Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Bayramlık

Bugün arefe, yarın bayram…
Yılın diğer günleri bir yana, dinimiz gereği kötülüklere perde çekilmesi, iyiliklerin öne çıkması gereken, tatlı yenilip, tatlı konuşulması, güzelliklerin hakim olması gereken günler…
Okuduğunuz satırları bu düşünceler içerisinde yazmak niyetiyle klavye başına geçtiğimizde mutlu azınlığın azgınlığını, yurdu bölme adına oluk oluk kan akıtanları, özgürlük adına onlara alkış tutanları, pembe ekonomi haberlerinin aksine çarşıda-pazarda, sokakta gördüğümüz manzaraları hatırladık. “Uçuyoruz, ilerli-yoruz, kimse bizi tutamaz” türü söylemlere inanıp, iyi şeyler demek istedik ama, çoğunluğun adeta “dinine söver” gibi geleceğini düşünerek bu niyetimizden vaz geçtik.
Yine de istedik ki küçük bir tebessümle sizleri bu sıkıntılı, duymak, görmek istemediğimiz şeylerden uzaklaştıralım…
Bizim çocukluğumuzda da yöneticilerimizin bu tür söylemleri hakimdi. “İcraatın içinden” programları hep esprilere konu olurdu. Teşbihte hata olmaz derler, ne cenneti gördük, ne cehennemi biliriz, ancak hikaye şöyle…
Vakti zamanında bir büyüğümüz ölmüş ve yaptıklarının karşılığı olarak cennete gönderil-miş. Cennette her şey güzel. Yemyeşil ağaçlar, pırıl pırıl pınarlar, huriler, nimetler adeta cana can katıyor. Fakat cennetin tek eğlencesi var, o da iki kanallı bir televizyon. Kanalların biri cennet kanalı, diğeri cehennem. Büyüğümüz cennet kanalında hep aynı şeyleri seyretmekten sıkılır olmuş. Bir gün cennet kanalını izlerken diğer kanalda neler olduğunu merak etmiş. Çevirmiş cehennem kanalını, Allah Allah, şarkılar, türküler, eğlenceler, geziler, seyahetler, millet neşeden kırılıyor. Hikaye bu ya, hemen kağıdı kalemi kapmış yüksek huzura bir dilekçe yazmış:
“Cehenneme naklim hususunda emir ve müsadelerinizi arz ederim.”
Dilekçe yüksek huzurda kabul buyurulmuş. Ertesi gün büyüğümüzü cenneten alıp cehenneme nakletmişler. Kapıdan içeri girer girmez iki zebani yeni konuğa öyle bir dayak atmışlar ki, gören de beğenmiş duyan da. Ardından gelen iki zebani tutmuşlar büyüğümüzü atmışlar zift dolu kaynar kazana. Derken iki zebani bacağından tuttukları gibi sallamışlar cehennem ateşine. Eziyet bitmek bilmemiş. Posta posta gelen zeba-niler dayaktan geçiriyorlarmış konukları. Sonunda cehennemin yeni konuğu dayanamayıp, “Yahu bu nasıl iş? Benim televizyonda seyrettiğim cehennemde böyle şeyler yoktu. Her şey güllük gülistanlıktı. Ben onun için buraya nakil istedim. Bir yanlışlık olmalı” demiş.
Zebaninin biri gülerek cevaplamış, “O senin seyrettiğin cehennem televizyonunun icraatın içinden programı idi. Ekran başka, canlısı başka…”
Her gününüzün cennet nimetleri ile süslenmesi, ebedi hayatta cennetle ödüllendirilmeniz dileğiyle herkese hayırlı, bereketli bayram günleri diliyoruz…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti