Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

HARAM GÖNLÜ KARARTIR – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 5 Mayıs 2014 Pazartesi 03:00:00
  Allah–ü Teâlâ, Kur’ân–ı kerim’de Mü’minûn suresinde şöyle buyuruyor:
Ey peygamberler! Temiz (helâl) şeylerden yiyin ve sâlih amel işleyin!” (Mü’minin: 51) “Bir de mallarınızı aranızda haksız yollarla (kumar, hırsızlık, dolandırıcılık, cebir, çapulculuk, emanete hıyanet gibi haksız yollarla) yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, bile bile, (haksız yere) haram yollardan (yalancı şahitlik yaparak, yalan yere yemin ederek) yemek için o malları hâkimlere (reis ve idarecilere rüşvet olarak) aktarmayın. (Bakara 2/188; krş. 4/29] (H.T. Feyizli Feyzü’l-Furkan Meali)
Bu çağrı Sevgili Peygamberimizin şahsında tüm insanlara yapılmış genel bir çağrıdır. İşte, Rasûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bunun için; “Helâl kazanmak her müslümana farzdır” buyurdu ve yine buyurdu ki:
“Bir kimse, hiç haram karıştırmadan, kırk gün helâl yerse, Allah–ü Teâlâ, O’nun kalbini nûr ile doldurur. Kalbine, nehirler gibi hikmet akıtır. Dünya muhabbetini, kalbinden giderir.”
Eski Türkler helal lokma, helal kazanç ve alın terine büyük önem verirler, haksız kazançtan, haramdan şiddetle kaçınırlardı. İnsanın kazancı “Ananın ak sütü gibi helal ve temiz” olmalıydı. Çocuk anne rahmine besmele ile düşmeli ve helal lokma ile beslenmeliydi. Haram lokma ile beslenmek kötülüğün başlıca sebebi olarak görülürdü. Kutadgu Bilig’de haram konusunda şöyle denilmektedir: “Harama el uzatma, kendini gözet; ey hükümdar, iyi bil ki, haram gönülü karartır.” (5347. beyit) “Başkasının malını alma ve kan dökme; ölüm döşeğinde insan bu iki günah yüzünden inler.” (Kutadgu Bilig 1395. Beyit) , “Ey şöhretli insan, takva sahibi olmak istersen, helal ye, nasibini helalden al.” (5348. b.) Türk töresi aç gözlü olmayı hoş karşılamaz. “Aç gözlü kimseye zenginliğin bir faydası yoktur; ey gönlü tok olan aç gözlüye acı.” (5388. b.) “Aç gözlüye bütün dünya malı az gelir; olana kanaat eden kimsenin ömrü saadet içinde geçer.” (5389. b.) “Gözü aç olan insan kara toprağın tozu gözüne doluncaya kadar mala doymaz.” (5390. b.) Türk töresi insanın nefsini, hava ve hevesini kontrol altında tutmasını ister. “Gayret et, akıl ile hava ve hevesini zapt ve rapt altına al; kendisini hava ve hevese kaptıran kimsenin hayatı heder olur.” (5403. b.) “Sen meniden türemişsin “ben” deme; sen “ben” dersen, bak işte değerin.” (5413. b) “Nefsinin esiri olma, nefse uymak esirliktir. Onun esiri olma .” (1438. b) “….İyi kanun koy; kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken ölmüş demektir.” (1458. b.) “Fakirliğe düşmek ve daima zengin kalmak istersen, hiç bir vakit zina etmemeğe gayret et.” (4409. b.)
Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilig adlı eserinde şöyle der:
“Zenginliğin başı tok gözlü olmaktır.” (Kutadgu Bilig 5385. Beyit) “Gözü aç olan bütün dünyayı elde etse bile, ona zengin denilmez, denilemez” (5386. Beyit) “Fakir derler, fakir olan kimdir; fakir istediği kadar zengin olsun, aç gözlü olan kimsedir.” (K.B. 5387. B.”
“Ele, Bele ve Dile Sahip Olmak”
İnsanın eli, her türlü iyilik ve kötülüğün uygulayıcısıdır. İnsan eline sahip olamazsa bir öfkede kâtil bir tamahkârlıkla da hırsız olur. Oysa Allah eli, çalmak, çırpmak, dövmek ve öldürmek için değil, üretmek, başkalarına vermek ve sevmek için yaratmıştır.
Dil de böyledir. Allah dili, yalan söylemek, iftira atmak, sövmek ve kötü söz söylemek için değil, iyi ve güzel söz söylemek, iyiliği emretmek, kötülüğü nehyetmek için yaratmıştır. Bele sahip olmakta namusumuza, şerefimize sahip olmak şeklinde anlatılmıştır. Onun içindir ki Hacı Bektâşı Veli:
“Eline, beline ve diline sahip ol” buyurmuştur. Ele, bele ve dile sahip olmak aynı zamanda tasavvufun da temelini oluşturur. Ele, bele ve dile sahip olmaktan bir başka maksat ise; Ele, vatana, devlete; Dile, Türkçeye; Bele, töreye sahip çıkmaktır.
Sevgili Peygamberimiz müslümanı :“Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir” (Tirmizî, Îmân, 12) şeklinde târif etmiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti