Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

EĞER DOĞRU SÖYLEDİYSE KURTULUŞA ERDİ-1

Muharrem Günay 27 Aralık 2013 Cuma 02:00:00
  Talha b. Ubeydullah (r.a.)’den yapılan rivayette, demiştir ki:
“Bir bedevi, saçları dağınık bir halde Peygamber (a.s.) Efendimize geldi ve aralarında şu konuşma geçti:
“Ey Allah’ın Resûlü! Allah’ın benim üzerime namazdan neyi farz kıldığını haber ver?”
“Beş vakit namaz, meğerki tetavvu (nâfile) olarak bir şey kılasın…”
“Allah’ın benim üzerime oruçtan ne kadar farz kıldığını haber ver?”
“Ramazan ayı… Meğerki tetavvu (nâfile) olarak bir şey (oruç tutasın.)”
“Bana Allah’ın üzerime zekâttan neyi farz kıldığını haber ver?”
Böylece Resûlüllah (a.s.) Efendimiz ona İslâm şeriatının hepsini haber verdi. Bunun üzerine bedevî şöyle dedi:
“Sana ikramda bulunan Allah’a yemin ederim ki, bundan ne fazlasını yaparım, ne de Allah’ın üzerime farz kıldığından bir şey eksiltebilirim!..”
Onun bu sözü üzerine Peygamber (a.s.) Efendimiz şöyle buyurdu:
“Eğer doğru söylediyse kurtuluşa erdi veya cennet’e girdi.” (Buhari, iman: 34, Savm: 1, şahadet: 26, hiyel: 3, Müslim, îman: 8, 9, Ebû DavuD, salât: 1, Tirmizî, mevakıyt: 4, siyam: 1, Nesaî, siyam: 1, iman: 23, Taberanî, sefer: 94, Dâremi, salât: 208.)
Bu hadisi şerif aynı şeyleri yapan her müminin cennete gireceğine delidir.
Peygamber Efendimiz, Hz. Ömer (r.a.)’den yapılan rivayette, şöyle demiştir:
“Yolculuk halinde olan kimsenin namazı iki rekâttır; Cuma namazı da (farz olarak) iki rekâttır; bu tamdır, noksanlaştırılmış değildir. Peygamberinizin diliyle bu şekil ifadesini bulmuştur.”
Hz. Aişe (r.a.)’d an yapılan rivayette ise, şöyle demiştir:
“Namaz aslında iki rekât olarak farz kılındı, ancak akşam namazı değil, çünkü o gündüzün tek namazıdır. Sonra hazar (eyleşik hal) da artırıldı ve seferde (yolculuk halinde) eski haline terk edildi.” (Bedayiu’s-sanayi’ fi-tertibi’ş-şerayi’: 1/91, 92’den özetlenerek…)
Şüphesiz ki, beş vakit namazla ilgili rivayetlerin hepsini buraya nakletmemize gerek yoktur. Ancak rivayet ettiğimiz hadîsler üzerinde yapılan incelemeye yer vermek istiyoruz.
Birinci hadise yani Abdullah b. Ömer (r.a.)’in rivayet ettiği hadîsde, İslâm’ın beş sütun, beş esas üzerine kurulduğunu ifâde ediliyor. Oysa ilk bakışta İslâmiyet’in bu beş şeyden ibaret olmadığı karşımı¬za çıkmaktadır. Ama mes’eleyi iyice inceleyip hikmet ve gayesiyle ele aldığımızda, bu beş esasın İslâm’ın tamamını içine alıp kapsadığını görüyoruz. Şöyle ki:
Allah’tan başka tanrı olmadığına, Muhammed’in de O’nun kulu ve Resulü bulunduğuna şahadet, çok geniş ve kapsamlıdır: Dinin bütün esas ve teferruatını içine almakta, Allah ve Resûlüna imanın, onlardan gelen bütün esas ve prensiplere uymayı gerektirir. O halde yalnız iki şahadet kelimesi İslâm’ın tamamını gölgesi altında bulunduran bir çadır veya çatı mahiyetinde tezahür eder. Namaz, zekât, hac ve oruç ise, fert ve toplumun ahlâkını ıslaha, temizlemeye, iç disiplini sağlamaya, sosyal adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmaya ve toplum yapısında huzur ve sükûnun kurulmasına, düzenli bir hayat sisteminin oluşmasına yarayan ibadetlerdir ki, bunları imânın değişmez ürünleri olarak vasıflandırabiliriz.
O bakımdan İslâm, sözü edilen beş sütun üzerinde kurulu bir çadıra veya beş temel üzerine yapılmış bir binaya benzetilmiştir. Başta birinci şart, imânın esaslarını ve İslâm’ın dünya ve âhireti birlikte kucaklayıp düzene sok¬maya yöneldiği bir din olduğuna; diğerleri ise, İslâm’ın ahlâkî, toplumsal ve ailevî bütün esaslarını beraberinde taşıdığına delâlet eder. İslam’ın beş temel üzerine inşa edildiği Cibril hadisi olarak bilinen meşhur hadiste de geçer.
Resûlüllah (a.s.) Efendimiz böylece İslâm sistemini bir bütünlük içinde işlerken onu beş maddede özetlemiştir. Fakat “İslam’ın beş şartı” deyimi yerine “İslam’ın beş temeli” deyimini kullanmak daha doğrudur. (Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti