Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

DİLİNİ TUT

Sözün estetiğini ve güzelliğini ortadan kaldıran ve insana zarar veren unsurlar kaynaklarımızda dilin afetleri başlığı altında yer almıştır. İmamı Gazzalî’nin İhya’sında dilin afetleri başlığı altında yer alan hususlar yirmi ana başlıkta şöyle sıralamıştır:
Boş sözler, fuzulî konuşma, batıla dalma, içi boş tartışmalar, husumet eseri söylenen sözler, ağzı eğip bükerek konuşmak, secili ve edebî konuşmalara özenerek yapmacık sözler söylemek; küfür, sövgü ve fahiş (kötü) konuşmak, her türlü canlı ve cansız varlığa lânet etmek, kötü tegannî ve anlamsız şiir, kötü mizah ve şaka, istihza, sırrı ifşa, yalan söylemek, yalandan söz vermek, yalan yere yemin etmek, gıybet, çekiştirme, kovuculuk, söz gezdirmek, insanları mübalâğa ile övmek, yersiz ve anlamsız soru sormak ve sözün inceliklerinden ve hatalarından gaflet içinde olmak. (İhyau Ulûmiddin, 3/246)
Kur’an- Kerim’de Mü’minlerin özellikleri sayılırken; “Onlar ki faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler” (Müminun,23/3) “Onlar faydasız bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. (Furkan,25/72) “Onlar boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam (barış) olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.” (Kasas,28/55) “Rahman’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) ‘selam’ derler (geçerler). (Furkan,25/63) Buyrulmaktadır.
Muaz b. Cebel’den (r.a) nakledildiğine göre Allah’ın Resülü şöyle demiştir:
“Dedim ki:
“Ey Allah’ın Resülü (s.) beni cennete sokacak ve cehennemden uzaklaştıracak ameli söyler misin?” Efendimiz (s.) cevaben buyurdu:
“Şüphesiz çok büyük bir şey istedin. (Senin istediğin) Allah’ın (c.c) kendisine kolaylaştırdıkları kimselere kolaydır. Allah’a ibadet edersin. Hiç bir surette ona şirk koşmazsın. Namazı dosdoğru kılarsın, zekâtı verirsin. Ramazan orucunu tutar, Kabe’yi haccedersin.” Sonra şöyle dedi:
“Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır. Zekât (sadaka) suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür (yok eder). Sonra şu âyetleri okudu, nihayet “Ya’melun” kelimesine kadar vardı:
“Onlar, yanları yataklarından kalkarak korkuyla, umutla Rablerine yalvarırlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.” [Tirmizi, İman 8 (nr. 2616).] Sonra şöyle buyurdu:
“Sana işin başını, direğini ve en yüce noktasını bildireyim mi?” dedim ki:
“Evet ey Allah’ın Resülü.” O da:
“İşin başı İslâm’dır. Direği namazdır. En yüce noktası ise cihaddır.” Sonra devam ederek:
“Sana bütün bunların hepsine nasıl sahip olunacağını söyleyeyim mi?” buyurdu. Dedim ki:
“Evet ey Allah’ın Resülü.” Dilini eliyle tuttu ve:
“Dilini tut ” buyurdu. Ben:
“Ey Allah’ın Resülü, biz konuştuklarımızdan dolayı da hesaba çekilecek miyiz?” dedim.
Efendimiz bunun üzerine şöyle buyurdu:
“Ey Muaz, annen senin ölünü görsün, insanlar cehenneme yüzleri üstü veya (bir rivayete) göğüsleri üstü dillerinin işlediği kusurlardan başka bir şeyden mi düşüyorlar sanıyorsun.” [Secde: 32/16, 17.) ] Tirmizi, bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER