Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

PAŞA CAMİ

Selçuklu mimarisi ile 1455 yılında yapılan, halk arasında Paşa Camii olarak da bilinen ‘Umur Bey At Pazarı Camii’, Türklerin Anadolu’ya yerleşmelerinin ardından ahşap direkler ve tavanlar kullanarak yaptıkları en güzel camilerden birisiydi.
1933 yılında Belediye Encümeni kararıyla yıkılan bu caminin yıkım kararı hala polemik konusu yapılmaktadır. “Paşa Cami, Utku Anıtı dikilmek amacıyla yıkıldı” iddiaları, tıpkı AKP Milletvekili Ali Özkaya’nın geçen hafta yaptığı açıklamada olduğu gibi, siyasetçiler tarafından sık sık gündeme getirildi, getirilecek. Siyaseten oy devşirmek, gündemi değiştirmek için bu yalan hep kullanıldı, kullanılacak. İnsanları, yarattıkları algı ile istedikleri kulvarda tutmaya çalışan siyasetçiler hep olacak. Oysa birçok aydının yetiştiği, Kurtuluş savaşı döneminde direnişin yuvalarından biri olan cami, işgal zamanında düşman orduları tarafından büyük hasara uğramış adeta bir harabeye dönmüştü. Yani yıkılan cami, cami olmaktan çıkmış, tamiri mümkün olmayacak şekilde hasar görmüş, tamamen harabeye dönüşmüş bir yapıydı.
Afyon’un tarihi araştırmacılarından Osman Altıntaş, o tarihe ait fotoğrafların incelenmesiyle “Umurbey Camisinin, Zafer Anıtını dikmek için yıkılmadığını, bir kışla vazifesi gören caminin tamir edilemeyecek durumda olduğu için yıkıldığını” belirtiyor. Altıntaş, dönemin fotoğraflarını incelemesi sonrası “Zafer Anıtının yapıldığı, duvarlarla çevrili, düzenlenmiş, ağaçlandırılmış park ve minaresiyle yüksek merdivenli Umur Bey (Paşa Camisi) görülmektedir… Zafer Anıtı yıkılan Cami üzerine değil, Camiden uzak, parkın ortasına (yandaki fotoğraflarda parkın görünmeyen bölümüne) yapılmıştır. Caminin yerinde ise bugün yol, ilkokul ve özel idare binaları vardır.” demektedir.
TEK AMAÇ “CUMHURİYET DİN DÜŞMANIYDI” DEMEK
Cumhuriyeti ve Atatürk’ü yıpratmanın en çok kullanılan öğelerinden biri “cami yıktılar” hikayeleridir. Türk insanının hassasiyetleri nedeniyle camiler ve dinimiz her zaman duygu sömürüsü ve oy devşirme aracı olmuştur. Cami yalanları yanında; “Atatürk camileri yıktırdı.
Atatürk camileri ahır yaptırdı. Tek parti zamanında camilerin kapısına zincir vuruldu.
Atatürk ezanı yasakladı, camilerden ezan okunmadı.” gibi saçma, sapan, temelsiz, ispatsız, insanların beyninde “Cumhuriyet din düşmanıydı !” algısı yaratmaya yönelik ideolojik yalanlar dillendirilmektedir. Oysa Fesli Kadir ve şürekası hariç hepimiz biliyoruz ki, bu güzel vatanda hala günde beş vakit ezan okunuyorsa bu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının eseridir.
“Bu yalanları söyleyenler Demokrat Parti zamanında 1 yıl içinde 57 caminin yıkıldığını ya bilmezler ya da bilirler ama bilmezden gelirler. Bu yalanları söyleyenler Menderes’in İstanbul’da yol çalışması için yıktığı Murat Paşa, Süheyl Bey, Nusretiye, Oruç gazi ve diğer camiler için tek kelime laf etmezler?” Bu yalanları söyleyenler Atatürk’ün tüm masraflarını bizzat karşılayarak yaptırdığı Mihalıççık Aşşağı Cami’den söz etmezler.
“Dünden Bugüne Cami Yalanları” kitabının yazarı İhsan Özkes “Hangi cami, hangi tarihte, hangi resmi yazıyla ahır yapılmıştır? diye defalarca sordum. Cevap YOK! Şayet tek bir caminin ahır yapıldığına dair bir belge olsa, Tayyip Erdoğan o belgeyi çerçeveletir, boynuna asar, meydan meydan gezer, avazı çıktığı kadar bağırarak ‘Bakın, şu belgeye bakın!’ derdi.” demektedir.
Sadece iç siyasetçiler değil, dış güçler de Kurtuluş Savaşından bugüne benzer yalanlarla insanlarımızı kandırdılar. Kurt Ziemke’nin, 1930 yılında yayınlanan Almanya’nın Türkiye’ye yönelik uygulaması gereken politika ve stratejilerin anlatıldığı ‘Die Neu Türkei’ (Yeni Türkiye) adlı kitabında; ‘İngilizler Musul’da hedeflerine ulaşmak için bir yandan Türkiye’deki ayrılıkçı hareketlere destek verirken bir yandan Kemalist akımın yayılmasını engelleyecek önlemlere başvurmuşlardır. Yapılmasını gereken Kemalist Cumhuriyetin hem din düşmanı, hem de Kürt düşmanı olduğu temasını ortaya atıp işlemektir.’ denilmektedir. Kemalizm, Türk düşmanlarının en büyük korkusudur. Geçtiğimiz hafta yapılan Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine halkımızın verdiği destek, ülke insanının Atatürk’e ve O’nun eserlerine sahip çıktığının en güzel göstergesidir.
***
Son Söz; Allah ile aldatan sahtekar kişiden vefa bekleme! Çok hacıların koltuğunun altından haç çıktı” Ziya Paşa

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti