DENİZCİLİK BAYRAMI

Osmanlı Devletinin kapitülasyonlar çerçevesinde yabancı ülke gemilerine tanıdığı ayrıcalıklar Lozan Barış Antlaşmasıyla 1923 yıllında kaldırıldı. Kabotaj, bir ülkenin karasularında ve kendi limanlarında arasında gemi işletme ve her türlü liman hizmetlerinin kendi kontrolünde bulundurma hakkıdır. 20 Nisan 1926 tarihinde kabul edilen Kabotaj kanunu 1 Temmuz 1926 yıllında yürürlüğe girdi. 1 Temmuz 1935 yıllından beri her yıl kutlanmaktadır. Yurdumuz bu kabotaj hakkını çok geç elde etmiştir. Bundan dolayı ekonomik ve Ulusal güvenliğimiz için çok büyük zararları olmuştur. Biz millet olarak güçlere bağlamışızdır. Çünkü bu izin Kanuni zamanında altın tepsi içinde yabancılara sunulmuştur. Belki o zaman ülkemiz için bir kapısı olarak görülmüş olabilir ama sonunda çok büyük zararları olmuştur. Bizim devlet geleneğimizde uzun vadeli çalışmalar olmadığı için imparatorluk dağılmıştır. Bu ayrıcalıklar ticaret gemileri için geçerliydi. Yabancıların ticari ürünleri yerli üretim adeta baltalanıyordu. Osmanlı son zamanlarında yarı sömürge durumuna düşmüştür. Bundan başka teknolojik gelişmelere kapalı bir toplum olmuştur. Bu kapitülasyonlar sayesinde ticaret gemileri savaş gemilerine karşı galip gelmişlerdir. Bu durum yurdumuz için çok pahalıya mal olmuştur. Balkan savaşlarında burnumuzun dibindeki adayları dahi koruyamadık. Bir tek Yunan zırhlısı ege adalarını tek tek ele geçirmişlerdir. Donanması II. Abdülhamit tarafından haliçe hapsedilen gemilerin çoğu çürümüştür. Yıllar sonraki nesiller bulunan çok onur kırıcı bir durum olduğunu içleri sızlayarak gördüler ama yapacakları bir şey yoktu. Denizin ve denizciliğin önemini 1970’lardan sonra aratan iç turizm sayesinde ancak öğrenebildik. Yurdumuzun güzel koylarının kıymetini bilemedik. Oraları birer beton yığını haline getirdik. Cennet koyları cehenneme çevirdik. Her bayramlarda olduğu gibi insanlar betonların ve trafiğin içinde adeta boğulmuşlardır. Buralarda tatil yapmak ve nefes almak zorlaşmıştır. Birde buna eğitimsiz ve duyarsız insanların bıraktığı kirlilikleri eklersek daha sıkıcı bir durum ortaya çıkıyor. Ayrıca aç gözlü işletmelerin uyguladığı yüksek fiyatlar taktikçileri çok zorlamamıştır. Kendi kıyımıza kendi denizimize haramiler sayesinde parasız giremez olduk. Her toplum layık olduğu şekilde yaşar.