Kültür – Güzel Sanatlar Ve İbrahim Alimoğlu

Seyahatnamelerde Afyonkarahisar’ın, Anadolu’nun Kültür Merkezlerinden birisi olduğu kaydedilmiştir. Bu tanımlama doğrudur. Ne var ki günümüzdeki kültür ve sanat çalışmaları, bireysel çabalarla sürdürülmektedir. Esasen şu anda Afyonkarahisar’da ne İl Kültür Müdürü, ne de Belediye Kültür Müdürü vardır. Bu iki makam, vekaletlerle doldurulmaya çalışılmaktadır!,,,
Durum böyle olunca, maalesef, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.Yıldönümü ile ilgili düzenlemeler yapılıp yapılmadığı hususunda şahsen benim bilgim yoktur!…Şayet bilgim olsaydı, herhalde, hem Cumhurbaşkanlığı Sürekli Basın Kartı hamili gazeteci-yazar, hem de birçok STK üyesi ve yöneticisi olarak, o düzenlemeye beni de davet ederlerdi!…
Batıda denilir ki; “kültürel kalkınmayı sağlayamamış olan toplumların, ekonomik kalkınmaları da zor olur; çünkü kültürsüz topluma, ekonominin özelliklerini anlatamazsınız!…”
Afyonkarahisar’da kültür ve güzel sanatlar ile ilgili çalışmaları bazı STK’lar yapmakta ve bu konuda kentimizin adını geniş çevrelere duyurmaktadır. Bu kuruluşların geçen yıla kadar çok önemli etkinlikler yapmış olduklarına ilişkin bir yazıyı daha sonra kaleme alıp yayımlayacağım. Ne yazık ki son iki yıl içerisinde, yapılması gereken ve mükemmel yapılabilecek etkinlikler yapılmamıştır. Bu nedenledir ki, yukarıda sözünü ettiğim, Cumhuriyetimizin 100.Yılından önce, Afyonkarahisar’ımızın kurtuluşunun, Kocatepe ve Dumlupınar Zaferlerinin 100.Yılları da layık olduğu ihtişamda kutlanmamıştır.
AKSAM’ın düzenlediği musiki konserleri vardır. Kısaca AKSAM olarak tanımlanan ”Afyonkarahisar Kültür ve Sanat Merkezi” bir sivil toplum kuruluşudur ama, bu Merkez şehrimizdeki büyük bir eklikliği tamamlamaktadır. Burada Türk Sanat, Halk, Tasavvuf musikisi, halk oyunları, bale, tiyatro, müzik, resim, gitar, ud, keman, bağlama, ebru, diksiyon, ney çalışmaları yapılmakta; Arapça, Osmanlıca, hat kursları verilmektedir. Bitmedi; AKSAM’da 4-14 yaş Çocuk Akademisi ve Çocuk Tiyatrosu da vardır.
Bitmedi!…AKSAM’da zaman zaman kültür ve sanatla ilgili konferans, seminer ve panel, düzenlenmekte; kültür ve sanat hayatımızla ilgili arşivler oluşturulmaktadır., Afyonkarahisar Kültür ve Sanat Merkezinin tüm faaliyetleri çok sayıda eğitici ve personelle yürütülmekte olup, bunların ücretleri de bizzat Alimoğlu tarafından ödenmektedir. Alimoğlu bunlarla da yetinmemekte, Afyonkarahisar şehri içerisinde, faaliyette bulunan kişi ve kuruluşlara da maddi ve manevi destekte bulunmaktadır. Hazırladıkları eseri bastırabilme olanağı bulamayan hemşehrilerimizin kitaplarının yayınını da sağlamaktadır. Kitap bütünlüğündeki bu yayınlardan başka, çok sayıda müzik albümü de, Türk sanatına, musikisine kazandırılan eserlerdir. Her yılın başında yayımladığı, takvimin 365 yaprağı, sanat, edebiyat ve kültürel bilgilerle dolu olup, kuşkusuz, dini konularda da aydınlatıcı bilgeler yer almaktadır.
İbrahim Alimoğlu, AKSAM’ı kurarken kamuoyuna şu açıklamaya yaptı:
“Kendimi bildim bileli iş dünyasının içindeyim. Mermer sektörünün devinimi çok yüksek ve yoğun mesai gerektiriyor. Ancak bu yoğunluğun arasında daima sanat faaliyetlerinin içinde oldum. Etnografik öğelere olan özel merakım nedeniyle uzun zamandır koleksiyon yapma gayretim vardı. Sanatsever dostlarla yola çıkarken Afyonkarahisar halkına hangi alanlarda hizmet verebileceğimizi düşündüğümde, bahsettiğim özel merakımın da etkisiyle şehrimize yeni bir soluk kazandıracak ve halkımızı kültürel unsurlarla kaynaştıracak etkinlik ve faaliyetlere yönelebileceğimiz fikri doğdu. Bir Afyonkarahisarlı olarak, doğup büyüdüğüm bu şehri, ülke çapında hak ettiği yere taşımak, şehrimizin ekonomisine katkı sağlamanın yanında kültür ve sanat faaliyetlerine de elimizden geldiğince destek vermek için sanatsever dostlarla birlikte, aşkla ve büyük bir gayretle çalışmalarımıza başladık.”
AKSAM faaliyetleri doruklara doğru hızla yol alırken, Eski Valilerimizden, Sayın İrfan Balkanlıoğlu, Alimoğlu’nun koleksiyonundaki tüm etnolojik ve ankeolojik eserlerin sergilenebilmesi amacıyla, Mecidiye’deki tarihi Çeşmeli Konağı AKSAM’a tahsis etmişti. Alimoğlu, oluşturulan bu müzenin sorumlu yöneticiliği görevini çok değerli sanat tarihçisi ve Müze Uzmanı Ahmet Semih Tulay’a vermişti.
Ben bu Müzeyi gezdikten sonra, Afyonkarahisar’ımızda böyle görkemli bir Müze oluşturulmuş olmasından büyük bir mutluluk duymuş ve bunu kimi gazete ve dergilerde de yazdığım gibi, tanıdığım herkese gidip görmelerini önermiştim.
Ama, önceki Valimiz Sayın Gökmen Çiçek, bir gün Müzeye gönderdiği bir kişi vasıtasıyla, Müzenin derhal boşaltılması talimatı vermiş ve Konağın bütün katlarını ve odalarını doldurmuş olan tarihi sanat eserler, Alimoğlu’nun Mermer Fabrikasına taşınmıştı!…Bu olay, Ulusal basına aksettirilseydi, yer yerinden oynar, sanatsever yurttaşlarımız ayağı kalkarlardı!…
Boşaltılan Çeşmeli Konak, kime tahsis edildi bilir misiniz?…Birlik Vakfı’na…Bu Vakıf ne iş yapar? Kimler yönetir? AKSAM’ın elinden alınan Çeşmeli Konak’a yerleşen Vakıf, o günden bu yana ne yapmıştır? Bilen yok,,,Ben Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın verdiği Sürekli Basın Kartı hamili gazeteciyim. 86 yıllık ömrümün yarısı kültür ve sanat faaliyetleri içinde geçti, ama bu Birlik Vakfı’nın, benim şehrimdeki herhangi bir faaliyetini duymadım!..
*İbrahim Alimoğlu’na Afyonkarahisar’daki kültür ve sanat faaliyetlerinden dolayı, 1955 yılında Ord.Prof.Dr.Mehmed Fuad Köprülü ve zamanın akademisyenleri tarafından kurulmuş olan “Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu” tarafından, 2014 yılında “Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü” verildi.
*2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, TRT ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin birlikte düzenledikleri 25. İstanbul Türk Müziği Festivali çerçevesinde düzenlenen “Müzik’te; Stratejik Yaklaşımlar Uluslararası Sempozyumu” Düzenleme Kurulu “Türk Kültürü’ne ve Müziği’ne Hizmet Ödülü”, AKÜ Konservatuvarı İbrahim Alimoğlu Çalgı Müzesi”ne verildi.
*Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy, kısa bir süre önce açıkladı:
Bakanlığımızın en prestijli Ödülü, Anadolu El Sanatlarını Yaşatma ve Geliştirme Derneği, Sadberk Hanım Müzesi ve İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’ne verilecektir. Ülkemizin Kültür ve Sanat Dünyasına katkılar sunan kurumlarımıza kıymetli çalışmaları için teşekkür ediyor; 2023 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödüllerine layık görülen her üç kültür ve sanat kurumumuzu da ayrı ayrı tebrik ediyorum.”
Alimoğlu’nun iştigal alanı ile ilgili ödülleri de var. Ama ben sadece, kültür ve sanat çalışmalarına ilişkin ödülleri belirttim. Böylesine önemli ödüller almış olan Alimoğlu ve onun kurduğu kültür kurumu, Afyonkarahisarlı olan benim için bir kıvanç ve övünç kaynağıdır. Benim şehrimde yaşayan gerçek kültür ve sanat insanlarının da benim gibi düşündüklerini biliyorum.
Çeşmeli Konak Müzesi’nin lağvedilmesi hatasından dönülerek Alimoğlu’nun trilyonlarca lira değerindeki eserleri için bir müze yaratılması için, Afyonkarahisar Kültür ve Sanatının değerini bilen herkesin harekete geçmesini temenni ediyorum.
Yazıya noktayı koymadan önce kısaca Alimoğlu’nun özgeçmişine de değinmek istiyorum:
3 Şubat 1956 yılında Afyonkarahisar’da dünyaya gelen İbrahim Alimoğlu; dedesi, amcası, babası ve kardeşleriyle birlikte büyük bir ailenin içinde büyüdü. İlk, orta ve lise öğrenimini Afyonkarahisar’da tamamlayarak 1979 yılında Afyonkarahisar Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu.
Çocukluğundan itibaren mermer tozunun içinde büyüyen İbrahim Alimoğlu, doğduğu günden bu yana dedesinin kurduğu mermer fabrikalarının gelişmesi, büyümesi ve dünya pazarlarında yer alması konusunda olağanüstü çabalarla bugünlere ulaşmış, dünyanın dört bir tarafına, ülkemizin Denizli, Burdur, Afyonkarahisar yöresindeki en güzel mermerlerini ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir.
Mermer satışıyla ilgili olarak dünyanın birçok ülkesine seyahat etme fırsatı bulan Alimoğlu, 2009 yılında gittiği Endonezya’da su altı zenginlikleriyle tanışmış ve bir takım incelemeler sonunda fabrikasında oluşturduğu akvaryumuyla başlayan hobisi, deniz fosilleriyle birlikte evlerde kullanılan her türlü eşyayı toplama gayretine dönüşmüştür. Yıllar önce başlattığı hobileri ile bugün çok zengin bir koleksiyona sahip etnografya müzesi niteliğindeki bu eserler çoğunlukla evlerimizde kullandığımız eşyalardan oluşmaktadır.
Şimdi tüm bu etnografik malzemeler, Mermer Fabrikası içerisinde muhafaza edilmekte ve sergilenebilecek bir müzeye kavuşmayı beklemektedir.