ve din-i İslamı tesise ait vazife-i peygamberisini ifaya muvaffak olduktan sonra vasıl-ı ala-yı illiyyin (cennetin en yüce yerine erişen) oldu.”
Peygamber Efendimiz’e böylesine muhabbet besleyen ve bugün inancından, soyuna kadar neredeyse her şeyi tartışılır hale gelen Büyük Lider Atatürk’ün büyüklüğüne yönelik birkaç hatırlatmada daha bulunalım isterseniz vefat yıldönümünde..
Atatürk dünyada `başöğretmen’ sıfatlı tek liderdir. Bir geometri kitabı yazmıştır. Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve 48 tane geometri teriminin (Türkçe) isim babası bizzat Mustafa Kemal Atatürk’tür. Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim bulunmaktadır. ”Atatürk” çiçeği’nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden doktor Kirk Landın koymuştur ve bu çiçek tüm dünyada bu isimle üretilip satılmaktadır. Yunan başkomutanı Trikopis, hiçbir zorlama ve baskı olmadan her 29 Ekim’de Atina’daki Türk büyükelçili-ğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçmiştir ve saygı duruşunda bulunmuştur. Atatürk ”Mimber” adında bir gazete çıkartmış ve 52 sayı yayımlanmıştı. Kurtuluş Savaşı’nda rütbe alan bir çok kadın askerle-rimizden dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimiz olmuştur. Üst teğmen Kara Fatma 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmıştır. Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı düşünüyor musunuz?” diye sorulduğunda Atatürk “Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz, üye olmak için, davet gelirse düşünürüz” demiştir. Ve bunun üzerine BM yasasının değiştirilerek üyeliğe davet edilen ilk ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. 1938’de, General McArthur’un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; “Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal’i görmek için neler vermezdim” demiştir. 1996’da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; “Bütün ömrüm boyunca Türkiye’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm” yazdırılmıştır. 1938’de Ata`nın ölümünde Tahran gazetesinde yayınlanan bir şiirde; “Allah bir ül-keye yardım etmek isterse onun elinden tutmak isterse başına Mustafa Kemal gibi lider getirir” denilmiştir. 2000’de ABD Başkanı Clinton milenyum mesajında; ” Milenyumun hiç şüphe yoktur ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Çünkü o yılın değil asrın lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir” demiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti