Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

SAMİMİYET VE RİYA

Aklı başının dışına çıkmış, şerefini, yeminini, değerlerini ve insanlığını kaybetmiş darbecilerin neler yapabileceğini, neler yaptıklarını öğrendikçe insanın kanı donuyor. Bizim “Kahraman ordumuz” diye güvendiğimiz, övündüğümüz insanların, halkına, milletine karşı bu kadar kin dolu oluşunu, kendi istikballeri için, bağlı oldukları mihrakların emelleri için halkına nasıl da düşman gibi baktığını öğrendikçe bizim de nefretimiz, öfkemiz büyüyor. Allah’tan ki bu kahraman ordunun içinde hala dini-milli değerlerine bağlı, bu vatanın öz evlatları var. Onlar da olmasa halimiz nice olurmuş?
Paralel Devlet Yapılanması denen şer organizasyonunun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk halkına ne kadar büyük bir düşman olduğu yaşanan olaylarla bir kez daha ispatlandı. Hainlerin hainliğinden yüce Mevla bir kez daha Türk Milleti’ni ve Devleti’ni muhafaza eyledi. En küçük kırılma anlarında darbe girişiminin başarılı olmasını boş verin, birkaç adım daha ileriye taşınması bu milletin ve devletin felaketi olabilirdi. Cümleten geçmiş olsun.
***
Geçmiş olsun demek yeterli değil. Geçip gitmesi, bitmesi için gerekli önlemlerin alınması, mücadelenin kararlılıkla sürmesi gerekiyor. Ve görülüyor ki bu mücadele devam ediyor. Hainlerin, onların yardakçılarının ve hatta sempatizanlarının hesabı görülüyor. Halk da gece-gündüz bu mücadeleye destek veriyor. Kur’an-ı Kerim okuyarak, dua ederek, meydanlarda vakarla buluşup, tüm tahriklere rağmen demokrasi sınırları dışına çıkmadan, kırmadan, dökmeden, kan akıtmadan tepkisini gösteren, demokratik haklarını koruyup, kollayan halkın tutumu her türlü takdirin üzerindedir. Demokrasi nöbetleri bu milletin demokrasiye olan inancının bir göstergesidir.
***
Elbette ki her şeyde olduğu gibi, bu eylemlerde de “riya” en büyük düşmanımız. Allah riyakarlardan bizleri korusun, tez zamanda foyalarını ortaya çıkarsın inşallah.
Yüksek bir amaca hizmet eden, ulvi değerler taşıyan bu eylemleri sulandırmaya çalışanlar da yok değil hani.
Yahu, koca kamyonun havalı kornasıyla gecenin saat 12.30’unda şehrin caddelerinde fütursuzca gezmenin “demokrasi mücadelesi” ile ne alakası olabilir. Sayısı belli zirzoplar ne yazık ki şehrin caddelerini esir aldılar. Eksozu açılmış motosikletlerle, ses sınırını aşan müzik sistemleri ile şehrin caddelerinde başı kesik tavuk gibi gezmenin, dorsesi sökülmüş tır kafası ile kavşakta spin atmanın, aracın camlarından, kapılarından sarkıp, “dum-tıs” müzik eşliğinde çığlık atmanın, havalı kornasıyla milleti oturduğu yerden zıplatmanın adı zirzopluktan başka bir şey değildir. Afyonlular’ın “şaddak delisi” dediği bu grup ne yazık ki her köşe başından çıkabilmektedir. Kendini bilenler meydanlarda demokrasi nöbetinde iken gecenin saat 1-2’lerine kadar zirzoplar şehri birbirine katmaktadır.
“Meydanlara çıkın” diyerek demokrasi çağrısı yapan liderler size, “birlik olun, dua edin, devlete sahip çıkın” dedi. “Sokak serserilerine her şey serbest” diyeni duydunuz mu hiç?
Hadi şehrin sakinlerine, medeniyete saygınız yok, bu olaylarda hayatını yitiren yüzlerce şehidimize bari saygı duyun be edepsizler!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER