Kalpten Kalbe Bir Bağ – Kocatepe Gazetesi

1 Kasım 2013 Cuma 02:00:00
  Selamün Aleyküm Değerli Okurlarım…
Yeni bir yazımda sizlerle buluştuğum için mutluyum. Son günlerde yazılarımın ana teması tasavvuf bildiğiniz üzere. Bugün yine aynı temayı çok ilginç bir versiyonla işleyeceğiz.
Bilim adamlarının telepati, farklı bir yaklaşımla razonans olarak adlandırdığı kalpten kalbe iletişimi konuşmak istiyorum sizlerle.
Pierre Frankch adlı bilim adamının keşfettiği Razons bilimi, kalbinizde isteklerinizi ve fikirlerinizi kuvvetli tutmak ve hayallerinizi gerçekleştirmenize ortak kişilerle bu yolla bağlantı kurmayı sağlamaktan bahsetmektedir içerik olarak.
Fikri ilk ortaya attığında üzerinde çok fazla yorumlar yapıldı bahsi geçen şahıs çok ünlü oldu ve insanların bunu nasıl yapacağı konusunda öğütler verdi. Evrene pozitif enerji göndererek evrenden bunu pozitif olarak geri almak kavramlarından bahsedildi. Batı medeniyetini benimsemiş ve batı medeniyeti özentili zihniyetler bunu hemen öğrendi, benimsedi, uyguladı. Hayatlarında da bir değişiklik oldu mu bilmem, olmuş olsaydı herhalde tüm dünya bunu keşfeder herkes mutlu mutlu dolaşırdı.
Peki tasavvufla bağlantısı nedir? Yüzde yüz bağlantısı var hatta bu keşfin İslami tasavvufumuzdan öğreneceği çok şey var. Kalpten kalbe bağlantı kurmak dedikleri olay yüzyıllar öncesinde Peygamber Efendimiz’den Hz Ebubekir ve Hz Ali’ye miras kalmıştır ve yüzyıllardır İslam büyüklerinin talebeleriyle kurduğu bir bağdır kalpten kalbe bağ. Yani Arapçasıyla rabıta, Türkçesiyle bağ. Şimdi Avrupalılarda razonans demiş, ilk defa kendileri bulmuş gibi bir gurur var bilim adamının yüzünde bu kısmı çok komik.
İslam alimleri ve evliyaullah taleberiyle sık sık kalpten kalbe bağ kurar onlarla halleşirler, birbirlerinden dua isterler. Bu bilim adamının evrene pozitif enerji göndermek dediği şey ise bizde “müslüman Allah’tan ümidini kesmez”e karşılık gelse gerek. Müslüman Allah’tan ümidini kesmez sıkıntılı hallerini başkalarına yaygara yaparak imtihanına isyan edip kullara Allah Teala’yı şikayet etmez. Bir de razonansta dileklerin kesin gerçek olması var, işte bu da tam bizlik. Allah Teala hiçbir duayı geri çevirmez ya, ahirette ya da dünyada mutlaka karşılığını verir, duayı yaptıktan sonra geri kalan gerçekleşeceği günü beklemek.
Bir de telepati dedikleri şey var örneğin, tam ben de seni arayacaktım sen beni aradın ya da kesin ben şunu şunu yaşayacağım dersin yaşarsın mesela. İşte bu da Allah Teala’nın o anki ilhamlarıdır tam olarak. Bu konuyu eğer Allah Teala’nın Alim sıfatından bihaber yorumlamak isterseniz rabıtaya razonans Rabbin ilhamlarına da telepati der geçersiniz. Bir gayem var şu an bu yazıyı yazarken gönlümden geçirdiğim Pierre Frankch’a mürşitlerin bu keşfi yüzyıllardır bildiğini ve İslam’la bunu zenginleştirebileceğini söylemek. Yüzündeki ifadeyi o an görmek isterdim, küçümsemek için söylemiyorum güzel bir keşif yapmış ancak geliştirilmesi gerekiyor. Kim bilir belki onunda İslam’la tanışmasının vakti gelmiştir, olamaz mı? olabilir…
Bana bir gün daha katlandığınız için sizlere teşekkür ediyorum Saygılar… Allah’ın selamı bereketi üzerinize olsun…