Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

YEŞİLİN KORUNMASI VE İSLAM – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 12 Mart 2018 Pazartesi 13:33:59
 

Yüce dinimiz yeşilin korunmasına ve yaygınlaştırılmasına özel bir önem verir. Peygamber Efendimiz Ölürken bile ağaç dikmeyi tavsiye etmiştir. “Kıyâmet koparken sizden birinizin elinde bir hurma dalı bulunur da bunu Kıyâmet kopmadan dikmeye gücü yeterse, mutlaka onu diksin, bırakmasın.” (Tecrid-i Sarîh Trc.,VII, 124)
Cenâb-ı Hakk, muhtelif âyetlerde ağacın çeşitli faydalarını belirterek onun bizim için ne büyük bir nimet olduğunu hatırlatır. Bazı âyetlerde de ağaçların diğer varlıklar gibi Cenâb-ı Hakk’ı nasıl tesbit ettiği haber verilmektedir:
“Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanların ve insanların birçoğunun Allah’a secde ettiklerini görmüyor musun? ” (Hac, 22/18)
“Bitkiler ve ağaçlar O’nun buyruğuna boyun eğerler.”  (Vâkıa, 56/6)
Yine Cenâb-ı Hakk ağacı iyilik ve kötülük sembolü olarak göstermiştir:
“Allah’ın, hoş bir sözü; dallan göğe doğru olan -Rabbi’nin izniyle her zaman meyve veren- hoş bir ağaca benzeterek nasıl misâl verdiğini görmüyor musun? İnsanlar ibret alsın diye Allah onlara misâl gösteriyor. Çirkin bir söz de, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.” (İbrahim, 14/24-26)
Ayrıca Cenâb-ı Hakk; “İncir ve zeytine and olsun.” (Tin,95/1) buyurarak ağaca yemin etmek suretiyle onun değerini göstermiştir.
Hz. Peygamber’den de ağaç ve ağaç dikmekle ilgili pek çok hadîs-i şerif rivâyet edilmiştir. Bu hadisler dikkatle incelendiğinde Rasûlullah’ın Müslümanları ağaç dikmeye teşvik ettiği, Cenâb-ı Hakk’ın bir nimeti olan ağacın insanlara hattâ hayvanlara pek çok faydasının bulunduğu anlatılmaktadır. Hz. Peygamber (s.) şöyle buyurmuştur:
“Hiç bir Müslüman yoktur ki, o, ağaç diksin yahut ekin eksin ve mahsûlünden insan, kuş, kurt yesin de kendisi bundan istifade etmiş olmasın. Elbette o Müslüman da diktiğiyle, ektiğiyle sevap alır. ” (Tecrid-i Sarih Trc. VII, 121) Bu hadis pek çok sahâbî tarafından değişik yol ve metinle rivâyet edilmiştir. Bu durum, hem Rasûlullah’ın hem de ashabın ziraata ve ağaç dikmeye ne kadar önem verdiklerini göstermektedir. Hz. Peygamber’in ağaç dikmekle ilgili aşağıya aldığımız tavsiyeleri de bu durumu göstermektedir.
Cenâb-ı Hakk “Ağaç diken herkese ve diktiği ağaçtan çıkan meyve kadar mükâfat ve sevap takdir ve ihsan eder. ” (Tecrid-i Sarih Trc./VII, 122)
“İslâm câmiasında ağaç diken bir Müslümana o ağaçtan yenilen mahsul onun için sadakadır. Yine o ağaçtan çalınan meyve da onun için sadaka olur. Vahşi hayvanların yediği de o kimse hesabına bir sadaka olur. Kuşların yediği de sadakadır. Her insanın ondan yiyip eksilttiği mahsûl de onu diken Müslümana âit bir sadakadır. ” (Tecrîd-i Sarîh Trc. VII, 122)
Başka bir hadis-i şerifte sahâbeden Câbir (r.a.) şöyle demiştir:
“Ümm-i Mabed yahud Ümm-i Mübeşşir el-Ensâri’ye kendisine âit hurmalıkta iken Rasûlullah (s.a.s.) yanına gelip şöyle buyurdu:
– Bu hurmalığı kim tesis etti? Müslim mi, kâfir mi? diye sordu. Kadın:
– Müslim, diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem:
-Bir Müslümanın diktiği ağacın meyvesinden, ektiği ekinin mahsûlünden herhangi bir insan, veya herhangi bir canlı yerse, o meyve, ağacı diken Müslüman için sadaka olur, buyurdu. (Tecrîd-i Sarîh Trc.,VI I, 123)
Bir gün meşhur sahâbilerden Ebü’d-Derdâ Şam’da ağaç dikerken kendisine biri uğramış ve bu durumu garipseyerek:
-Vay, sen Rasûlullah’ın (s.) yâri ve hemdemi olduğun halde ağaç mı dikiyorsun! Demişti. Ebü’d-Derdâ da:
-Dur, acele etme! Ben Rasûlullah’ın: “Bir kimse bir ağaç diker o ağaçtan bir insan yahut Allah’ın mahlûklarından herhangi bir mahlûk meyva yerse, bu meyva ağacı diken kimse için sadaka olur.” buyurduğunu işittim, demiştir. (Tecrid-i Sarîh Trc. VII, 123)
Bu ve benzeri hadislerden, gayet açık bir şekilde, ziraatın, ağaç dikmenin İslâm dininde büyük bir fazilet sayıldığı, bu işlere büyük bir kıymet verildiği anlaşılmaktadır.
Dünya hayatının vazgeçilmez nimetlerinden biri de ağaçtır. Her insanın, doğumundan ölümüne kadar, hayatının her safhasında ihtiyaç duyduğu, kökünden, yaprağından, kerestesinden, çiçeğinden, dalından, gölgesinden, kokusundan, güzelliğinden faydalandığı ağaçsız bir dünya tasavvur etmek çok zordur.
Hacılar ihraml�� iken yeşili koparamazlar, canlı bir varlığı avlayamaz, öldüremezler  Bu yasağın hikmeti Müslümanlara çevre bilinci kazandırmaktır.
Peygamberimiz( s a s) Hayber seferinden dönerken Medine ye yaklaşınca şehri göstererek;
Ya Rabbi! Hz İbrahim Mekke’yi haram kıldığı gibi ben de Medine’yi haram kıldım.  Onun iki kayalık arası harem bölgesidir. Ağaçları kesilmez, hayvanları avlanmaz, otu yolunmaz, ağaçlarının yaprakları koparılmaz.  (Buhari, Cihad,71; Müslimi Hacc, 458)
Böylece Allah rasulü bu günkü anlamda Medine’yi bir nevi sit alanı ilan ederek doğal yapısını korumak istemiştir  Peygamberimiz Medine de iki kattan yüksek evin yapılmasını yasaklamış, yapılanı da yıktırmıştır.  Günümüzde büyük şehirlerde inşa edilen neredeyse bir kasaba nüfusunu içinde barındıran çok katlı binalar, insanları doğal ortamdan koparmış, insanın manevi ve psikolojik duygularını olumsuz etkilemiştir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER