Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

KOÇ BURCU’NUN KURTULUŞU VE BOĞA BURCU’NUN HİCRET GEREKTİREN YÖNLERİ

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 15 Haziran 2017 Perşembe 12:37:55
 

-5-
Koç Burcu insana ait özellikler onun için nasıl bir kurtuluş kapısıdır, bir bakalım:
Meraklıdır, ilim konularına açıktır, soru sormayı sever. Birlikte çalışan bu üç özellik onun aralı olan kapısıdır. Yani Hakk yolu merak etmesi, bu konuda sorular sorması, cevaplarını bulmak üzere araştırma yapması ve okuması Koç Burcu için, bu aralanmış kapı yüzünden, kolay olabilir.
Koç Burcu kinci değildir. Bu da onun aralanmış kapısıdır. Böylece Allah’tan nefret edenlerden olmayabilir ve öğrendiği Hakk bilgilerini kolay sindirir. Esfele safiliyn yaşantıda kincilik nedir biliyor musunuz? DûniHİ algı ve zann’larıyla kincilik özelliğini açığa çıkaran ve bu özelliği küfre asker yapan insan, bu kinciliğini derinlemesine inceleyebilirse görecektir ki aslında Allah’tan ve kader gerçeğinden nefret etmektedir.
Bir diğer aralık kapı: Koç Burcu insanı ikiyüzlü davranmaz. Eğer bu kişi Billahi imana talip olursa, yani “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasından vazgeçerse, “ikiyüzlü davranmaz” özelliği yüzünden münafık olmak tehlikesinden korunur.
Bir kapı da şudur: Koç Burcu insanının enerjisi yüksektir. Çevresindekilere cesaret verir, onları teşvik eder, eğlencelidir. Bu aralık kapı nedeniyle cemaatin değerini bilir ve inananların önde gideni olur.
Eğer Koç Burcu insanı Allah’ı tanımaya ve O’nun rızasına uygun yaşamaya talip ise bir an önce şunu da yapmalıdır: DûniHİ algı ve zann’larıyla kendi içine yerleştirdiği koç sembollü hayvanı kurban bayramında keseceği kurban mânâsının içerisinde kurban etmeli ve kurb (Allah’a yakınlık) sağlamalıdır.
Burçlar ve Küfürler’i tanımaya bir sonraki burç ile devam ediyoruz:
2. BOĞA BURCU (20 Nisan – 20 Mayıs)
Boğa Burcu insanının tanrısal kavgaları Aslan, Akrep ve Kova burçlarıyladır.
Boğa Burcu insanı “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası ile kendisini kendi adına “BEN” diye ne ölçüde takdim etmişse, yani dûniHİ mânâda hürriyeti ne kadarsa o statüye razıdır. Burçların “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasının özellikleri ile birbirlerinden ayrıldıklarını daha önce vurgulamıştık. Örneğin Koç Burcu “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasının statüsüne razı olmayan, onu yükseltmek isteyen, ona hayran, onu koruyan, önemseyen, onun önemsenmesini isteyen bir özellik sergiliyordu. Koç Burcu insanı böyle iken Boğa Burcu’nun özelliği başkadır. İkisi de duniHİ algı ile kendi adlarına “BEN” demektedir ama Boğa Burcu insanı kendisine kendi namına “BEN” dediğinde ne kadar bir iddia ile “BEN” demişse, iddiası ne kadarsa ona razıdır. Yani Boğa Burcu var olanı korumak, var olanı kaybetmemek ister; bir diğer ifadeyle söylersek, Boğa Burcu insanı kendini ne kadar bir küfrün içinde bulduysa o küfrü korumaya çalışır, onu korur.
Bir diğer özellikleri, bunlar “mutluluk yönetimi”ni bilmeyenlerdendir. Memnuniyet ve rahatlığı mutluluk zannettikleri için kendi memnuniyet ve rahatlıklarının güvencesi olarak servet sahibi olmayı, parayı, malı mülkü çok önemserler. Hiç tanımadığı mutluluk hissini ise iki yönlü değerlendirirler: Fiziki olarak servetle, soyut mânâda ise damak lezzetiyle. Boğa Burcu insanı mutluluk dediği şeyi kendince bu ikisiyle yaşar. Elbette, gerçeği fark etmez de böyle yaşarsa ve böyle de ölürse, dünyayı bu değerlendirişi yüzünden dünyadan ayrılmak ona zor ve acılı olur.
Boğa Burcu insanının küfrünün kıvamını görmek üzere şu özelliklerine de bakalım:
Çok kuvvetli inatçıdır, çok kuvvetli tutucudur. Elbette ki bu inatçılık ve tutuculuk dûniHİ algı altında açılacak ve zannlara dönüşecektir; bu zannlarının da inatçısı ve tutucusu olacaktır. Yani küfrünün muhafazakârı olacaktır.
Boğa Burcu insanının kibri (müstakilen Varım ve Muhtarım iddiasına dayalı bakış açısı) onun bu inatçılık ve tutuculuk yanıyla et-kemik örneği oluşturmuştur. Bu et-kemik özelliğin onda oluşturduğu açılımlar vardır. Mesela bu küfür muhafazakârlığına şu özellik eklenir; bu kişide mânâ kavramı zor şekillenir. Boğa Burcu insanında mânâ kavramı zor şekillendiği için, böyle bir tutuculuğu, böyle bir muhafazakârlığı da varsa o kişi gördüğü kadar düşünebilir, düşündüğü kadar göremez. Bu özelliği yüzünden kuvvetli materyalist olur. Elbette hayal de kuramaz! Hayal kuramayan özelliği de bunun peşinden gelir ve Boğa Burcu’nda hipoteze, tefekküre kapalı bir yapı çıkar.
Tutucu, inatçı, küfrünün muhafazakârı özellikleriyle birleşen bir diğer özelliği şudur: Boğa Burcu insanı bir konuyu, bir fikri, bir öneriyi dinler, hatta hak verir, tamam der, ama tutuculuğu ve inatçılığı ağır basar ve nihayet kendisini kendi eski görüşüne ikna eder. Boğa Burcu insanı kendisine akıl verilmesinden de hoşlanmaz. Bütün bunlar ve aşağıda sayılacak olanlar bir fikir hamalının özellikleridir. “Sende bu özellikler var” denildiğinde kabul etmemesi de bu tablonun bir parçasıdır.
Yaşadığımız hayatın içinde hemen bulabileceğimiz karakterleri iki ana gruba ayırabiliriz: Fikir sahibi ve Fikir Hamalı. FİKİR SAHİBİ, mutluluğu yönetmeye ve mutluluğu yaşamaya hazır bir hayatı; FİKİR HAMALI ise, mutluluğu hiç tanıyamayacak bir yaşantıyı temsil etmektedir. Fikir sahipleri “akıl, karar ve fikir” üçlüsünü yöneten karakterlerdir; fikir hamalları ise “zan, şüphe ve önyargı” üçlüsüne göre hayat tarzı oluştururlar.
Fikir hamalı özelliklerini sergileyen Boşa Burcu insanı hatalarından hiç denecek kadar zor ders çıkarır. Tutucu, inatçı haliyle bu kişi kurtulabilmek için şart olan nefs-i levvame haline ne kadar uzaktır…
Bir diğer özellikleri: Boğa Burcu insanı, esfele safiliyn yaşantıda bile hoş karşılanmayan alışkanlıklarını terk edemez. Normal esfele safiliyn hayatta, dûniHİ algı ve zann’larıyla toptan yanlış olan bu hayatın içindeki bazı alışkanlıklarını bırakmak istese de bu tutucu, bu muhafazakâr (statükocu) ve inatçı haliyle o alışkanlıklarını terk edemez. O böyle bir alışkanlığı bile terk edemezken, biz ondan koca esfele sâfiliynin tamamının terkini isteyeceğiz. Böylece aslında dûniHİ algı ve zann’larıyla kör, sağır ve dilsiz bir esfele safiliyn esiri, tam bir fikir hamalı ortaya çıkar.
Geçmişi unutmamak, takıntı yapmak, zannlarla beslenmek de onların önemli özelliklerindedir. Bu özellikleri onun inatçılığı ve tutuculuğuyla birleşince kişide kader inancını zayıflatır, hatta yok eder. Kader konusunu düşünecek olursa, bu onu ikilemlere ve şüphelere sokar.
Buraya kadar bir sürü özellik saydık. Ama bunlar onda sırasıyla veya ayrı ayrı çalışmazlar, hepsi organize, hep birlikte çalışırlar. Şimdi siz, bütün bu özelliklerin kendisinde çalıştığı Boğa Burcu’nun halini bir düşünün.
Bütün bunlarla birlikte, onun bir özelliği daha vardır: Boğa Burcu insanı kolay kolay hasta olmaz. Böylece Allah’ı hatırlayamaz, Allah diyemez. Girdiği imtihana, imtihandaki soruya bir bakın!
Rahat, tutucu, inatçı ve saydığımız diğer özellikler ve bir de kolay kolay hastalanmayan birisi…
Boğa Burcu’nun küfrünü, kendi namına “BEN” deyişini (yani ilân ettiği muhafazakâr ilâhı) besleyen ikiliye de bakalım:
Onlar sakin görünürler. Ama kendi adlarına söyledikleri “BEN”in bir bam teli vardır ki, bir noktadan sonra tanrısal alanlarını korumak için, onu hissettirmek için karşı konulamayacak derecede öfkelenir ve kırıcı olurlar. Tam bir fikir hamalı! Bu fikir hamalının öfkesini düşününüz…
Boğa Burcu insanının kendi adına söylediği “BEN”i yaşattığı, diri tuttuğu, vazgeçilmez bir zevki vardır: Seks. O şehvet düşkünüdür ve çevresinde çapkın tanınır.
İşte saydığımız özellikleriyle takdim ettiği “BEN”i beslerken, diri tutarken, öfke ve cinsellik aracılığıyla da “BEN” dediği kibrini göstermeye çalışır; bu kibrini ortaya koyarken öfke ve cinselliği kullanır.
Amacımız seks yanlıştır demek değil veya kınamak da değil. Ancak, başta algısı olmak üzere her şeyi yanlış olan bir insanın, bu yanlışları yapan gücü olan “BEN”ini besleyen ve diri tutan şey seks ve öfkeyse tehlike buradadır. Vurgulanmak istediğimiz budur.
DûniHİ algı ve zann’ları, kendisinin sebebini anlayamadığı bir şekilde, Boğa Burcu insanını çok tedirgin eder. Yalnız kalmaktan korkar, ölüm korkusu vardır. Ölüm belirsizliği de ona zanlar ürettirir ve onu ürkütür. Gizli duygusallık yaşar ve bu zanlar çerçevesinde çok sık içinden konuşur, vehmin zulmeti karanlığına gömülür gider. Kendi adına söylediği “BEN”in varlığını kanıtlamakta kullandığı yöntemleri bu kez kuruntularını unutmak için kullanır; eğlence, parti, gezme, yemek, seks, şehvet ve öfke gibi. Önce ilâhlığını göstermek için bunları kullanır, sonra girdiği sıkıntı ve kuruntulardan kurtulmak için kullanır. Yani Boğa Burcu insanı bir bakıma ara yerdedir ama Hakk ile bâtıl bakımından ara yerde değil; daha tehlikelisi, daha sıkıntılısı, esfele sâfiliyn içerisinde ara yerdedir, orada sıkışmış kalmış durumdadır.
Boğa Burcu eğer bu özelliklerini hicret ettirirse ne olur, onun tefekkürüyle devam edeceğiz.

Burçlar ve Küfürler -5-

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER