Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

TAKVANIN İKİ ÖNEMLİ ANLAMI – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 12 Ağustos 2016 Cuma 12:07:37
 

Açıkça görüldüğü üzere, Kur’ân-ı Kerîm’in büyük önem verdiği takvâ kavramı, bütün bu bilgilerden çıkan sonuca göre başlıca şu iki anlamı içermektedir:
a) Takvâ, itikadî konularda yanlış ve bâtıl inançlara kapılmaktan, amelî ve ahlâkî konularda eksik, kusurlu, kötü, zararlı ve yanlış davranışlardan, Dinimizce esasları belirlenmiş olan hayat tarzına uymayan bir yaşayıştan sakınmak, uzak durmaktır.
b) Takvâ, bütün faaliyetlerde, ödevlerin yerine getirilmesinde, her türlü kötülüklerin terk edilmesinde öncelikle Allah’tan ittika etmektir; yani Allah korkusunu, O’na karşı saygılı olmayı ve sevgiyi ön plana çıkararak bu saygıyı ve sevgiyi bütün davranışların ve hayatın temeli yapmaktır. Buna göre takvâ bütün ahlâkî erdemlerin temelidir ve insan ona sahip olduğu oranda diğer erdemlere de sahip olur. (İlmihal 11/498)
Takva; korunma, sakınma demek olduğuna göre; Kul Yüce Allah’a karşı sorumluluk duyarak, her türlü günahlardan kendini korumanın, niyet ve gayreti içinde olmadır. Allah’ın rızasını kazanmak için, O’nun himayesine girerek emirlerine sımsıkı sarılmak ve yasaklarından da sakınmak gerekir. Korunmak istenilen günahlar nelerdir? Bunların başında takvanın zıddı olan şirk yani Allah’a ortak koşma ile küfür yani örtme manasına gelen Allah’ı inkâr etme nankörlüğü ve imansızlık gelir. Kur’ân; nefsin kötü sıfatlarından zulüm, bozgunculuk, kibir, yalancılık, her türlü azgınlık, hainlik, israf v.s. den de korunulması gerektiğini belirtmektedir. Takvanın ilk şartı; insanın Yaratıcısı’na karşı minnet ve şükran borcunu fark edip, kul olduğunu sezme bilincine ermesidir.
Takvanın, yüce dinimiz ve onun kitabı olan Kur’an’da çok önemli bir yeri vardır. Takva sahipleri, Sevgili Peygamberimizi örnek alarak, ibadetlerini her türlü şirk ve gösterişten uzak olarak yapar; Halka hizmeti Hak’ka hizmet olarak görürler.
Takva sahibi olma gayreti içinde olan mü’minler, nefsini kötü şeylerden arındırarak kazandığı ilâhî ahlâk ile kemale erer ve takva sahibi kul olma mutluluğuna erişirler. Kurtuluşa erenler işte bunlardır, cennet onlar için hazırlanmıştır. Takva sahipleri, Kur’ân’a göre Cenâbı Hakk’ın sevdiği kullarının başında gelmektedir.
Takvâ Genel Olarak Üç Mertebede Sınıflandırılmıştır.
Birincisi; ebedî olarak cehenneme girme tehlikesinden korunmak için şirkten ittikâ edip, imana sarılmaktır (elmalılı, ı, 169–170). Bu anlamda yukarıdaki verdiğimiz el-feth sûresinin 26. âyeti örnek gösterilebilir.
A’raf sûresindeki âyetin örneklik teşkil ettiği ikinci mertebe ise; büyük günâhları işlemekten ve küçük günahlarda ısrar etmekten kendini alıkoyarak bunların cezasını cehennem azabı ile çekme tehlikesine karşı farz ibâdetleri yerine getirip korunmaktır.
Üçüncü mertebe ise, kalbi, meşgul eden her şeyden temizlenip bütün varlığı ile Allah’a yönelip bağlanmaktır (Lütfullah Cebeci, Kur’ân’a göre takvâ, İstanbul 1985, sh. 48–49, 50). Buna da Kur’ân-ı kerim’den örnek, yine yukarıda geçen Ali imrân suresinin 102. ayetidir-. Ayrıca bu üçüncü mertebe, şu hadislerden de çıkarılmaktadır:
“Kişi, mahzurlu şevleri yapma tehlikesine düşmeyeyim diye mahzuru olmayan şeyleri de terk etmedikçe (gerçek) muttakiler derecesine ulaşamaz” (Tirmizi, Kıyâmet, 19.4.634; İbn Mâce, Zühd, 24 (2/1409).
“Kul, vicdanı rahatsız eden Şeyi terk etmedikçe “.”takvâ”nın hakikatine eremez” (Buhârî, İman. (1/6)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti