Mü’min susmayı ve az konuşmayı tercih etmekle beraber, iyiliği emretme ve kötülüğü men etme söz konusu olunca konuşmalı ve çevresindeki insanları uyarmalıdır. Emri bil mafur ve nehyi anil münker yani iyiyi emretmek kötülükten men etmek tıpkı namaz gibi oruç gibi her Mü’mine farzdır. İyiyi emretmek kötülüğe engel olmak ümmeti Muhammed’in en belirgin özelliklerindendir. Bu duruma yüce kitabımızda şöyle dikkat çekilir:
“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. Ma’ruf ile emreder, münkerden (kötülükten) alıkoyarsınız (nefislerindeki kötü afetlerden kurtulmalarına yârdım edersiniz). (Ali imran, 110)
Bu konuda Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor.
“Doğru bir sözü işitip sonra da onu din kardeşine ulaştırarak öğretmek, ne güzel bir hediyedir. ” (Taberani)
Bir başka hadisi şeriflerinde ise “Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Buyurmuştur. (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
Cenâb-ı Hakk, Asr suresinde “Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.” buyurarak, insanlara hakkı ve sabrı tavsiye etmenin önemine dikkat çeker.
“Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip de (yani makam ve mevkilerini, paralarını, dünyevi çıkarlarını düşünerek Allah’ın emrettiklerini söylemeyenler, susanlar) bununla biraz para alanlar gerçekten karınları dolusu ateşten başka birey yemezler. Kıyamet günü Allah onlara ne söz söyler, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara sadece acı veren bir azab vardır.” (Bakara 174)
İnsan söylediğine pişman olacağı, keşke söylemez olsaydım diyeceği bir sözü söylememelidir. Peygamber Efendimiz:
“…Özür dilemeni gerektiren bir sözü konuşma!” buyurmuşlardır. (İbn-i Mâce, Zühd, 15)
Özür dileyecek bir konuşmayı yapmamaya dikkat etmenin yanında bizden özür diyenlere karşı da hoşgörülü olup özür dileyenin özrünü kabul etmek olgun bir mü’minin vasıflarındandır. Bu konuda Allah’ın Resûlü şöyle buyuruyor:
“Din kardeşi kendisine özür dilemek üzere gelen kişi; özür dileyen bunda ister samimi olsun, isterse olmasın; o özrü kabul etsin. Böyle yapmazsa, Kevser Havuzunun başında yanıma gelemez.” ( Hakim.)
ASAYİŞ
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023GÜNDEM
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023ASAYİŞ
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023UNCATEGORİZED
30 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.