Can aziz, vatan candan da aziz

Ankara, başkentimiz 3. kez kahpe bir saldırı ile vuruldu. Yine canlarımız gitti, yaslıyız, öfkeliyiz.
Bedel ödüyoruz. Sultan Abdülhamit Han’ın dediği gibi, “Sırtlanların geçiş yoluna çadır kurmuşuz” Yurdumuzu, vatanımızı, ecdadımızın emanetini, dinimizi, milletimizi, bayrağımızı sırtlanlardan koruyoruz. Ödediğimiz bedel bunun bedelidir.
Keşke canlar gitmese, keşke hiç ölüm olmasa. Ama, maalesef, özgürlüğün, istiklalin bedeli var.
Bakmayın siz internette bağıranların, “Irkınız da, vatanınız da, dininiz de yere batsın” diye çemkirenlere. Eğer bu millet, böylelerinden oluşsa idi, bugün ne Türkiye Cumhuriyeti Devleti olurdu, ne din, ne iman, ne millet, ne de medeniyet.
Elbette ki, insan canı önemlidir. Buna kimsenin itirazı yok. Ama candan aziz şeyler de vardır. Bugün çemkirenler de, onların ailesi de, bugünlerini, candan aziz bildikleri için can verenlere borçlular.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale kahramanları, Kocatepe sırtlarında, Afyonkarahisar ovalarında, tepelerinde yatan şehitlerimiz deselerdi ki, “Vatan, millet yere batsın, canımız önemli”!…
Güneydoğu Anadolu’da karış karış temizlik yapan Mehmekçik, polisimiz, tüm görevlilerimiz… Deselerdi ki, “Hiç birşey bir cana değmez”!…
Düşerler miydi hiç kara toprağa? Çıkarlar mıydı hiç kahpe hainin karşısına?
Sivillerin, savunmasız halkın ölmesi, kanının akması ancak ve ancak kahpelik kanlarına işleyenlerin eseridir. Giden her can için canımız yanıyor, belki onların yerinde herhangi birimiz olabilirdik. Hepsine rahmet diliyor, ailelerinin acısını paylaşıyoruz. Yaslarını yüreğimizde taşıyoruz.
***
Güneydoğu Anadolu’da Devlet, bugüne kadar çoktan yapması gerekeni yapıyor. Karış karış, adım adım temizlik yapıyor. Kahraman Mehmetçiğimiz, kahraman polislerimiz canlarını ortaya koyup milletin geleceği için mücadele ediyor. Allah burunlarını dahi kanatmasın.
Keşke, keşke, keşke… Bugün yapılanlar yıllar evvel yapılsa idi. Teröriste yüz vermeyin, hainleri muhatap almayın, teröristten arınmış bir yurttan başka çözüm, çözüm değildir diyenlere kulak verilmiş olsaydı.
Hainlerin hepsi lime lime edilene kadar, devletin demir yumruğu tepelerini ezene kadar yapılan hiçbir çalışma, çözüme hizmet etmez diyenlere kulak verilseydi. Belki bugün bu acıları yaşamıyor olacaktık.
Bakın Yüksekova’da operasyon başladı. 10 bin askerimiz, 2 bin hainin leşini almak için harekete geçti. Gazaları mübarek olsun.
Bu gazalar yıllar önce olmalıydı, hainlerin başını kaldırmasına müsaade edilmemeliydi. Uyarılara kulak verilmeliydi. Ama bugün bunların tartışılacağı zaman değil.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı, bu milletin ortak değerlerine karşı ittifakla saldırıya geçenlere karşı yekvücut olma zamanı. Memleketimizin her köşesini hainlerden tek tek temizleyip, karış karış süpürünceye kadar ihtiyacımız olan tek şey milli duyarlılık.
Tüm terör örgütleri ortaklık kurup, Devletimize karşı birleşmişken… Yabancı devletler ülkemize ve milletimize emirler dikte etmeye çalışırken… Bizim olan her şeyle kavgası olanlar tüm güçleri ile hücuma geçmişken… Biz, birbirimizle mi uğraşacağız?
Yanlışları masaya yatırmak mı, hesap sormak mı, tartışmak, kavga etmek mi? Onlar tüm hainler temizlendikten sonra yapılacak işler.
Allah devlete, millete zeval vermesin, Ordumuzu, polisimizi muzaffer eylesin…