Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

“ZEMBEREK” KURULUYOR – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 4 Şubat 2017 Cumartesi 12:37:03
 

Banu Avar’ı TRT’de çalıştığı dönemde, “Sınırlar Arasında” isimli belgeselleri ile takip etmeye başladım. O dönem, Yugoslavya’dan tutun da Gürcistan’a kadar nerede “Renkli”, “Sorosçu”, “ABD’ci” hareket ve kalkışma varsa, nerede “sivil” görünümlü Amerikan Devleti projeleri uygulanıyorsa Banu Avar, oradaydı.
“Sınırlar Arasında” belgeseli bir süre devam ettikten sonra, birdenbire yayınlanmaz oldu. Banu Avar, bu durumu çok sonraları açıkladı: Meğer “üst akıl” diye bilinen birileri, bazı devletler ve o devletlerin görevlileri, baskı yapmışlar. “Bu kadının programları yayınlanmayacak” demişler ve program yayından kaldırılmış.
Banu Avar, TRT’deki programlarının ardından çeşitli kanallarla anlaştı, programlar yaptı; çeşitli televizyonlarda bilgilendirme ve farkındalık oluşturma gayretini sürdürdü. Ekran bulamadığında ise kitap yazdı.
Remzi Kitabevi’nden çıkan “Zemberek”, böyle bir dönemde yayınlandı.
Banu Avar, merhum Attila İlhan’dan çok şey öğrendiğini söylüyor. Bir gün Attila İlhan, “Kızım, gazetecilik yapacaksan yeşili takip et” demiş. Banu Avar, anlamış gibi gözükmüş; esasında anlamamış. Bunun üzerine Attila İlhan, “Kızım anladın mı” diye sormuş ve devam etmiş:
“Yeşili takip et. Yeşil, paradır; ama özellikle de Amerikan Doları’dır.”
Avar, Zemberek’te de “yeşil”i takip etmiş. Paraların nasıl ve kimlere, hangi propagandalar üzerinden aktarıldığını, bu oyunun kurucularını ve parçalarını ayrıntılı bir şekilde anlatmış.
Kitap, olgulara yukarıdan bakmayı tavsiye ediyor. “Görünen ile yaşananlar ayrı olabilir” diyor.
Dikkatimi çeken bölümlerden birisi şöyle:
“Ünlü yıldızların, siyasi aktörlerin, gazetecilerin ziyaret ettiği bu kamplar niye var? Çünkü  bir anda savaşın içine sokulan ülkeler var. Timsah gözyaşları dökenler, bu ülkelerde yıllarca  kaosu örgütlerken mülteci akını olacağını bilmiyorlar mıydı? Kan tacirleri ortalık kan  gölüne dönünce halkın komşu devletlere akacağını hesaplamamışlar mıydı?  Bu kamplar  genellikle sınır bölgelerindedir. Çoğunu ziyaret ettim. Pakistan’da Ürdün’de Sudan’da, ve  Türkiye’de ve diğer birçok ülkede tanık olduğum, Angelina’nın fotoğraf çektirdiği mağdur ve  perişan sığınmacıların arkasında bu işi örgütleyen büyük bir çetenin çetrefil işleridir. Birleşmiş Milletler ve bağlı ‘insani yardım kuruluşları’nın mağdurlara yardımın dışında başka  işlerle uğraştıkları, kampların da bu faaliyetlere mükemmel bir örtü olduğunu bilmeyen  var mıdır? 2016 itibariyle Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan’da 37 Mülteci kampı vardır.  Angelina ve birçok başka ünlü düzenli aralarla işte bu kamplarda ‘iyi niyet’ dağıtmaktadır.
Kamplarda, 3 milyona yakın sığınmacının arasına gizlenmiş bol sayıda istihbarat elemanı,  terörist, uyuşturucu, kimyasal madde, silah, organ kaçakçılığıyla uğraşan çete mensubu  vardır. Bu kamplar sınırların delik deşik olmasında önemli bir rol oynar. Demografik yapıyı  değiştirir. Kaçakçılara serbest bölge açar. Bölgedeki terör guruplarına liman olur.  Teröristlerin ve istihbarat görevlilerine ‘uluslararası toplum’ denilen çete ile gizli temas  için mükemmel bir ortam sağlar. Sınırlar arasında ‘cepler’ yaratır.”
Avar, bu ve benzeri birçok konuyu ele alıyor. Ve dikkat çekici tespitler yapıyor.
Ortadoğu’daki gelişmeleri, bir de “Zemberek” açısından okumakta fayda var.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER