Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

AFYON DEPREMİ

Yıllık iznimi kullanmak için bu yıl Datça’yı seçtim. Gerçekten yeşille mavinin bu kadar iç içe olduğu, deniz suyunun bu kadar temiz ve berrak görüldüğü başka bir yer görmedim. Tatilimizin 2 gecesi 01.31’de duvarların çatırdadığı, odanın ve içindeki eşyaların hareket ettiği müthiş bir gürültü ve sarsıntıyla uyandık. Ailecek çok korktuk. Bizi uyandıran 30 saniye süren 6.6 şiddetinde bir depremdi. Depremin geçmesi sonrası bütün geceyi herkesle birlikte sokakta geçirdik. Can kaybının olmadığını öğrendikten sonra biraz olsun rahatladık. Ancak tatilimiz süresince artçı sarsıntılar hiç kesilmedi.
Tarih 1 Ekim 1995. Günlerden Pazar. Afyon Devlet Hastanesi eski tarihi binasında pratisyen hekim olarak Acil Servis nöbetçi hekimiyim. Saat 18’de hissettiğimiz sarsıntının ardından kendimizi dışarı attık. Sonrasında Dinar bölgesinden acı haberler gelmeye başladı. Dinar’da meydana gelen 6.1 şiddetindeki yıkıcı depremde 94 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 250 vatandaşımızın da yararlanmıştı.
Tarih 17 Ağustos 1999. Günlerden Salı. İstanbul Şişli Etfal Hastanesinde çalışmaktayım. Gece 03.02. O an sanki hiç bitmeyecek sandığımız dehşet bir sarsıntıyla uyandık. Bizleri uykuda yakalayan ve merkez üssü Gölcük olan 7.6 şiddetindeki deprem 45 saniye sürmüştü. Ailemle birlikte, çaresizce geçmesini beklediğimiz bu deprem hiç şüphesiz hayatımın en uzun 45 saniyesiydi. Deprem sonrası yine kendimizi sokağa attık. Ardından kulağımız radyoda acı haberleri dinlemeye başladık. Türkiye yasa boğuldu. Gölcük depremi sadece Kocaeli’nde değil, Ankara’dan İzmir’e kadar geniş bir bölgede ve Marmara’da hissedildi. Resmi bilgilere göre 18.373 kişi öldü, 23.781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285.211 ev, 42.902 işyeri yıkıldı ya da değişik derecelerde hasar gördü.
Tarih; 3 Şubat 2002, günlerden Pazar. Görev yerim Afyonkarahisar. O dönem Şan Özalp hocamın rektörlüğünü yaptığı AKÜ Tıp Fakültesinde Nöroloji Anabilim dalında görev yapıyorum. Sabah saat 09:11’de ciddi bir sarsıntıyla uyandık. Afyonkarahisar 6.0 büyüklüğünde depremle sarsıldı. Yine çok korktuk. Doğaya karşı çaresizliği hissetmek ve sadece olacakları beklemek insanı en çok ürküten şey herhalde. Merkez üssü Bolvadin olan depremden en çok Bolvadin, Çay, Çobanlar ve Sultandağı ilçelerimiz etkilendi. Depremde 42 kişi öldü, 150’den fazla kişi yaralandı, 100 civarında bina çöktü.
Türkiye ‘de sadece son yüzyılda büyüklüğü 6 ve üzerinde gerçekleşen 60’dan fazla deprem yaşandı. Bu depremlerde yüz bin kişi hayatını kaybetti. Anadolu topraklarının yüzde 98’i, insanların yaşadığı toprakların yüzde 96’sı, sanayi alanlarının yüzde 95’i, enerji kaynaklarımızın bulunduğu noktaların ise yüzde 95’i deprem kuşağı üzerinde.
Afyonkarahisar’ın güney bölgeleri 1. Derece, Kuzey bölgeleri ise 2. Derece deprem bölgesi. Depremler ülkemizin ve bölgemizin gerçeği. Bir yandan depremle yaşamayı ve en az zararla çıkmayı öğrenirken diğer yandan depremlere karşı gerekli önlemleri almamız gerekirken ilimizde neler yapılıyor? Afyonkarahisar Valiliği, İl Genel Meclisi ve Belediyelerimiz olası bir depreme hazırlanmak için bugüne kadar neler yaptı? Bundan sonra neler yapmayı planlıyor? Duyanınız, göreniniz, bileniniz var mı? Bu sadece devletin ve resmi kurumları işi değil elbet.Esnafımız neler yapıyor? Afyon’da görev yapan Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası gibi sivil toplum kuruluşlarının gündeminde olası bir Afyon depremine hazırlık, uyarı, halkın eğitilmesi gibi çalışmalar var mı? Bizler de balık hafızalı bir toplum olarak, yaşadığımız anları 3-5 gün içinde unutuyoruz. Afyonkarahisar’daki belediyelerin hangisi depreme hazırlık için Acil Durum ve Koordinasyon Planı hazırladı? Depreme hazırlanmak elbette sadece yapıların güvenli hale dönüştürülmesiyle olmaz. Ancak depreme hazırlık mahiyetinde kentsel dönüşüme başlayan ilçe belediyemiz var mı? Sayın Burhanettin Çoban bizlere “Afyonkarahisar Belediyesi Kentsel Dönüşüm için ilk başvuran iller arasındayız. Bu yüzden çok avantajlıyız. Örenbağ ve Mısri Mahallelerinde yapılacak olan kentsel dönüşümle hem binalarımız yenilenecek hem de alt yapı, trafik gibi sorunlarımız çözüm bulacak” demişti. Bu yıl ise “Kentsel Dönüşüm Fonunda para da kalmadı” denildi. Afyon depreme hazırlık için bu fona para gelmesini mi bekleyecek?
Afyon’da şu an gördüğümüz durum şu. Kişiler eğer binaları rant alanı içindeyse, müteahhitlerle anlaşarak eski olan binalarını yıkıp yeniden yaptırıyor. Bu durum sadece ilimizdeki bazı eski binaların yenilenmesini sağlıyor. Buna kentsel dönüşüm denilemez. Büyük şehirlerde ise gecekondu mahalleri ya da depremden en çok zarar görecek alanlar değil ekonomik getirisi olan alanlar kentsel dönüşüm içine alınıyor. “Gecekondu ıslah projeleri” değil “rantsal dönüşüm projeleri” yapılıyor. Afyonkarahisar’da insan, altyapı, çevre ve yönetim anlayışının afetle baş edebilir hale getirilmesi için çaba görüyor musunuz? Afyonkarahisar’da deprem sonrası vatandaşlarımızın gidebileceği, kaç adet güvenli toplanma alanı saptandı? Buraları nereler? Eğer belirlendiyse vatandaşlarımızın haberi var mı? Bunu kimler biliyor? Deprem sonrası geçici barınma alanları saptandı mı? Nereleri?
Afyonkarahisar’da sadece Temmuz ayında 6 deprem olmuş. Farkında mıyız?
Son söz; Kafamızı kuma gömerek sorumluluktan kurtulamayız

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER