Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

EDEP YA HU – GÜZEL RIZK, KÖLELİK VE HÜRRİYET

Uzunca bir süredir Kur’an ayetlerindeki Allah misallerini tefekkür ediyoruz; Allah, verdiği misallerle bizim neyi anlamamızı istiyor, bunu konuşuyoruz. Bu Allah misallerine yüzlek ve acele bakıp geçmek doğru olmaz. Mesela hürriyet ve kölelikle ilgili olarak ele aldığımız Nahl-75, Nahl-76, Rûm-28 ve Zümer-29 ayetlerindeki misallere birisi çok yüzlek ve acele bir düşünceyle bakarsa “Allah dünya yaşantısı içerisindeki köleye karşı hür kişinin tarafını tutuyor” diyebilir; böyle derse elbette yanılır. Böyle bir sonuç çıkarmak, bu ayetlerdeki misallere böyle bakmak yanlıştır. Hızlı ve acele bakıp sonra da ayeti anladığını düşünüp meal vermek, yorum yapmak, bir mana çıkarmak doğru olmaz. Bakın:
Bu ayetlerdeki köle ve hür misalleri ile bize anlatılmak istenen “gerçek hürler” ve “gerçek köleler”dir. Bunu anlatabilmek için misali bizim yaşadığımız hayattan veriyor olması, mananın hayattaki köle ve hür ile ilgili olduğunu göstermez. Ayeti okuduğumuzda, gerçek hürler ve gerçek köleler diye yaptığımız tasnifin temelini “Allah’ın öğütlerine uymak ve uymamak” oluşturmaktadır, bunun dünyadaki hür ve köle denilenlerle ile hiç ilişkisi yoktur. Bu ayetlerdeki misallerde geçen, normal yaşantıdaki hür kişi ve köle kişilerin hür ve köle olmalarının ölçütü bu değil ki! O kişileri hür ve köle yapan prensipleri insanlar oluşturmuştur, onlar dünyadaki esfele safiliyn kurallarına göre hür veya kölelerdir, Allah indinde değil… Oysa ayetler bize dünya kurallarına göre değil Allah’ın öğütlerine göre “gerçek hürler” ve “gerçek köleler”i anlatıyor, kulları bu iki gruba ayırıyor, sonra da uyarıyor, yol gösteriyor.
Gerçek hürler ve gerçek köleler bakışıyla değerlendirildiğinde, Zümer-7 ayeti bize gerçek kölelerin şeytanın malı oluşlarından Allah’ın razı olmadığını anlatmaktadır. Bunu nereden anlıyoruz? Ayetteki “Allah taraf tutuyor” zannedilen kısmından. Demek ki ayetteki misal okunduğunda sanki “Allah bir taraf tutuyor” gibi zannedilmesi yanlıştır. “Allahın bir tarafı tuttuğu” zannedilen husustaki kurallar dünya kurallarıdır, oysa misallerde bizden anlamamız istenen gerçek hürler ve gerçek köleler çok farklıdır; onlar dünya hayatındaki ilahlık hissiyatı kriterlerine, duniHİ algı ve zanlarına göre oluşturulmuş hür ve köleler değillerdir. Bu sebeple, bu ayette bir taraf tutma yoktur. Zaten, Allah’ın kullarının zatlarıyla ilgili taraf tutması muhaldir, öyle bir şey olmaz. Bu unutulmamalıdır…
Zümer Suresi 7. ayette verilen misale göre, gerçek köleler şeytanın malı olmuşlardır. Onlar kendilerine verilen güzel rızkı batıl yolda kullanmaktadırlar. Halifetullah vasıflı insana verilen “güzel rızk” neydi? Güzel rızk denilince ilk öncelik mana şu ikisidir: 1) Allah adına “BEN” deme yetkisi. 2) Muhtariyeti Tercih Gücü yetkisi. Onlar, kendilerine verilen Allah adına “BEN” deme yetkisini suiistimal edip kendi adları namına “BEN” diyorlar. Muhtariyeti Tercih Gücü yetkisiyle de batılı tercih ediyorlar. Ayet diyor ki onların böyle yapıyor, böyle yaşıyor olmalarından Allah’ın razı değildir.
Anladık ki: Nahl-75, Nahl-76, Rûm-28 ve Zümer-29 ayetlerinde misal gösterilen hür ve köleyi, bu iki insan grubunu, esfele safiliyn kurallarla işleyen dünya hayatındaki köle ve hür insan tanımlarına göre düşünmek, karşılaştırmak, kıyaslamak İslam sisteminde bulunmaz; İslam böyle şeylerle ilgilenmez. Hatta öyle olur ki, esfele safiliyn kurallarla konulan kriterlere göre o hayat tarzının köle dediği insan, yani köle yapılan insan Billahi anlamda imanlı biri olur ama o kişi Allah’ın öğütlerine göre gerçek hürlerden olabilir. Tam tersi de olabilir, esfele safiliyn kuralların hür dediği, hür gördüğü bir insan aslında bir inkârcı duniHi ilahtır da o kişi Allah’ın öğütlerine göre gerçek kölelerdendir. Şu anda yaşadığımız dünyaya bakın, zaten hayat böyle değil mi? Esfele safiliyn kurallara göre “çok hür” ilan edilmiş kişilere bir bakın, böyledir… Dünyada insanların çoğu ve esfele safiliyn kurallar “hür” diyor olsa bile inkârcı duniHi ilahlar Allah’ın öğütlerine göre gerçek kölelerdir. Hür zannedilseler bile insanların çoğu ya inkârcı duniHi ilahtır veya diğer duniHİ ilahlardandır…
Lütfen şuna dikkat edin, gerçek köleler zanlarınca hür olduklarından, yani kendilerini hür zannettiklerinden onların şeytana bir itirazları yoktur, olmaz. Köleler ama Şeytanlık Patronaj Sistemi onlara öyle bir algı operasyonu yapıyor ki, kendilerini gerçek hür zannediyorlar. Köle oldukları halde hür olduklarını sandıkları için, onlara bu zannı veren şeytana bir itirazları olmaz. Öyle olunca da şeytan onları köle olarak tutmakta, köle olarak yaşatmakta hiç zorlanmaz. İşte bunlar gerçek kölelerdir…
Peki, ya gerçek hürler; bir de onlara bakalım.
Gerçek hürlerin hürriyeti Rableri indindendir. Onların hürriyetlerinin koruyucusu, güvencesi Rableridir. Gerçek kölelerin kendilerini gerçek hür zannetmelerinin, köle oldukları halde hürüm/özgürüm zannıyla yaşamalarının güvencesi, koruyucusu, sağlayıcısı Şeytanlık Patronaj Sistemi iken, gerçek hürlerin hürriyetlerinin koruyucusu ve güvencesi onların Rableridir. Bu öyledir ki; gerçek hür olan bu kullar özgürlüklerine, gerçek hür oluşlarına zarar verecek bir hal içerisine girecek olsalar Rableri onlara müdahale eder. Bu müdahaleyle sırtlarındaki yükü alır, önlerindeki engelleri kaldırır, düşmanlarını def eder, sadrlarını genişletir, kalplerini selim yapar, sabırlarını cemil yapar, melekleri onlara yakın arkadaş yapar… Böyle yapar ki onlar dünya ve ahirette gerçek hürler olarak yaşasınlar… Çünkü:
Elhamdülillah; hamd Allah’a mahsustur; gerçek hürlük, asıl hürriyet Allah’a mahsustur…
Bu idrakla yaşayan kulları Billahi imanlılar da bu kapsamda gerçek hürlerdir…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti