Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ZULMU ALKIŞLAYAMAM ZALİMİ ASLA SEVEMEM

Muharrem Günay 25 Mart 2015 Çarşamba 02:00:00
  Allah katında salih amellerin en önemlilerinden birisi de adalettir. Adalet, Cenâbı Hakk’ıninsanlık alemine bahşettiği nimetlerin en büyüklerindendir. Sevgili Peygamberimiz (sav) “Bir saat adalet, yetmiş sene nafile ibadetten hayırlıdır.” buyurmuşlardır. Adalet her şeyi layık olduğu yerine koymak demektir. Zulmün zıddıdır ve yüce dinimize göre adaletsizlik en büyük zulümdür.
Bir millet sadece milli kimliğinden uzaklaşmakla değil aynı zamanda zulme seyirci kalmak ve zalimi alkışlamakla da tarih sahnesinden silinir gider. Milli Şairimiz M. Akif Ersoy “Zulü Alkışlayamam” adlı şiirinde şöyle diyor:
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
………………………………………………
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım
Hadisi şeriflerde buyrulmuştur ki: “Kim bir kişinin zâlim olduğunu bilerek ona yardım etmek üzere zâlim ile birlikte yürürse, İslâm’dan dışarı çıkmış olur.” (İbn Kesir, Hadislerle K. K. Tefsiri, c. 5, s. 2089) “Kim bir zâlime yardım ederse, Allah Teâlâ, o zâlimi ona musallat eder.” (Deylemî; İbn Aslâkir, Tarih) “Bir kimse bilerek zâlime yardım kastı ile onunla beraber yürürse, o kimse İslâmiyet’ten çıkmıştır.” (Râmuz el-Ehâdis, c. 2, s. 445) “İnsanlar, bir zâlimi görür, ona engel olmazlarsa, bundan dolayı hemen hepsi cezalanır.” (Tirmizî; Tuhfetu’l Ahvezî Şerhu Câmiu’t Tirmizî, 8/423)
“Kays İbnu Ebî Hâzım anlatıyor: “Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senadan sonra buyurdu ki: “Ey insanlar! Sizler şu âyeti okuyor ve fakat yanlış anlıyorsunuz: “Ey iman edenler, siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez” (Maide: 5/105). Biz Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in: “İnsanlar, zâlimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah’ın, hepsine ulaşacak umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittik.” Keza ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın: “İçlerinde kötülükler işlenen bir cemiyet, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte olduğu halde, seyirci kalır, müdâhale etmezse, Allah’ın hepsini saran umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittim. (Ebu Davud, Sünen, Melahim, 31/17, (IV, 510), Tirmizi, Sünen, Fiten, 34/9 (IV, 469)
Hz. Musa (a.s.) Allah’ü Teâlâ ile Tur Dağı’nda kelam ederken bir gün derki,”Yarabbi Ad Kavmi’nde, Lut Kavmi’nde, Semut Kavmi’nde hiç mi iyi insan yoktu ki hepsini helâk ettin.” Başka bir gün yine Tur Dağı’na çıkacağı sırada uykusu gelir derin bir uykuya dalar. Uykusunda kendisini cennette yüce Mevla ile perdesiz konuşurken görmekte iken, bir karınca gelir ısırır. Musa (as) uykusundan uyanır ve tatlı rüyası yarıda kalır. Buna çok sinirlenen Musa (as) bu öfkeyle kalkar ve yuvada bulunan bütün karıncaları helak eder. Tur Dağı’na ulaşıp Cenâb-ı Hakk ile kelam ederken Yüce Mevla:
“Ya Musa seni ısıran bir tek karınca olmasına rağmen neden tüm karıncaları öldürdün” buyurur. Musa (a.s.) da:
“Ya Rabbi! Diğer karıncalar iyi olsaydı o bir tek karıncanın yaptığı kötülüğe engel olurlardı” buyurur. O zaman Yüce Mevla da:
“Ya Musa, işte Ad Kavmi’nde de, Lut Kavmi’nde de Semut Kavmi’nde de iyiler vardı ama kötülere engel olmadılar” buyurur.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER