Nöbetçi Eczaneler
6 Ocak 2014 Pazartesi 02:00:00 Basın mensuplarının kaderidir; “Çekmesene kardeşim” tavırlarıyla karşılaşmak.
Adam katildir, polislerin arasında giderken “Çekmesene lan” diye size çemkirir. Hırsızdır, tecavüzcüdür, her haltı işlemiştir, gazeteci fotoğrafını çekip, haber yapınca rezil olacağı aklına gelir.
Değişmez kaderimizdir bizim. Eğer iyi şeyler yazarsanız, hakkında iyi şeyler yazdığınız kişiler size güleryüz ve bazen daha da ötesini gösterir. Eğer olumsuzluklara işaret ettiyseniz yandınız gitti demektir.
Bir de basın mensuplarının sürekli karşı karşıya kaldığı “işgüzarlar” vardır ki, sormayın gitsin. Bu işgüzarlar bazen sıradan vatandaş, bazen kamu görevlisi, bazen koruma memuru, bazen de polis olabilir.
Adam görevini yapacağı yerde, çevre güvenliğini sağlayıp, suçun sebebini araştırıp, delil toplayacağı yerde, ya da kamuoyunu aydınlatıcı doğru bilgilerle basın mensuplarını doğru yönlendireceği yerde, geçmişinden gelen bastırılmış duyguları haykırırcasına basın mensubuna “çemkirir”.
Bu tür “atarlanma”ların bir örneği geçtiğimiz cumartesi günü Güral Termal Otel’de yaşandı.
Yaşanmakla kalmadı, gerektiği şekilde tüm televizyon kanallarında da yayınlandı.
Milyarlar harcayarak kendine bir imaj yaratmaya çalışan turistik tesisin imajı bir densiz yüzünden yerle bir oldu adeta.
Bu densizin yaptıklarına polis memurlarının da tabir-i caizse “tüy dikmesi” olayın boyutunu değiştirdi.
Öyle ki, polise sığınmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımız polisten kendilerine hayır gelmeyeceğini bir kez daha gördüklerini, bundan sonra kendi haklarını kendileri korumaya çalışacaklarını beyan eder oldular.
Biz bu sütunlarda polisle gazeteciler arasında yaşanan sıkıntıları daha önce de dile getirmiştik. Ama ne yazık ki söylediklerimiz havada kaldı, bir akis bulamadı.
Bizim görevimiz doğru bildiğimizi söylemek. Yanlışa işaret etmek. İsteyen görür, isteyen görmez.
Yalnız şunu iyi idrak etmek gerekir. Basın mensuplarının çok büyük bir çoğunluğunun görevi kamuoyunu doğru bilgilendirmek, asli görevini yerine getirmektir. Aramızda çürük elmalar yok dersek yanılırız.
Basın bu görevini yerine getirirken, doğru kaynaklardan beslenmesi, doğru yönlendirilmesi gerekir.
Eğer ki doğru bilgiler verilip, basın konuyu eğriltirse, onun da yanlışını göstermek, dersini vermek yine biz basın mensuplarına düşer.
“Memlekete yatırım yaptık, istihdam sağladık” iddiasında olan termal tesislerin bu gayretlerini destekliyor ve alkışlıyoruz. Bunun kanıtı yaptığımız yayınlardır. Gel gelelim, lazım olunca basın mensuplarına hoş görünmeye çalışanları, işine gelmeyince de yok sayanları, hakaretle yüzyüze bırakanları tasvip etmediğimizi bir kez daha belirtmek isteriz.
