TAKIMLAR LİGLERE HAZIRLANIYORLAR – Kocatepe Gazetesi

Kocatepe Spor Kompleksimiz, yeni futbol sezonu hazırlıklarına ev sahipliği yapıyor bir kez daha. U-11 ve U-12 maçları nedeniyle oradaydım hemen her gün… Pek çok takım var… Hâlâ da geliyorlar akın akın… Yeni yemyeşil çim sahalar, lüks oteller, ulaşım kolaylığı, kamu ve özel sağlık kuruluşları, çok sıcak geçen mevsiminde serin yaz akşamları, lezzetli Afyon yemekleri ve kaymaklı ekmek kadayıfı… Profesyonel bir futbol takımı için uygun çalışma koşulları câzip hâle getiriyor Afyokarahisarımızı… Bursa, Altay, Gazişehir, Ümraniye gibi profesyonel takımlar dikkati çekiyor… Koşanlar, maç yapanlar, şut atanlar, kendilerini yerden yere atan kaleciler… Bunları, merakla izleyen hemşehrilerimiz… Futbol sahalarının hemen hepsi dolu… Zaten iki üç futbol sahasında Afjet Afyonspor’un gençleri çalışıyorlar… Boş olanlar da ya sulanıyor ya da bakımda…
Deniz seviyesinden bin yüz metre bir yüksekliğe sahip bir coğrafya burası. Bu özelliği nedeniyle de sporcu performansını olumlu etkileyen bir konumda Afyonkarahisar. 1968 Meksika olimpiyatları sırasında büyük başarı gösteren Kenyalı ve Habeşistanlı (Etopya) atletlerin yüksek yerlerde (1800-2000 m) antrenman yaparak Meksika’ya geldikleri, yükseklikte yapılan çalışmaların  kandaki alyuvar sayısını arttırdığı ve bu artışın dolaşım ve solunum sistemini olumlu ve verimli bir şekilde etkilediği anlaşılmıştı. Bu yönüyle de kentimiz hazırlık dönemi için çok elverişli bir ortam ve iklime sahip..
Futbolda çok önemli bir süreçtir hazırlık dönemi… Profesyonel takımlar için 6-8 haftalık bir dönem… Takımlar, teknik -taktik -psikolojik ve özellikle kondisyonel yönden hazırlanırlar ileri tarihlerdeki müsabaka dönemine… Bu dönemi iyi değerlendiren, eksikliklerini gideren takımlar liglere avantajlı olarak girerler. Kurslarda ve seminerlerde hazırlık dönemini, 1. Hazırlık Dönemi 2. Hazırlık Dönemi olarak anlatırlar kurs hocaları. “Antrenman Bilgisi” kitaplarında da (birbirlerinden alıntı yaptıkları için ) böyle yazılıdır… Ancak pratikte bu bölünme pek dikkate alınmaz… Çünkü çalışmalar başladıktan üç beş gün sonra sakat bir futbolcu veya iki transfer kadroya dahil olur, sakatlanıp ara verenler, kadro dışı kalanlar olur; demem o ki bu dönemleri birbirinden bıçakla ayırmak gibi bölmek mümkün değildir… Hazırlık döneminin hemen başlarında bakarsınız kıyasıya maç yapar takımlar… Çok sıkı çalışırlar… Quickbuildup” çabuk, erken form tutma amacı rol oynar burada… Kitaplara ve de “antrenman Bilimi”ne göre bu da yanlıştır; ama dinleyen kim… Çünkü “takımların bir an önce hazır hâle gelmesi” düşünülür… Bazı antrenörler de “slowbuildup” yani yavaş yavaş, derece derece yapılanmayı hedefleyen hazırlık programları yaparlar… “Antrenmanın  kapsamı geniş, yüklenme şiddeti düşük” çalışmalar… Tecrübeli antrenörler bu iki görüşü kendi takımlarının şartlarına göre dikkate alarak program yaparlar…
Kompleks  bir oyundur futbol, çok değişkeni vardır. Çok hızlı bir şekilde cereyan eden maç bir bakarsınız temposuz, heyecansız ve sıkıcı hale gelebilir… Tüm bu olasılıklara karşı uygun bir reaksiyon gösterebilmek için iyi bir hazırlık dönemi geçirmek gerekir. Peki kim, nasıl yapacak bu işi? Tabii ki teknik sorumlular, yani teknik direktörler, antrenörler… Hazırlık sürecini iyi planlamak, takımını iyi analiz ederek detaylara kadar inmek, takımını tüm şartlara hazır hale getirmektir teknik adamların görevleri… Ancak antrenör, takımdaki mevcut futbolcularla; sezon başında çeşitli yerlerden transfer ettiği futbolcuları rastgele bir kalabalık olmaktan çıkarıp bir takım haline getirmek bilgi, beceri ve yeteneğine sahip, çok yönlü, çağdaş gelişme ve değişmelere açık, genel kültürü ve futbol kültürü zengin, topumla ve kendisiyle barışık bir kişi olmalıdır antrenör… Yoksa… Vay o takımın haline…