Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ANA BAŞTA TAC İMİŞ… – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 15 Mayıs 2017 Pazartesi 12:47:16
 

“Ana başta tac imiş, dertlere ilaç imiş; bir evlat pîr olsa da anneye muhtaç imiş.” Dizelerini hemen hemen hepimiz biliriz. Bu dizeler Türk milletinin anne sevgisine ve saygısına vermiş olduğu önemi göstermek açısından yeter de artar bile.
Cenâb-ı Hakk, yüce kitabımızda şöyle buyuruyor:
“ Rabbin, kedisinden başkasına kulluk etmeyin, ana ve babaya iyi muamele edin, diye hükmetti. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin nezdinde ihtiyarlığa ererlerse onlara “ÖF “ bile deme. Onları azarlama. Onlara çok güzel ( ve tatlı ) söz söyle “ ( İsra/23 ) Aynı surenin 24.ayetinde ise:
“Onlara acıyarak tevazu kanadını ( yerlere kadar ) indir. Ve “ Ya Rab! “ Onlar beni çocukken nasıl terbiye ettilerse Sen de kendilerini ( öylece ) esirge “ de” buyrulmaktadır.
Bilindiği gibi toplumun temeli ailedir. Aile ise öncelikle anne ve babadan kurulur, daha sonra çocuklar ailenin eksikliğini tamamlarlar.
Ana-babaya iyilik ve ihsan evlât üzerine farzdır, onlara isyan etmek haramdır çünkü onlar bizim bu dünyaya gelmemize vesile olmuşlar, büyütüp, besleyip eğitip hayata hazırlamışlardır. Hadîs-i şeriflerde buyruldu ki:
(Cennet kokusu beş yüz yıllık mesafeden duyulur Ana-babasını Üzenler ve sılâ-l rahmi terk edenler. Bunu duyamaz.) [Taberânî]
(Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını istiyen, ana-babasına iyilik etsin, sıla-ı rahmde bulunsun!) [İ. Ahmed]
[Sılâ-i rahm, ana-baba ve yakın akrabayı ziyaret etmek demektir.}
Özellikle erkeklerin eşleri ile anne ve babaları arasındaki dengeyi kurma konusunda çok dikkat etmek gerekir. Hanımlarımızın aklına uyar ve anne ve babamızı ter edersek, cehennemin odununu bu dünyada iken hazırlamış oluruz. Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Hanımını anasından Üstün tutana ALLAH la’net etsin!”
(ALLAH indinde en faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır, sonra ana-babaya iyiliktir.) [Müslim]
“Ana-babasından biri hayatta olup da, onun rızasını almayan, onu küstüren, Cehenneme girmeye müstahak olur.”
Eshâb-ı kiramdan biri Ya Resûlallah, ana-baba, evlâtlarına zulmetseler de rızalarını alamayan yine Cehenneme gider mi?  diye sorunca, Peygamber aleyhisselâm, üç defa “Evet zulmetseler de…” buyurdu (Beyhekî)
Şu hâlde ana-baba zâlim olup, evlâda zulmetseler de, günah işlemeyi emretseler de, yine onları üzmemeye, küstürmemeye çalışmalıdır! Günah olan emirleri yapılmaz ama, yine de onları üzücü söz söylemek caiz olmaz. Ana-baba kötü bile olsa, yine onlarla iyi geçinmelidir! Ziyaretlerini terk etmek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selâm göndererek, tatlı mektup yazarak, telefon ederek, bu günahtan kurtulmalıdır!
“ Onlara acıyarak tevazu kanadını ( yerlere kadar ) indir ve Ya Rab! Onlar beni çocukken nasıl terbiye ettilerse Sen de kendilerini ( öylece ) esirge „ de „ ( İsra 24 ) İslam alimleri Yüce Allah’ın bu sözüne dayanarak, ana-babanın evladı üzerinde on hakkı vardır demişlerdir. Bunlar:
1. Yiyecek ve içecek maddelerini temin etmek.
2. –Giyim eşyalarına ihtiyaçları olduğu zaman kendi gücü nispetinde bunları karşılamak.
3. Yardım ve hizmete muhtaç olduklarında hizmet edip yardımda bulunmak.
4. Çağırdıkları zaman “Farz namazda değilse” derhal koşmak. Yani işim var, gücüm var diye bahane yok, sünnet ve nafile namaz dahi kılıyor olsak dahi hemen terk edip anne ve babamızın yardımına koşacağız.
5. Günah ve gayrı ahlaki bir şey değilse buyruklarını kusursuz yerine getireceğiz.
6. Onlara karşı son derece yumuşak ve tatlı dilli davranacak, cevap verirken veya bir şey sorarken onları incitmeyeceğiz. Kur’an-ın ifadesiye onlara „ Öf „ bile demeyeceğiz.
7. Anne ve babamızı ismen çağırmayacağız, onları memnun edecek şekilde hürmetle ve sevgiyle hitap edeceğiz. Sözgelişi: Anneciğim, babacığım diyeceğiz.
8. Evde sokakta, caddede onların arkasında yürüyecek, bir zaruret olmadıkça önlerine geçmeyeceğiz.
9. Kendi nefsimiz için hoş görüp, uygun bulduğumuz şeyleri onlar içinde hoş göreceğiz.
10. Her duamızda kendimiz için dua ederken, anne ve babamız içinde dua edecek, Cenab-ı Allah’tan onlar için af, mağfiret dileyeceğiz.
Her ne yaparak yapalım anne ve babalarımızın haklarını ödememiz mümkün değildir. Bunun bilincinde olarak, önemli olan onların rızasını alabilmektir. Ne mutlu annesi, babası kendisinden razı ve haklarını helal etmiş olarak ölen anne babaya sahip olanlara!
BURNU YERE SÜRTÜLSÜN!
Peygamber Efendimiz (s.a.v) hutbe veriyordu. Merdivenden yukarı çıkarken birinci basamakta “âmin!” dedi. İkinci basamakta yine “amin!” dedi. Üçüncü basamakta bir kere daha “âmin!” dedi. Hutbeden sonra, sahabe efendilerimiz “Bu sefer senden daha önce duymadığımız bir şeyi duyduk yâ Resûlallah! Eskiden böyle yapmıyordunuz, şimdi minbere çıkarken üç defa “âmin” dediniz. Bunun hikmeti nedir?” diye sordular. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Cebrâil aleyhisselam geldi ve ‘Anne-babasının ihtiyarlığında onların yanında olmuş ama anne-baba hakkını gözetmemiş, onlara iyi bakarak mağfireti yakalama gibi bir fırsatı değerlendirememiş kimseye yazıklar olsun, burnu yere sürtülsün onun!’ dedi, ben de ‘âmin!’ dedim. Cebrâil, ‘Yâ Rasûlallah, bir yerde adın anıldığı halde, Sana salât ü selâm getirmeyen de rahmetten uzak olsun, burnu yere sürtülsün!’ dedi, ben de ‘âmin’ dedim. Ve son basamakta Cebrâil, ‘Ramazana yetişmiş, Ramazanı idrak etmiş olduğu halde Allah’ın mağfiretini kazanamamış, afv ü mağfiret bulamamış kimseye de yazıklar olsun, rahmetten uzak olsun o!’ dedi, ben de ‘âmin’ dedim.”
Anaya, babaya itaat edelim, Çünkü bereket ve Allah’ın rızası onlarla beraberdir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti