Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

AFYON MİLLETVEKİLİ’NİN 1951’DE TBMM’DE YAPTIĞI “MASONLAR” KONUŞMASI-2

Demokrat Parti’nin Afyonkarahisar Milletvekili Gazi Yiğitbaşı 1951 yılında Mason localarının kapatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na bir teklif verir.
Yenişafak Gazetesi geçen hafta birkaç gün boyunca Masonlarla ilgili yayında bulundu. Bu yayın kapsamında merhum Afyonkarahisarlı Milletvekili Gazi Yiğitbaşı’nın –ki kendisi AKÜ Kurucu Rektörü Prof. Dr. Şehabettin Yiğitbaşı’nın babası olur- Masonlarla ilgili TBMM kürsüsünde yaptığı konuşmalar da bir kez daha gündeme geldi.
Biz bu konuşmaya ilk kez vakıf olduk. Okuyan-okumayan, duyan-duymayan vardır diye biz de Afyonkarahisarlı merhum büyüğümüzün Meclis kürsüsünden dile getirdiği gerçekleri köşemize alalım istedik. Buyrun hep birlikte okuyalım, Yiğitbaşı’nın Masonlarla ilgili söylediklerini:
DÜNYA HAKİMİYETİ PEŞİNDELER
Aynı zamanda bu derneğin gayesinde dünyada mason hâkimiyeti kurmak ve mason kardeşliği tesis etmek olduğuna göre, milliyetçi ve halkçı olmadığından dolayı da mevcudiyeti kanunlarımıza aykırıdır. Paris’teki bir toplantıda üstadı âzam Louis Amiable 1889’da şöyle demiştir: ‘Masonluğun gayesi: Demokrat bir dünya cumhuriyeti tesisidir. Buna göre mason ittihadında kozmopolitlik esastır.’ Fransız muhteşem hatibi Franklin ise “Gün gelir milletler din ve saltanat bağlarını koparacaklardır. Bugün uzak değildir, o gün milletlere ve ülkelere mason kardeşliğini bağışlar, maksadımız: Umum dünya mason kardeşliği şafağını yaklaştırmaktır” diyor.
ÖNCE KAMUOYUNU HAZIRLIYORLAR
Yine Paris’te 1900 beynelmilel masonların toplantısında “Allah’sız ve dinsiz bir dünya cumhuriyeti kurmak” fikri kabul edilmiştir. Farmasonların demokrasi rejiminden faydalanarak halk efkârına nasıl nüfuz ettiklerini ve devlet idaresini ele geçirmek için neler yaptıklarını Fransız maşrıkı âzamı 1904 salnamesinin 432. sayfasında bakınız ne diyor: “Maşrıkı âzamın 104 locası Fransa’da yayılan nurun mabetleridir. Binlerce vatandaş localara gelip kendi hayatî meselelerini müzakere ederler ve orada hazırlanan fikirleri gazetelerde ve siyasi komitelerde müdafaa ederler. Böylece efkârı umumiye hazırlanır ve seçimlere tesir eder. Neticede Millet Meclisi bizim arzumuza tâbi kalır. Bu, Masonluğun tabyasıdır ve demokrat rejimlerde daima böyle olmalıdır.”
AMAÇ YAHUDİ BİRLİĞİ
Diğer bir Fransız masonu Adolf İsak, “Bizim yaratmak istediğimiz birlik, ne Fransa, ne İngiltere’dir, ancak İsrail ittihadıdır. Yahudi birliğidir, her fırsattan istifade edilmesi lâzımdır” diyor. Masonluğun aşağıda ispat edeceğim gibi beynelmilelci olduğuna göre, bu bakımlardan birliğimiz ve millî varlığımız için tehlikelidir. Derneğin kapanması lâzımdır.
Masonluk dindir merasimleri ayin
2) Cemiyetler Kanunu’nun 9’uncu maddesinin (B) fıkrası şöyledir: “Din, mezhep ve tarikat esaslarına dayanan derneklerin kurulması yasaktır.” Mason Derneği’nin kendi gizli kitaplarında ve toplantılarında aldıkları karar ve beyan ettikleri nutuklarına göre masonluk bir dindir ve bir tarikattır. Masonların mecmuası olan Akasya’nın 860’ıncı sayfasında “mason müsellesi dinin yerini, mason locaları mabetlerin yerini tutacaktır” yazılıdır.
33 dereceli Musevi Sehami kardeşin kardeşlerine yayınladığı üstat kitabının 15’inci sayfasında “Masonluk bir dindir, mahfillerinin adı mabettir, merasimlerinin adı âyindir” diyor. Türkiye maşrıkı âzami kavanini esasiye kitabının birinci babında dördüncü sayfasında tarikatın teşekkülünden, 7’nci sayfasında tarikatın cetvellerinden, 10’uncu maddesinde tarikatta vuku bulan taahhütlerden, 25’inci maddesinde tarikatın idaresinden, 34’ncü maddesinde tarikatın masraflarından bahseder ki; bu kelimelerle bu derneğin tarikat mahiyetini taşıdığı kendi kitaplariyle sabittir. Şüpheye de mahal bırakmamaktadır.
3) Cemiyetler Kanunu’nun 9’uncu maddesinin (D) fıkrası şöyle demektedir: “Gizli tutulan, gayesini saklayan dernekler kurulması yasaktır.” Bu dernek hükümete verdiği beyannamede esas gayesini saklamıştır. Dünyada hür mason imparatorluğunu kurmak, milliyeti ne olursa olsun mason kardeşliğini kabul ve taahhüt etmek, mason olmayanlara ‘haricî’ ismini vermek, onlara yardım etmemek, dinsiz bir dünya cumhuriyeti kurmak olduğuna göre, bu derneğin esas maksatları gizlenmiş sayılmaz mı?
KARANLIK İŞLER MERKEZİ
“Bu dernekte, mürit, çırak, müptedi, birader, üstadı muhterem, maşrıkı âzam gibi çeşitli rütbeler, 1’den 33’e kadar dereceler, karanlıkta gizli yeminler, teslise işaret olan hurufat arasındaki üç noktalar, şifreye benzeyen harfler, anlaşmak ve tanışmak için müsamaha sırasında baş parmakla diğerinin şahadet parmağı üzerine üç darbe vurarak tanışmayı temin etmek, nüfuzlu vekil ve bakanlar, mütefekkirler ve ilim adamları vasıtasıyla devlet idaresini ele geçirip hâkimiyeti masoniyeyi tesis etmek, gizli maksatlar taşımanın delilleri sayılmaz mı? Türk’ün kanunlarında yeminleri tâyin edilmiş olduğu halde Hazreti Süleyman’ın mabedini yapan Hıram ustanın duvarcı ustalığı âlet ve edevatı olan gönye, cetvel, şakul, kürek, balta gibi alât üzerine yemin etmek, gizlilik ve ayrılık mânasını taşımaz mı?
MASONLARIN KÖKÜ İSKOÇYA’DA
4) Cemiyetler Kanunu’nun 10’ncu maddesinde “merkezi yurtdışında olan bir cemiyetin Türkiye’de şubesi açılamaz ve arsıulusal maksatlarla cemiyet kurulamaz” diye yazılıdır. Bu mason derneğinin kökü taşrada ve İskoçya’dadır. Derneklerin kurulması, rütbe ve derecelerin tevcih ve tasdiki merkeze aittir. Oranın muvafakati olmadıkça dernek kurulmaz. Verilen rütbe ve dereceler muteber sayılmaz. İşte delili olan şahadetnameyi okuyorum:
İskoçya tarikatı kadime ve makbulesinin hâkim müfettişi âzamı umumiler, Türkiye ve tevabii şûrayi âlisi mıntaka-i burucun kubbe-i kevkebedarı altında 41 derece bir dakika ve 15 saniye arzı şimalinde vâki İstanbul vadisinde, İskoçya tarikatı kadime ve makbulesinin hâkim müfettişi âzamı umumiler, Türkiye ve tevabii şûrayı âlisi Iakonfort hâkim şapitirine de üstadı hafi derecesinde bulunan aziz biraderimiz Mustafa Saffet’in lakonkord şapitirjinde dokuzlar müntehibi dokuzuncu derecesine irtika ettiğini tasdik eder, yeryüzünde mevcut kadim ve cedit muhtelif derecelerdeki bilcümle hür ve muntazam masonların kendisini ol veçhile tanımalarını ve muavenet ve teshilâta mazhar kılmalarını tavsiye ve umumi masonluğa dâhil ve mer’i ve muteber olan herhangi tarika mensup masonlara mukabeleten muavenet ve teshilât göstermeyi vadeyler. İşbu şahadetname 6 Haziran 1340 tarihinde tarafımızdan ıstar ve imza ve tahtim kılınmıştır.
Bu kati vesikaya göre, mason derneği emir ve ilhamı, Türk milletinden değil, İskoçya’daki mason maşrık-ı azamından almaktadırlar. Bu derneğin vatan ve milliyetperverlikle alâkasının derecesini Yüksek Meclisinizin takdirine bırakıyorum.
Yok muhterem arkadaşlar; bunlardan başka bir de milletlerin dinleri ve akideleri üzerinde bu mason derneklerinin aldıkları kararları, verdikleri hitabeleri tetkik edelim. Bendeniz kanunlarımızın fertlere bahşettiği din ve vicdan hürriyetine karışacak değilim. Hükümetimiz laiktir. Parti programlarımızda din siyasete alet edilemez. Kanunların tanziminde din rol oynamaz. Burası hepimizce malûmdur. Fakat Türk milletinin, millet olarak % 95’inin İslâm dinine mensup olması, milletvekillerimizin de aynı nispette İslâm dinini taşıdıklarından Mason derneklerinin din ve mukaddesat aleyhtarlığı ve hattâ imhası hususundaki gizli beyanlarından ve kararlarından bir parça arz edeceğim.
Bu bakımdan bu derneğin memleketimize ne kadar zararlı olduğu kendiliğinden tezahür ve tahakkuk edecektir. (Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER