ÇOCUKTA CİNSEL EĞİTİM – Kocatepe Gazetesi

3 Mayıs 2010 Pazartesi 03:00:00
  Bugün ve öteden beri cinsel sapkınlıkların temelinde çocukların cinsel eğitimine önem veril-meyişi, çocukken eğitilmemesi yatmaktadır. Bu çok önemli ihmal ve eksikliğin savunma mekanizması da bizim kültürümüzde cinsellik konusunun tabu olarak, yasak olarak görülmesidir.
Anne babalar çocuklarının sorularına yanıt verirler, ancak iş cinsiyet, üreme, cinsel organlar konusuna gelince çuvallarlar. Neden dersiniz, kendisi o konuda eğitilmemiş ki, çocuğunu eğitsin…
Çocuklarımızın cinsellikle ilgili sorularını geçiştirdiğimiz, “seni leylekler getirdi” diyaloglarına girdiğimiz zaman, olayın üzerine kördüğüm attığımız, sorunu çözümsüzleştirdiğimizin başlangıcıdır. Çocuklarımızın cinsellikle ilgili sorularını yanıtlamadığımız, onları bilgilendirip aydınlatmadığımız zaman, ister istemez konuyu tabulaştırmış oluruz. Genelde onların bu konulardaki sorularını sükut ederek, ya da büyüyünce öğrenirsin, diyerek konuyu kapatırsak, çocuğa tavır ve davranışlarımızla olsun, mimiklerimizle olsun, ya da konuşma biçimimiz, ses tonumuzla, bu konularla ilgilenmek, soru sormak, ayıp ve günah sinyalini vermiş oluruz. Bizden bu mesajı alan çocuk artık bu tür konularla ilgilenmez gibi tavırlar sergiler. Oysa ki içten içe merak eder. Merakını gidermek için aile dışından kişilere özellikle de arkadaşlarına sorarak öğrenmeye çalışır.
Çocukların cinselliğe ilgileri 2 yaşından itibaren başlar, ilk etapta kendi cinsel organlarından başlayan merakları, kendi vücutlarındaki girinti ve çıkıntıları ile devam eder. Bilahare aile bireylerinin vücut girinti ve çıkıntılarının merakı ile devam eder. Bu yaşlarda ailesiyle birlikte banyo yapan çocukta bu merak zamanla kaybolur.
Ailelerin çocuğun cinsel eğitimi için ya profesyonel yardım almaları ya da çeşitli şekillerde bilgi sahibi olmaları şarttır.
Biz böyle bir yazıyı neden yazdık? Şu son günlerde yurdumuzdaki cinsel sapkınlıklar götürdü bizi böyle bir yazı yazmaya. Şimdi diyeceksiniz ki, adam olayı götürdü nereye dayadı, maalesef bu olayların bilimsel analizi bizi çocuk cinsel eğitiminin yanlış verilmesi ya da hiç veril-meyişi sonucuna götürüyor.
Madem bu sıkıcı yazıyı okudunuz, öyleyse konuya uyan bir fıkrayı da hakkettiniz. Fıkrayı okuyun, yorumunu kendiniz yapın.
Adam gündüz evde eşiyle sevişirken işi ileriye götürür. Beyefendi ikinci bir çocuk istemekte, kadın ise pek istekli görünmemektedir. İlişki esnasında adam ileri geri hareket ederken bir yandan da, çocuk isterim, çocuk isterim, diye söylenmektedir. Tam bu sırada anahtar deliğinden olayı gözetleyen çocuk, hemen yıldırım hızıyla donunu indirip kapıyı açıp babasının sırtına biner ve başlar bağırmaya,
– Bisiklet isterim, bisiklet isterim…