Bir Müminde bulunması gereken en önemli özelliklerin başında en az kendine yetecek kadar ilim sahibi olmak gelir. Kur’an-ı Kerim’in üzerinde önemle durduğu konuların başında ilim gelir. İlim kavramı sözlükte; bilgi, bilmek, herhangi bir konu, olay ve hususta bilinen şey, malûmat, aklın ve duyuların mevzuuna giren her şeyin tanınmasını sağlayan vasıf; sağlam ve kesin bir biçimde bir şeyin gerçeğini bilmek gibi anlamlara gelir.
İslamî terminolojide ise ilim, akıl ve duyu vasıtalarıyla elde edilen veya Allah’ın vahiy yoluyla doğrudan doğruya gönderdiği, içinde asla şüphe ve zan bulunmayan kesin bilgiye denir.
İlim kavramı türevleriyle birlikte Kur’an’da, 750’ye yakın ayette geçmekte olup, Allah ve O’nun yarattıklarından şuur sahibi olan insan ve melekler için kullanılmıştır. Bununla birlikte, okumak, düşünmek, ibret almak, akıl, nazar, hikmet, fikir, âyet gibi ilim ile ilgili kavramlar da dikkate alındığında, Kur’an’daki her dört âyetten birinin ilimle ilgili olduğu görülür.
Kur’an-ı Kerim, ilk nâzil olan “İgra’ bismirabbikellezi halag halagal insâne min alag. İgra ve rabbükel ekremullezî alleme bil galem allemel insâne mâlem ya’lem.Oku yaratan Rabbinin adıyla oku! O Allah, insanı bir alak (kan pıhtısı)’tan yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rabb ki, kalemle insana yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti.” (‘Alak, 96/1-5) âyetiyle biz Müslümanları ilim öğrenmeye, okumaya, yazmaya, düşünmeye, araştırmaya teşvik etmiştir. Bunun yanında Kur’an, temel bilgi vasıtaları olarak kalem (Kalem, 68/1; ‘Alak, 96/4), mürekkep (Kehf, 18/109) ve yazıdan (‘Alak, 96/4) bahsetmiş, ilim sahipleri ile ilim sahibi olmayanların asla eşit olamayacağını (Zümer, 39/9) bildirerek ilmin önemine işaret etmiştir.
Bilgi Üstünlük Vesilesidir.
İnsanları bir tarağın dişleri gibi eşit gören İslam dini bu kuralı takva ve ilim sahibi olmak konusunda bozar. (Bak. Hucurat, 13, Zümer, 9) İslama göre bilgi üstünlük vesilesidir. Tarih boyunca da bilen, okuyan, bilim ve teknoloji üreten toplumlar bilmeyen, okumayan, araştırmayan toplumları tehakküm altına almışlardır. Bilmeyen, araştırmayan, bilgi ve teknoloji üretmeyen toplumlar bilen, araştıran ve üreten toplumların kölesi olmaktan kurtulamamışlardır.
İslam, insanın yaratılışına uygun son ve mükemmel bir din olduğu için bütün Müslümanlara ilmi farz kılmıştır. Her Müslümanın dinî vecibelerini yerine getirecek, helal ile haramı, Hakk ile batılı birbirinden ayırt edecek kadar ilim sahibi olması farz-ı ayındır. Nitekim Hz. Peygamberimiz (s): “Kadın ve erkek her Müslüman’a ilim öğrenmek farzdır.” (İbni Mâce, Mukaddime, 17) buyurmuştur.
ASAYİŞ
23 Mart 2023GÜNDEM
23 Mart 2023GÜNDEM
23 Mart 2023ASAYİŞ
23 Mart 2023ASAYİŞ
23 Mart 2023UNCATEGORİZED
23 Mart 2023UNCATEGORİZED
23 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.