Rabbimiz Allah’tır deyip istikamet üzere/dosdoğru olanlar Kur’an-ı Kerim’de şöyle müjdelenirler:
(Ey mü’minler!) Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de sonra (kulluk görevlerinde ve işlerinde) istikamet üzere (dosdoğru) olanlar var ya, onların üzerlerine (ölümleri anında) melekler inerler de: “(İlerisi için) korkmayın, (bıraktığınız evlat ve ailenizden de) endişe etmeyin, size söz verilen cennetle sevinip neşelenin. Biz dünya hayatında da, âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan, çok merhamet eden (Allah’)tan bir ağırlama olarak canınızın çektiği şeyler orada sizindir ve orada sizin için (her) istediğiniz şey vardır.” (derler.). (Fussilet 41/30-31-32) (Krş: Ahkâf 46/ 13-14)
Yüce dinimiz doğruluğun yanında adaleti de emretmiştir. İslâma göre adaletin zıddı zulümdür ve en büyük zulüm adaletsizliktir. Kur’an-ı Kerim’de adalet konusunda önemle durulur ve şöyle buyrulur:
“Ey iman edenler! Allah için adaleti (hakkı) ayakta tutan (hâkimler), adalet timsâli şahitler olun. Bir kavme duyduğunuz kin sizi adaletten sapmaya sevketmesin. Âdil davranın, takvâya daha yakın olan da budur.” (Maide 5/8)
“Ey iman edenler! Kendinizin, ana babanızın veya akrabalarınızın aleyhine olsa bile, adaleti titizlikle ayakta tutan ve sırf Allah için şahitlik eden kimseler olun; (haklarında şahitlik ettikleriniz) ister zengin, ister fakir olsunlar. Çünkü Allah, her ikisine de (sizden) daha yakındır. Haktan ayrılarak heva ve hevesinize uymayın. Eğer (şahitlikte), dilinizi eğip büker (yalancı şahitlik eder)seniz veya (şahitlikten) kaçınırsanız, (bilin ki bu, kul hakkını ihlaldir, zulümdür.) Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Nisa/ 135)
“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı/iyiliği ve yakınlığı olana (özellikle akrabaya muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emreder; ahlâksızlığı/hayâsızlığı, fenâlığı, zulmü/azgınlığı yasaklar. İyice anlayıp tutasınız diye size (böylece) öğüt verir.” (Nahl16/90)
Cuma hutbelerinin sonunda okuduğumuz bu ayeti kerimedeki “İHSAN” kelimesi genelde iyilik ve yardım yapmak şeklinde açıklanmaktadır. Hâlbuki Cibril hadisinde geçen “İhsan” kavramının manası farklıdır. Hadisi şerifte ihsan “Allah’ı görür gibi ibadet etmendir, Sen O’nu görmesen de O seni görür” şeklinde açıklanmıştır. Öyleyse namaza durduğumuz zaman Allah’ın bizi gördüğünü düşünerek, İftidah/Başlama tekbiri ile dünyayı ve bütün dünyalık şeyleri arkamıza atarak namazı ikâme etmeli ve namaz merkezli bir hayat yaşamalıyız. Namazımızla hak ve adalet anlayışımız, ticari hayatımız, iş hayatımız, aile hayatımız, siyasi hayatımız uyumlu olmalı. Kısacası namaz hayatımıza hâkim olmalıdır.
ASAYİŞ
10 Haziran 2023GÜNDEM
10 Haziran 2023GÜNDEM
10 Haziran 2023ASAYİŞ
10 Haziran 2023ASAYİŞ
10 Haziran 2023UNCATEGORİZED
10 Haziran 2023UNCATEGORİZED
10 Haziran 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.