Misyonerlik kendini kiliseye adamaktır. Misyoner İncil’in askeridir. Misyonu; Hıristiyanlığı yaymak, hristiyan olmayanları kendilerine çekmek için her yolu mübah saymaktır. Amaçlarını gerçekleştirmek için hayır kuruluşlarında görev yaparlar. Cinsellik, para ve zor kullanım sonucu emellerine ulaşmışlardır.
Tarihin hiç bir döneminde misyonerlik faaliyetleri durmamıştır. Haçlı seferleri de bu amaçlarını gerçekleştirmek için yapılmıştır. Diğer bir amaç ise Batı Emperyalizmidir. Afrika’da nasıl iş yaptıklarını Afrikalıların anlatımıyla;
“Misyonerler topraklarımıza geldiklerinde bize dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi kapattık ve dua etmeyi öğrendik. Gözlerimizi açtığımızda Hıristiyanlık dini bizim olmuştu, topraklarımız onların.”
Ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi durumunu değerlendiren misyonerler, bazı vakıf ve medya organlarının ve siyasilerin desteğini alarak özellikle büyük şehirlerde gençler üzerinde büyük çalışma içerisinde bulunmuşlardır. Hedef İslam’dır, ancak daha büyük hedef İslam’ın bayraktarı olan Türklerdir.
Sadece Türkiye’de değil, birçok Müslüman ülkede misyonerlik faaliyetleri yürütülmektedir. Hatta Ortadoğu’daki karışıklıkların sebebi de budur. Dünyanın bölüşülmesi arkasında, medeniyet, globalleşme, küreselleşme ve dinler arası uzlaşma yutturmacası adı altında yapmaktadırlar.
Bazı kafası kalınlar bu durumu önemsemiyorlar. Kendi dininize güvenmiyor musunuz? Onun İçin fazla abartmayın diyorlar. Biz abartmıyoruz ama abartanlar çok. Ama biz bunu önemsiyoruz. Önemsememiz gerekiyor. Haçlı zihniyeti ve hırsı aynen devam ediyor. Müslümanların dağınıklığı , gevşekliği, fakirliği ve bilinçsizliği de buna fırsat veriyor. Önemsemezsek onların ekmeğine yağ süreriz. İlgileceğiz ki bilgilelenelim.
Olayın vahametini anlamayanlar ya bir gafletin ya da ihanetin içerisindedirler. Önümüzdeki günlerde bu konuyu yine inceleyebiliriz.
Allah basireti bağlananlardan etmesin bizi.
YAZARLAR
TÜMÜ