Muharebe, müzakere, mütareke – Kocatepe Gazetesi

24 Mart 2013 Pazar 02:00:00
  İmralı, sözünü sakınmıyor. Her aşamadan, göstere göstere, göğsünü gere gere çıkıyor, Bakmayın siz İmralı Cezaevi’nde “misafir” edilmesine. Neredeyse İmralı’yı “hamili kart yakinimdir” diye gösterseniz, görülmeyecek işiniz yok gibi…
***
Hatırlarsanız, Avrupa Birliği baskısıyla İmralı’nın yeniden yargılanması da gündeme gelmiş, ancak yalanlanmıştı.
***
Süreç “yeniden yargılanmaya” doğru gidiyor.
Gerçi neler neler yalanlanmadı ki memlekette…
***
Gizli görüşmeler yapıldı, “Yapıldı” diyen “iftiracı” ilan edildi.
Meğer iftiracı olarak nitelenen kişiler aslında doğru söylemiş de, yalanlama çabasındakiler telaştaymış.
***
Birleşmiş Milletler İkiz Sözleşmeleri adı altında birtakım “anlaşmalar”dan bahsedilirdi, bundan 2-3 yıl öncesine kadar. İddiaya göre o sözleşmelerde “Her halkın kendi kaderini tayin hakkı” vardı ve yine “o malum” süreç işliyordu.
***
Öyle bir hâle geldi ki memleket, “çözüm”, “barış”, “diyalog” kelimeleri, ürpertiye neden olmaya başladı.
Çünkü şahit olduk ki, ne zaman bu tür kelimeler kullanılsa, ardından mutlaka ciğerlerimizi yakan bir felaket geliyor.
***
Son dönemde yaşanan, İmralı’nın da açıkladığı olgu şudur:
Muharebe, müzakere, mütareke…
***
“Eşit” güçler arasında, daha çok askeri konum-lanmayı anlatan kelimelerin mânâları şöyle:
Muharebe: Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri
Müzakere: Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma
Mütareke: Ateşkes…
***
Bundan sonrası zaten belli… Irak’ın kuzeyinde kurulan Kukla Devlet’e benzer bir yapı…
***
Bu arada bir “helalleşme” söylemidir gidiyor.
Bence İmralı ve bu süreçte yer alan herkes, önce Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’daki vatandaşlarımızla helalleşsin.
İmralı ve giderek “yasal” hâle gelen örgütünün, ağaları nasıl desteklediği, vatandaşlara nasıl zulmettiği, İmralı’nın zor anda, nasıl birden çark ettiği bir bir dökülsün meydana.