YALAN RIZKI AZALTIR – Kocatepe Gazetesi

Yalanın her türlüsüne karşı çıkan ve yalanın zararlarına dikkat çeken Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Yalan rızkı azaltır.”  (Zebîdî, İthâf, 9/247; Harâitî, Mesâivü’l-Ahlak, nr. 117)
Bir başka konuşmasında tüccarların yalan söylememelerine dikkat çekerek:
“Muhakkak (Yemin Eden) tüccarlar fâsık ve fâcirlerin ta kendisidirler.”
‘Ey Allah’ın Rasûlü! Allah, alışverişi helâl kılmamış mıdır?’ dediler. Hz. Peygamber ‘Evet! Alış-verişi helâl kılmıştır. Fakat tüccarlar alışverişte yemin ederler, günahkâr olurlar, konuşurlar, yalan söylerler’ dedi. (Ahmed, Müsned, 3/428, 448; Hâkim, el-Müstedrek, 2/6; Beyhakî, Şuabü’l-İman, nr. 4746)
Peygamber Efendimiz (sav), doğru sözlü ve dürüst tacirleri överek onlara şu müjdeyi vermiştir:
“Doğru tacir, kıyamet gününde Arş’ın gölgesindedir.”
“Doğru sözlü, dürüst ve güvenilir tacir, nebiler ve şehidlerle beraberdir.” (Tirmizi, Büyû, 4)
“Allah şu üç grup insana buğz eder:
1. Çok yemin eden tüccar ya da yeminle alışveriş yapan
2. Kibirli fakir.
3. Yaptığı iyiliği başa kakan cimri. (Ahmed, Müsned, 5/151)
Diğer bir hadislerinde ise şöyle buyurmuştur:
Üç sınıf insan vardır ki Kıyamet gününde Allah onlarla (hoşnutlukla) konuşmaz ve onlara (rahmetle) bakmaz. Bunlar şunlardır:
1.Sadakasıyla minnet eden. (Yaptığı iyiliği başa kakan)
2.Yalan yemin ile malını satan.
3.Kibir ve gururdan ötürü eteğini yerlerde sürükleyen ve gururla gezen kimse. (Müslim, İmân, 171; Ebû Davud, Libas, 28; Tirmizî, Büyû, 5; İbn Hıbban, es-Sahih, nr. 4907)
Allah Resûlü buyurdu ki:
“Allah adına yemin eden bir kimse, yeminine bir sivrisinek kanadı kadar yalan katarsa, o yemin kıyamete kadar onun kalbinde bir (siyah) nokta/leke olarak kalır.” (Hâkim, el-Müstedrek, 4/296; Müttaki-î Hindî, Kenzü’l-Ummal, nr. 46368)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştuer:
“Başkalarını güldürmek için yalan söyleyen kimseye cehennem vardır. Azap ona olsun, azap ona olsun!” (Ebu Dâvud, Tirmizî)
Bu hadisin bir başka rivayeti ise şöyledir:
“İnsanları güldürmek için yalan şeyler konuşan kişiye yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun” (Ebu Davud, Edeb, 88; Tirmizî, Zühd, 10)
Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Rüyamda bir kişi bana geldi ve ‘Kalk!’ dedi. Onunla birlikte kalktım. Bir de gördüm ki iki kişinin yanındayım. Onlardan biri ayakta, diğeri oturmuş… Ayakta olanın elinde çengeller vardı. O çengelleri oturan kişinin ağız boşluğundan geçiriyor, dudakları omuzlarına yetişinceye kadar çengelleri çekip uzatıyordu. Sonra tekrar çekiyordu. Sonra çengeli çıkarıp ağzının öbür tarafına takıyor, onu çektiği zaman, öbür tarafı eskisi gibi oluyordu. Beni kaldırana:
 ‘Bu manzara nedir? Dedim. Bana dedi ki:
‘Şu oturan kişi yalancıdır. Kıyamete kadar kabrinde bu şekilde azap görecektir.” Dedi.” (Buhârî, Ta’bîr, 48)