Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

KADININ ANA BABASINA DÜŞEN GÖREVLER

Muharrem Günay 25 Ağustos 2018 Cumartesi 12:45:00
 

Sağlıklı bir ailenin oluşmasında hem erkeğin hem de kadının anne ve babasına düşen görevler vardır. Kaynana ve kaynatalar gelinlerine ve damatlarına kendi öz evlatları gibi muamele etmek durumundadırlar. Bilhassa eve gelen gelinin Allah’ın bir emaneti olduğu akıldan çıkarılmamalı ve bu emanet konusunda titiz davranılmalıdır. Kaynanalar bir zamanlar kendilerinin de gelin olduklarını, gelinlerin de bir zaman sonra çocuklarını evlendirdikleri zaman kaynana olacaklarını unutmamaları ve ona göre birbirlerine davranmaları gerekir. Bir birlerini seven ve sayan eşler babalarını ve annelerini de karşılıklı olarak sever ve sayarlar. Bu hususta daha çok gelinlerin dikkatli olması ve kocasının anne ve babasına saygıda kusur etmemesi gerekir.
Evlenecek genç kızlarımızın ve kadınlarımızın anne ve babalarına düşen önemli görevler vardır. Bunların başında evlilik ve cinsi hayat ve gusül başta olmak üzere önemli dini konular gelmektedir. Bu konuları çocuklarımıza iyice öğretmeliyiz. Bunun yanında kız tarafının anne ve babası kızına fazla yüz vermeyecek ve kızına eşiyle ve eşinin ailesi ile iyi geçinmesini tavsiye edecektir. Haricet-ül Ferazi’nin kızı Esma, kızını evlendirirken ona şöyle der:
“Sen içinde yetiştiğin yuvadan çıkıp tanımadığın bir yatağa giriyor ve bilmediğin bir arkadaşa varıyorsun. Sen ona yer ol ki o sana gök olsun. Onu hiç bir zaman gücendirme ki, seni üzmesin. Ondan uzak kalma ki seni unutmasın. Sana sokulursa sen de ona yaklaş. Burnunu, kulağını, gözünü, ağzını muhafaza et, senden yalnız güzel koku alsın, sadece güzel söz duysun ve sırf güzel şey görsün.”
Peygamberimiz Hz. Aişe validemizle tartışmıştı, araya Hz. Ebu Bekir’i hakem koymuşlar. Hz.Ebu Bekir (r.a.) Peygamberimizin Ayşe’ye (r.anha.) “Sen mi konuşacaksın, yoksa benmi konuşacağım “ diye sorunca Hz. Ayşe Peygamberimize. “Sen konuş, fakat sadece doğruyu söyle” dedi. Bu söze sinirlenen Ebu Bekir kızına sert bir tokat atarak ağzını kanattı ve ona “Ey nefsinin dostu! O doğrudan başka bir söz söyler mi ki“ dedi. Dayağı yiyen Hz.Aişe validemiz hemen Peygamberimizin arkasına geçti O’na sığındı. Peygamberimiz de Ebu Bekir’e “Seni bunun için çağırmamıştık ve böyle yapmanı istememiştik” dedi. Buradaki Ebu Bekir (ra)in davranışı ve Aişe validemizin kocasının yani peygamberimizin arkasına saklanması tüm kız babalarına örnek olmalıdır. “Kızını dövmeyen dizini döver. “ atasözü boşuna söylenmemiştir.
Son yıllarda ülkemizde boşanma olaylarında artış yaşanmaktadır. Gençler ufak tefek geçimsizlikleri, anlaşmazlıkları bahâne ederek hemen boşanmayı tercih etmektedirler. Talak yani boşanma Allah’ın en sevmediği helal işlerdendir. Eşler birbirlerine karşı, sabırlı, anlayışlı ve hoşgörülü olmalı ve yuva yıkmamalıdırlar. Bu konuda özellikle kız ana ve babaları daha duyarlı olmalı ve kızlarına yüz vermemelidirler. Boşanan ve parçalanan her aile sorun demektir. Bu sorunların başında anası babası sağ olduğu halde öksüz ve yetim durumuna düşen çocuklar gelmektedir. Boşanmadan en çok çocuklar etkilenmekte ve toplumda problemli çocuklar çoğalmaktadır. Evlilik çocuk oyuncağı değildir. Aile en ciddi ve kutsal bir müessesedir, toplumun temelidir. Bu temel ne kadar sağlam olursa toplum da o ölçüde sağlam olur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti