Türkiye rüzgar enerjisiyle elektrik üretimi konusunda dev bir adıma hazırlanıyor. Yeni dönemde Türkiye’nin dört bir yanında rüzgar elektrik santralleri kurulacak. Bu santrallerin kurulumu için Alman-Türk ortaklığında Türkiye’de milyonlarca liralık yatırım yapılarak, bu tesislerin yüzde 65’i Türkiye’de imal edilecek. Bunun için fabrika kurulacak. Neredeyse tüm dünyanın gözü Türkiye’nin bu dev adımında.
Peki, Afyonkarahisar bu dev adımın neresinde? Şimdilik hiçbir yerinde…
Ama tam ortasında olmak için Afyonkarahisar hemen hemen tüm şartlara haiz.
Devlet bu yatırım için yüzde 65 oranında yerlilik şartı getirdi. Rüzgar tribünlerini üretecek tesislerin kurulacağı fabrikaya 100 milyon dolarlık yatırım yapılacak. Fabrika 21 ayda hizmete girecek. Binlerce istihdam söz konusu. Afyonkarahisar ekonomisi için en az “yeni bir askeri birlik konuşlanması” kadar ya da “ikinci bir üniversite kurulması” kadar önemli olan bu çalışmaya neden Afyonkarahisar ev sahipliği yapmasın?
***
Türkiye, rüzgârda dünyanın en büyük projelerinden birisine imza atmaya hazırlanıyor. Enerji Bakanlığı, rüzgâr YEKA’sı (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) için ihaleyi yaptı, dünya devi Alman Siemens ile Türk ortakları ihaleyi kazandı. İhaleyi kazanan firma yüzde 65 yerlilik oranıyla 100 milyon doların üzerinde yatırım ile rüzgâr türbini üretecek fabrika yatırımını gerçekleştirecek. Fabrikada yerli rüzgâr türbini üretimi gerçekleştirilecek. YEKA’larda kurulacak olan yerli rüzgâr türbinlerinin üretileceği fabrika, sözleşme imzalama tarihinden itibaren 21 ay içinde yapılacak. Rüzgâr teknolojileri alanında Türk mühendisler ve üniversitelerle Ar-Ge yapılacak. Rüzgâr YEKA’sı yarışmasını kazanacak firma, 1 milyar doların üzerinde tesis yatırımı yapacak. Yarışmayı kazanan firma, Türkiye’yi rüzgâr türbinü alanında teknoloji üretim merkezine dönüştürecek. Ar-Ge faaliyetleri yapmayı da taahhüt etmiş olacak. Kanat, jeneratör tasarımı, malzeme teknolojileri ve üretim teknikleri, yazılım ve yenilikçi dişli kutusu alanlarından en az üçünden olmak üzere toplam 5 alanda 10 yıl boyunca, yüzde 80’i Türk mühendislerden oluşan 50 teknik personel ile Ar-Ge faaliyeti yürütecek. Her yıl için bu faaliyetlere 5 milyon dolar ayıracak. Tüm bunlar binlerce kişiye iş istihdamı demek.
Afyonkarahisar ise hem coğrafi olarak YEKA’ların (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları) ortasında yer alıyor. Hem de rüzgar türbinlerinin ilk hizmete açıldığı bölgelerden birisi. Ulaşımdaki kolaylık da işin cabası.
***
Afyonkarahisar Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Şehitoğlu, “Gelişen ve büyümekte olan teknoloji ağırlıklı üretim sanayisi kulvarında Afyonkarahisar mutlaka bir yer edinmek zorunda. Bu enerji olabilir, otomotiv olabilir, havacılık olabilir, savunma sanayi olabilir, ilaç ve ıtri ürünler olabilir. Organik üretim branşlarında bir atak yapmaz ise ve bunların yanında marka sektörlerimiz yani mermer, lokum, kaymak ürünleri, et ve ürünler, yumurta, bilhassa termal ile tarihi dokumuz ile ilgili bir stratejik yol haritası yapılmazsa civar illerden geride kalma riskimiz büyük” diyor.  Şehri geliştirecek bu tür bir girişimin bireysel hareketlerden ziyade şehrin ortak aklı ile sağlanabileceğini vurgulayan Şehitoğlu, “Birçok alanda güzel projeler ve fiili çalışmalar var ancak bunların tamamı bir platform üzerinden tek kaynakla yönetilmezse bölük pörçük, küçük küçük hareketlerden bir adım sonrasına geçilemiyor. Örneğin rüzgar enerjisi üreten tirbünlerin kanatları, kompozit malzeme ve üretimi için teknolojik büyük yatırıma gerek yok. Bu girişimi, şehrin ortak aklını harekete geçirerek yapmamız ve başarmamız mümkün” diyor.
Şehrin ortak aklını harekete geçirecek olan dinamo bize göre siyasi iradedir. Siyaseten söz sahibi olanların, Afyonkarahisar Valiliği, Belediyesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği için bu işe “Bakılması” talimatını vermesi bile çok şey kazandıracaktır.
Bekliyoruz değerli büyüklerimiz! Siz tensip buyurun, talimatı verin, Afyonkarahisar’daki yönetici kadro bu işin üstesinden gelecektir.