Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

NAMAZ İMANDAN SONRA EN ÖNEMLİ İBADETTİR

Muharrem Günay 17 Kasım 2013 Pazar 02:00:00
  Kur’an inananlar için bir rehber ve hidayet kaynağıdır. Kur’an’dan yararlanmanın önemli şartlarından birisi ondan öğrendiklerimizi hemen hayata aktarmamız yâni . Kur’an-ı kerim’de 87 ayette geçen namaz Allah tarafından Kur’an’da emredilen ilk ve en önemli görevlerden biri olup imandaki samimiyetin en önemli göstergesidir. Namaz imandan sonra en önemli ibadettir. Fatiha’dan sonra Kur’an’ın başında yer alan Bakara suresinde takva sahibi müminlerin, müttekilerin özellikleri sayılırken:
“Elif, lâm, mîm. Bu (öyle bir kitaptır ki onda (ve onun ilâhi kelam olduğunda) hiç şüphe yoktur. O müttakilere (Allah’ın emirlerine uygun yaşamak/aykırı davranmaktan sakınmak isteyenlere) doğru yolu gösteren (öğreten)dir.
“O (takvâ sahibi) kimseler ki, gayba (Allah’a, meleklere, âhirete, vahye, Allah’ın takdirine) inanırlar, namazı ikâme edereler; dosdoğru/gereğine uygun kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de (gereken yerlere Allah için) verirler” (Bakara: 3) denilerek imandan sonra namazdan söz edilmiştir.
Takvâ kelimesi sözlüklerde “İnsanın, ibadet ve güzel işler yaparak kendisine acı verecek durumlardan korunması” şeklinde tarif edilir. Seyyid Şerîf el-Cürcânî, et-Ta`rîfât isimli terimler sözlüğünde (bk. “Takvâ” md.) takvânın “Allah’a itaat ederek O’nun vereceği cezalardan korunmak; insanın kendisini, yaptığı veya yapmadığı şeyler yüzünden müstahak olacağı ukubattan yine Allah’a itaat ederek koruması” anlamına geldiğini belirtir. Aynı âlimin kaydettiği diğer bazı tariflere göre takvâ, “Kulun mâsivâdan sakınmasıdır; dinin edep ve erkânına saygılı olmaktır; insanı Allah’tan uzaklaştıran her şeyden uzak durmaktır; nefsânî hazları terketmek, yasaklardan uzak durmaktır; gönlünde Allah’tan başka hiçbir şey görmemendir; kendini hiçbir kimseden daha iyi diye düşünmemendir; Allah’tan başka her şeyi terk etmektir; sözde ve davranışta Hz. Peygambere uymaktır.” Fahreddin er-Râzî, Bakara sûresinin 196. âyetini tefsir ederken, takvâ için, “Bütün dinî ve ahlâkî ödevleri yerine getirme, din ve ahlâkın sakıncalı bulduğu tutum ve davranışlardan da kaçınma” anlamını içeren bir tanım yapmıştır. Tanınmış mutasavvıf Ebû Tâlib el-Mekkî’nin tarifi ise daha kısa fakat oldukça kapsamlıdır: “Takvâ bütün iyilikleri kapsayan bir isimdir” (Kûtü’l-Kulûb I, 196).
Bütün ibadetlerin emrediliş gayesi de takva sahibi olmak, takvaya erişebilmek içindir. Namaz, Hac ve oruç insanı kötülüklerden, günahtan korumak, Zekât cimrilikten kurtulmak, malı temizlemek için emredilmiştir. Nitekim Kur’an’da bu duruma dikkat çekilmekte ve şöyle buyrulmaktadır:
“ve egımissalâte innessalâte tenhâ anil fahşâi ve münkeri..” (… ve namazı ikâme et. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir” (Ankebut: 45.)
Yine İbrahim suresi’nde:
“ (Ey Resûlüm) Îman eden kullarıma söyle, namazı ikâme etsinler. İçinde ne bir dostluğun ne alış verişin bulunduğu bir gün gelmeden evvel, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah yolunda) gizli ve açık olarak infak etsin (harcasın)lar” (İbrahim:31) buyrulmuştur. Yine Nahl suresinde de görüldüğü gibi “Namaz en büyük şükürdür” (Nahl:3)
Kur’an-ı kerîm’de hiçbir yerde “Elleziyne yusallune’S Salâte/Onlar namazı sallâ yaparlar”, yâni namazlarını kılarlar ifa¬desi kullanılmamıştır. Namazla alâkalı olarak sürekli ikâme kelimesi kullanılmıştır. “Egımissâlat” namazı ikame ederler. İkâme lügatte ayağa kaldırıp dikmek, yerleştirmek demektir. Çadırın ayakta durmasını sağlayan ortadaki direk ne ise, din açısından da namaz odur. Nasıl ki ortadaki direk olmadan çadırın ayakta kalması mümkün değilse namaz olmadan da dinin ayakta kalması mümkün değildir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER