Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

UKRAYNA -1-

SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği) bir imparatorluktu. Bir imparatorluğun sonsuza kadar var olamayacağı gibi, bu imparatorluk da yıkıldı ve içinde 16 bağımsız devlet doğdu. Bunlardan birisi de Ukrayna idi.
Sovyet İmparatorluğunun en zalim, acımasız, faşist ve dahi komünist lideri Gürcü asıllı Stalin idi. Birlik içinde yer alan devletlerin coğrafi haritaları belirlenirken, ileride halkların birbirlerine düşman olmaları, gerektiğinde savaşmaları için ne gerekiyorsa yapıldı.
Nitekim halkın neredeyse tamamı Rus olan bazı bölgeler, Ukrayna sınırı içerisinde bırakılmış idi. Örneğin ülkenin doğusundaki bazı şehirlerde nüfus Rus milleti ağırlıklıdır. Bu bölgedeki Ruslar çeşitli gerekçelerle, Ukrayna’dan ayrılıp, Rusya’ya bağlanmak istemektedir.
Bugünlerde dünya kamuoyunun ve elbette bizim de endişe ile izlediğimiz Rusya-Ukrayna gerginliğinin nedeni budur. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin, savaşa gitmekte olan gerginliğin yumuşatılması için önemli adımlar da atılmakta olduğunu görüyor ve memnun oluyorum.
Şimdi, Kocatepe’nin değerli okuyucuları için, 30’dan fazla gidip, gezdiğim ve çok şey gördüğüm Ukrayna ile ilgili bazı izlenimlerimi ve önemli mekânları anlatacağım…
KİEV
Ukrayna başkenti Kiev’e müteveccihen Kırım’ın başkenti Simferopol’dan hareket eden trende idim. 2 saat sonra Tren Cankoy (Yeniköy) kasabasına vardı. Bir süre sonra da Kırım topraklarını terk ederek, Ukrayna topraklarına girdi. Ormanlarla kaplı, ekilmeyen boş arazisi olmayan Ukrayna, kendine özgü, gerçekten güzel bir ülkeydi. Uzun yıllar, birçok yer adları değiştirilmiş olmasına rağmen, buralarda hâlâ Türkçe yer adlarının bulunması, ecdadımızın silinmez izler bırakmış olduğunu kanıtlıyordu. Kuşkusuz bu izler, Altınordu’nun izleriydi. Ruslardan nefret eden Ukraynalı’ların, Altınordu soyundan geldikleri muhakkaktı…
Tren, Azak Denizi kıyılarını yalayarak yol alıyordu ve nihayet, Kiev tren istasyonuna girmişti. Edindiğim bir broşürden Ukrayna hakkında bilgiler almıştım.1992 verilerine göre; Yüzölçümü 603.700 km.kare olan Ukrayna’nın o tarihteki Nüfusu 52.056.600 idi ve nüfusun 2 milyonu Kiev’de yaşıyordu.
Maydan
Kiev’deki en önemli meydanın adı “Maydan”dı. Maydan, yani meydan sözcüğü Türkçe idi ve bu meydan, sadece Ukraynalılar tarafından değil, dünya çapında bilinen yer olmuştu.
Prigova Açık Hava Müzesi
Ukrayna seyahatlerimde mutlaka görmek istediğim yerlerin başında gelen bu müzeyi birkaç kez gezmiştim. Zira burada Ukrayna insanının tüm yaşam biçimlerini görmek mümkündü. Böyle bir müzeyi Romanya’nın başkenti Bükreş’te de görmüş ve bizde olmadığına hayıflanmıştım!. Tarihte Ukraynalılar hangi evlerde hayatlarını sürdürüyor, hangi aletleri kullanıyor, hangi sanat eserlerini ortaya çıkarıyordu? 16-20’nci yüzyıllar arasındaki Ukrayna tarihine ışık tutan bu ve daha birçok sorunun cevabı, bu Pirogova Açık Hava Müzesinde idi.
Ayrıca Pirogova, bir müze olmanın ötesinde, şehrin curcunasından uzaklaşarak orman içinde yürüyüş yapabilecek veya doğa ile baş başa piknik keyfi sürdürülebilecek çok büyük bir park idi. 150 hektarlık alana kurulu olan Pirogova Açık Hava Müzesi, Ukrayna’nın farklı bölgelerinin isimlerini taşıyan ve o bölgeye özgü evlerin, ağaç ve bitkilerin bulunduğu bölümlerden oluşmaktadır. Tarihi köy evleri, ahşap kiliseleri, yel değirmenleri ile Prigova, Kiev’e gitmişken, görmeden dönülmemesi gereken bir yerdi.
Andrevski Yokuşu
Her yabancının mutlaka ziyaret ettiği ve alış-veriş yaptığı yerdi. Çünkü, seyahat dönüşü, “ne alayım” diye düşünmeye gerek yoktu ve bu yokuştaki satış yerlerini görenler, mutlaka bir şeyler alıyorlardı. Etnografik el sanatlarının sergilendiği “Gonçara Müzesi” de, görülesi yerlerden biridir.
Kuşkusuz, Kiev’e gelmişken, kafasına göre takılanlar da vardı ve bunlar, arzu ettikleri şekilde gezmişler; Kiev’in gece hayatını da görüp yaşamışlardır.
Khreshchatyk Caddesi
Tarih içinde eski zamanlarda Khreshchatyk Caddesi’nin olduğu yer, eski Kiev şehrinin giriş noktasıydı ve burada büyük ve sık ağaçlı bir orman bulunmaktaydı. Buraya ”Derin Orman” denilmekteydi. Khreshchatyk Caddesi’nde ilk yapılar XVIII y.y. sonlarında, ormanlık alanın kesilmesiyle inşaa edildi ve çok kısa bir sürede genişleyen Kiev şehrinin ana sokağı durumuna geldi. Günümüzde bu Cadde Kiev’in değil aynı zamanda Ukrayna’nın da ana caddesi durumundadır. 1100 metre uzunluğundaki bu caddede sağlı sollu pek çok dünyaca ünlü mağaza bulunmakta, ve pek çok cafe, bar ve restoran da cadde üstünde ve caddenin çevresindeki ara sokaklarda bulunmaktadır. Başlangıç noktası Bezarapski Pazarı ve Kiev’in Ak Merkezi sayılabilecek ”Arena City” bulunmakta, bitiş noktasında ise dünyaca ünlü Özgürlük Meydanı (Turuncu Devrim Meydanı) bulunmaktadır. Khreshchatik Caddesi hafta sonları ve bayram günleri motorlu araç trafiğine kapatılmakta ve tamamen insanların rahat gezip eğlenmesi için ortam sağlanmaktadır.
Pecherskaya Lavra
Ukrayna’nın en önemli ve en büyük manastırı olarak kabul edilen Pecherskaya Lavra, içerisinde 80 den fazla bina bulundurmaktadır. Etrafı surlarla çevrili olan Pecherskaya Lavra altındaki tünellerde, manastırda çalışmış ve ölmüş olan hizmetlilerin mumyaları yer almakta ve yerli yabancı tüm ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir. 1051 yılında kurulan manastır, geçen 9 yüzyılda genişlemiş ve çevrelediği geniş alana bir çok manastır ve kütüphane inşa edilmiştir. Trinity Kapısı Kilisesi, Dormition Katedrali, katedral keşiş hücreleri, Flavius Kütüphane si bu önemli mimari ve kutsal sayılan mekanlar arasında yer almaktadır. Manastır çok geniş bir alana sahip olduğu için tamamını gezmek yaklaşık 4 – 5 saat almaktadır.
Meraklıları için Kiev’deki Aya Sofya Katedrali, St.Vladimirskaya Katedrali gibi iki görkemli dini mekânı, Mariyinsky Sarayı gibi bir Çar Sarayının, görülesi yerler olduğunu belirtmek isterim.
Podol Semti
Kiev bir zamanlar, yönetim merkezi olan üst şehir ve halkın yaşadığı, ticaret yaptığı yer olan alt şehir (Podol) diye ikiye ayrılırdı.. Nehir kıyısında ve Kiev’deki pek çok eski yapı, kilise, anıt, sokak ve meydan bu semtte. Liman, eski pazarlar, balıkçılar çarşısı, Kiev’e has mimari özellikleri yansıtan evleri ve dar sokakları mutlaka görülmelidir.
Golden Gate (Zoloti Vorota)
Kiev prensliğinin kurucusu ve Kiev’i Şehir devlet haline getiren Yaroslav Mudri 1017-1024 yılları arasında Bizans’la o dönemde olan sıcak ilişkilerden etkilenilerek ve Bizans’taki mimariden esinlenerek şehre giris kapısı ve şehrin çevresine surların inşaa edilmesine karar verildi. Golden Gate (zoloti vorota) adı verilen giriş kapısı inşaa edildi. Şehrin bu büyük ana giriş kapısı içine ayrıca kilise de inşaa edildi. Şehrin çevresindeki surların yıkılmasına rağmen giriş kapısı günümüze kadar yıkılmadan ve orjinal dokusunu koruyarak kaldı. Günümüzde Kiev’e gelen turistlerin şehrin tarihini ve mimarisini, geçmiş dokusunu anlamak için mutlaka ziyaret ettikleri önemli yerlerden biridir.
Altın Kapı (Volota Varota)
Kiev’in giriş kapısı…Yaroslav (Aziz George) tarafından inşa ettirilen 3 yapıttan biri olan Altın Kapı, 1017-1024 yılları arasında Kiev’in merkezine inşa edilmiştir. Kale, Kiev’in giriş kapısı olarak inşa edilmiş ancak günümüze kadar ilk zamanlardaki halini koruyamamıştır. Günümüzde burası turistik amaçla gezilebilmekte ve bir kısmı müze olarak kullanılmaktadır. Kalenin bahçesinde ellerinde kuş ve yem bulunduran yerli satıcılar, kalenin güzel görünümüne ellerindeki rengarenk kumrularla güzellik katmaktadırlar.
Hazar İmparatorluğu’nun egemenliği sırasında buradan giriş yapanlardan ayak bastı parası alınıyormuş.
Mamayeva Sloboda
Ukrayna’nın yerli halkı, “Kozaklar”dır. Mamayeva Sloboda, Kozaklar’ın yerleşim yeridir. Burası şimdi bir Açık Hava Müzesi” durumundadır. Biraz kentin dışında olup, mahallin adı “Kiev Mihaylodorntsia”dır.
7-9 Temmuz 2012 tarihinde, burada “Mamayev Kozak Kılıcı” adıyla, III.Uluslararası Görkemli Silahşör Turnuvası düzenlenmiştir. Bu etkinliğe, Türkiye, İtalya, İsveç, Polonya ve Kırımtatar atlıları katılmışlardır.
Mamaya Bloboda’da, bir “Peçenek Heykeli” bulunmaktadır ki, Kozaklar, bunu sembol olarak alıyorlar. Peçenek adıyla park ve müze vardır Bundan da anlaşılmaktadır ki, Ukrayna halkının çoğunluğu, Peçenek (yani Türk) kökenlidir…Benim yıllar önce belirttiğim kişisel tahminim, Ukraynalıların atalarının, Altınordu olduğu yönündedir. Sonraki tarihlerde de Ukrayna ordusu Kozaklar’dan oluşmuştur.
Kiev’de Türkmenler’in büyük fikir adamı, şair Mahdumgulu’nun ve Kulubeçinskaya caddesindeki Azerbaycan Büyükelçiliğinin bahçesinde Haydar Aliyev’in heykelleri vardır.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER