Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Mitingime çağırsam gelir mi? – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 27 Eylül 2011 Salı 03:00:00
  Sabah gazetesinden, hani şu “Damat”ın çalıştığı şirkete ait olan gazeteden, Erdal Şafak’ın yazısı dikkatimi çekti. Zaten benim dikkatimi çekmesi bir tarafa, gazetenin manşeti de o yazıdan alınan paragraflarla şekillenmişti. Şafak’ın “manşet”e çekilen yazısındaki can alıcı bölüm şöyle:
“Danışman, ‘Dur sana bir anekdot daha anlatayım. Hem de o kadar taze ki bu anekdot, dumanı tütüyor’ dedi: ‘Sen de izledin, Başbakan’ın BM çerçevesindeki temasları kapsamında görüştüğü ilk liderlerden biri Başkan Obama oldu. Görüşme 1.5 saate yakın süren sıcak bir sohbet havasında geçti. Erdoğan ayrılırken, ‘Siz bundan böyle herhalde seçim çalışmalarına ağırlık verirsiniz. Şunun şurasında 13-14 ayınız kaldı’ dedi. Obama biraz sıkıntılı, ‘Siz seçim sınavını bir kez daha başarıyla atlattınız. Ne mutlu. Benim işim sizin kadar kolay değil’ diye iç çekti. Erdoğan güldü: ‘İsterseniz, gelip seçim mitinglerinizden birinde konuşayım!’ Obama’nın şaşkınlığını görecektin.’- Erdoğan’ın bu önerisini nasıl karşıladı? – Duraksadı, bocaladı, gülerek başını salladı.-Peki, Obama ‘Gel’ dese, Erdoğan kalkıp gelir mi? Vallahi de gelir, billahi de gelir ve Obama’ya destek için çatır çatır miting yapar.”
Allah Allah deyip geçer Genç Osman of of… diye nara atasım geldi.
Övündüm, gurur duydum.
Amerikan Başkanları karşısında süklüm püklüm duran Başbakanlardan bıkmıştık kabul de “Kardeş, sen bu işi beceremezsin. Ben geleyim de senin mitinginde konuşayım” diyen Başbakan da beklemiyordum doğrusu.
Bu bir yöntem hâline de gelebilir aslında. Diyelim, bir dernek başkanısınız, ya da bir koope-ratif yönetiyorsunuz… Karşınıza aday çıkma ihtimali var, şanslar neredeyse eşit. Çağırın Başbakan’ı, sizin için konuşma yapsın. Oylar garanti.
Hatta bunun için bir müsteşarlık kurulabilir. Başbakanlık Toplantı ve Miting Katılım Birimi adını alacak müsteşarlık, Başbakan’ın katılacağı mitingleri, toplantıları belirler. Desteklenecek adaylar hakkında konuşma hazırlar. Ancak, malum ülkemizde ve dünyada milyonlarca başkan olduğu için ve Başbakan herbirine yetişemeyeceği için, bu müsteşarlık, Bakanlar Kurulu’ndan “Başbakan Adına” ünvanını taşıyan kişileri de tespit eder. Böylece, “Aaa, ben çağırdım da bana destek için gelmedi” gibi bir kırgınlığa da mahal verilmez. Nasıl olsa resmi kurumlarda “Yetkili Adına” şeklinde imzalar atılıyor, toplantılara da “Başbakan Adına” katılmakta bir zarar görmüyorum.
Bu müsteşarlığa ilk başvuracaklardan birisi de ben olurum. 2011 geçti ama önümüzde 2015 milletveki seçimleri var. İlle de aynı partiden olmamız gerekmez. Ben de Başbakan’ın benim mitingimde konuşmasını isterim. İleri Demokrasi’de yaşadığımız için öyle pek parti ayrımı gözetileceğini de sanmıyorum…
Neyse, şaka bir yana Obama’ya yapılan “Senin mitinginde konuşurum” şakası, enaniyet ve kibir göstergesi olarak yorumlanabilir. Hadi seçimde oyunu başka partilere veren vatandaşlara “muhalif” diye bakılıyor. Ama bari Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy ve gönül verenler Başbakan’ı uyarsın, “Gururlanma Başbakan’ım, senden büyük Allah var” desin.
Hiç olmazsa birileri, Mohaç Meydan Savaşı’nı kazanan “Muhteşem Süleyman”ın kibre esir olmamak için, nereden gelip nereye gittiğini hatırlaması için, yaşarken mezara girip uzanma sahnesini izletsin Başbakan’a.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER