Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

ESKİLERDEN BİR ANI – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 24 Ağustos 2017 Perşembe 13:20:34
 

Gazetemizin kıdemli köşe yazarlarından Muzaffer Taşdelen Hocamız geçtiğimiz günlerde Afyonkarahisar’daki “cenazeye sabah ziyareti” adetini yazdı komşu sütunlarda. Muzaffer Hocamız yıllar önce de bu konuya değinmiş, yazısı geniş yankı bulmuştu. Özetle şehrimizdeki cenaze törenleri sonrasındaki bir adetten bahsetmiş, cenazenin defnedildiği günün ertesi sabahında, sabah namazı sonrasında yapılan kabristan ziyaretinin güzelliğine dikkat çekmiş, aynı şekilde sabah ziyareti sonrasındaki çorba faslını eleştirmişti Muzaffer Hoca.
Zaman zaman hemşehrilerimiz arasında hep eleştiri vesilesi olmuştur bu konu. Kabristana yapılan sabah ziyareti herkesçe kabul edilirken, sonrasındaki çorba faslı tartışılmıştır. Bunun detaylarını Muzaffer Taşdelen yazdı, o nedenle biz tekrar etmeye gerek duymuyoruz.
Muzaffer Taşdelen’in yazısı vesilesiyle bu adetin geçmişiyle ilgili duyduklarımızı, öğrendiklerimizi aktarmak isteriz sizlere. Şehrimizin yakın tarihine birebir vakıf, “yaşayan tarih” denilebilecek isimlerden Bahattin Şemşimoğlu amcamız (Allah hayırlı ömür versin) 90’ına merdiven dayayan büyüklerimizden. Afyonkarahisar’ın son 70-80 yılına ait bilgileri kendisinden edinmek mümkün. Cenazelerin ardından yapılan sabah ziyaretleriyle ilgili bir sohbet esnasında Bahattin Amca aile büyüklerinden bu geleneğin başlangıcıyla ilgili duyduklarını bizlere aktardı. Buna göre, günümüzden 150 yıl kadar önce Afyonkarahisar’da bir çok din adamının yetişmesinde katkısı olan bir din büyüğü vefat eder. Alim zatın cenazesi şehirdeki hemen hemen tüm din adamlarını katılımı ile defnedilir. Aynı günün gecesinde vefat ettiği sanılan zat, bazı öğrencilerinin rüyasında zuhur ederek, hayatta olduğunun haberini verir. Aynı rüyayı görüp sabah namazı sonrasında kabristana giden öğrencileri, hocalarının mezarından sesler geldiğini işitince hemen mezarı açarlar. Böylece rüyadaki alametle alim zat yeniden hayata döner. Bu durum tüm din adamlarının bilgisi dahilinde gerçekleştiğinden dolayı, tekrar böylesi bir olayın yaşanmaması için, vefat ettiği sanılanın vefat etmemesi ihtimaline karşılık cenazelerin defninden sonra sabah ziyaretleri usulüne karar kılınır. O zamandan bu zamana bu adet, başka yerlerde eşi görülmeyen bir şekilde şehrimizin bir geleneği olarak devam etmektedir.
Bahattin Şemşimoğlu’nun bu anlatımı üzerine aynı mecliste hazır bulunan şehrimizin en yaşlı avukatlarından Metin Gürer amca da bu olaya yönelik şöyle bir tespitte bulundu: “Adli tıpta vefatın katileşmesi için bir çok kanıta ihtiyaç duyulur. Yani kişiye kesin olarak öldü demek için 10’dan fazla emareye bakmak gerekir. İnsanın nabzı sıfır sevilerine yaklaşabilir ama durmaz, sonrasında nabız yeniden yükselebilir. Eskiden nefesin devam edip etmediği için öldüğünden şüphe edilenin burnuna ayna tutulur ve buğulanma kontrol edilirdi. Bu anlatılan olayda da alim zatın nabzı yavaşlamış, ölüm emarelerinden bazıları görülmüş ama ölüm gerçekleşmemiş olabilir. Eski zamanda bunu anlamak çok kolay değildir. Öldü diye defnedilmiş, defnedilen zatın nabzı sonradan normale dönmüş olabilir”
İşte; Afyonkarahisar’a has bir adet olarak cenazelerin defninden sonra gerçekleşen sabah ziyareti adetinin ardında yatan gerekçeler bunlar olabilir. Biz burada kayıt altına alalım da, ilerleyen zamanda belki birileri merak eder.

 

BİR ANI DAHA

 

Yine güncel bir olayın ardından Avukat Metin Gürer amcanın anlattığı geçmişe ait bir hatırayı paylaşalım bu vesile ile. Malumunuz, birkaç gündür Emirdağ’da bir eşeğin vahşice öldürülmesi olayı var gündemde. İnsan demeye bin şahit gereken mahluklar işkence ettikleri eşeği burada anlatmak istemediğimiz şekilde katlettiler. Olay Türkiye çapında yankı buldu, Afyonkarahisar’ın adına leke düşürüldü.
Oysa geçmişte Afyonkarahisar’da hayvan haklarını korumaya yönelik öyle olaylar var ki, bugünkü insan görünümlü yaratıklara aynen uygulamak gerekir.
Afyonkarahisar Belediyesi’nin 1930’lu, 40’lı, 50’li yıllardaki İtfaiye Kumandanı şehrin en saygı duyulan isimlerinden birisidir. İsmi Hulusi Açıkgöz… Öyle disiplinli, öyle dirayetli bir adam ki çarşıya çıktığından Belediye reisinden fazla hürmet görür, esnaf ceketinin düğmesini ilikler. İtfaiye Kumandanı aynı zamanda şehrin Zabıta Amiridir. Kapısının önünde oturan esnafa zabıta tarafından ceza yazdırır. Kendisi bir esnaf dostunun kapısının önünde otururken, kendisine ve esnaf arkadaşına ceza yazmadan geçen zabıta memuru hakkında işlem yapar, kendisine de ceza yazar. Öyle bir insandır.
Merhum Hulusi Açıkgöz’ü kısaca tanıdıktan sonra Av. Metin Gürer amcanın naklettiğine hikayeyi aktaralım: “Biz Dumlupınar İlkokulunda öğrenciyiz. Okulumuzun Belediye binasının hemen yanında olması nedeniyle Belediye önünde oynuyoruz. Bir gün baktık ki itfaiye erleri seferber olmuşlar, sanki tatbikat var. İtfaiyenin uzun merdivenleri kuruldu, iki kolundan itfaiye erlerinin tuttuğu bir vatandaş meydana getirildi. Başlarında İtfaiye Kumandanı Hulusi Bey var. Vatandaş etmeyin, eylemeyin dese de nafile. İtfaiye merdivenleri kuruldu Kumandan’ın “yatırın, bağlayın ayaklarından” talimatı ile vatandaş yere yatırıldı, urgan iki ayağından bağlandı. Anlaşılıyor ki adamı ayaklarından itfaiye merdivenine asacaklar. Yalvar-yakardan, bir daha yapmayacağım sözlerinden sonra adamı merdivene asmadan bıraktılar. Bu da sana ders olsun, bir daha yapma ha uyarıları ile vatandaşı bıraktılar. Sonradan öğrendik ki köyden şehre gelen vatandaş iki kazı ayaklarından bağlayıp merkebinin terkisine asmış, şehre kadar hayvanları böyle getirmiş. Şehrin girişinde de zabıtaya yakalanmış. Sen hayvanlara nasıl böyle zulmedersin diye, aynı şekilde ayaklarından asma tehdidiyle vatandaşa bir ders vermişler. Vatandaş ayaklarından asılmadı ama, asılacakmış gibi son noktaya gelenekadar dersi verildi.”
Av. Metin Gürer’in tanığı olduğu yaşanmış hikaye böyle… 1959 yılında aramızdan ayrılan Afyonkarahisar’ın İtfaiye Kumandanı ve Zabıta amiri (yerel deyişle etfayi gumandanı) Hulusi Açıkgöz’ün hayvana fazla yük yükleyenlere kestiği ceza makbuzları da arşivlerde yerini koruyor.
Öylesi günlerden, bugün hepimizi üzen haberlere rastladığımız günlere gelmişiz. Allah istikbalimizi hayr eylesin…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti