Neden Oy Verdiniz?

Cumhuriyetimiz’in yüzüncü yılı olan 2023’te Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri düzenlendi. Alınan oy oranları ve kazanılan milletvekili sayıları, Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçları, vatandaşın tercihini ortaya koyuyor.

Öyle bir seçim oldu ki ‘İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır’ cümlesinin gerçekle çok bağdaşmadığı da somut olarak ortaya kondu.

Ancak anlayamadığım bir durum var: Ekonomik sıkıntılardan bahsedilince, çalışanın, emeklinin, ev hanımlarının, iş bulamayanların durumları konuşuldukça; döviz kurunun seyri, hiç istemediğimiz hâlde faizin yüksekliğinden bahsedildikçe seçimde tercihini yapan vatandaşa oklar yöneltiliyor. Vatandaşa ‘İşte bak, gördün mü? Sen oy verdin, böyle oldu.’; ‘Senin oyunla faiz yükseldi, döviz kuru yükseldi’; ‘Senin oyunla Borsa düştü’… Bu tür suçlamalar artırılabilir.

Bu cümleleri kullanmak için vatandaşın gerçek kaygılarından bîhaber olmak gerekiyor. Seçimler, ‘Mutfakta kaynamayan tencere iktidar götürür’ anlayışını da bertaraf etti.

‘Senin yüzünden’ dediğiniz vatandaşa durup da bir sordunuz mu, ‘Neden oy verdiniz’ diye?

Sorsaydınız şu cevapları alacaktınız:

Öncelikle, vatandaş ekonomideki zorlukların farkında; farkında olmanın da ötesinde bizzat yaşıyor. Maaşı artsa da; ekmeğin de, suyun da, akaryakıtın da, internet hizmetinin de, ulaşımın da fiyatlarının yükseldiğini biliyor. Ancak vatandaş, 2002 ve 2009’daki krizlerde sorumluluk alan kaptanın yine gemiyi sakin limana ulaştıracağına inanıyor.

Şunu belirtmek gerek: Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Seçimleri’nde vatandaş, uzun zamandır ilk kez ‘ekonomi’yi ilk sıraya koymadı. Vatandaşın gündeminde vatan ve aile bütünlüğü vardı.

Kararını veren vatandaşın tavrı zaten belliydi; ama kararsız vatandaş inceledi, tartıştı, sonuca vardı. ‘Vatanın bütünlüğü mü, eyaletler vadeden partilerin mahcup komşuları mı?’, ‘Aile bütünlüğü mü, küresel ailesizlik ve cinsiyetsizlik propagandası mı’, ‘Tam Bağımsız Türkiye mi, Büyükelçiler’den emir alan bir yönetim mi?’

Sorular çoğaltılabilir.

6 ay önce emperyalizme karşı olma iddiasındaki bir partiden milletvekili aday olanların, 6 ay sonra küresel emperyalizmin simgesi bir markanın reklamlarında seslendirme yapması; tam da kelimelerle anlatılamayan ‘güven’ konusunun özü gibi neredeyse…

Vatandaş esasında güven istedi, güvenebilmeyi istedi, güvenlik istedi. ‘Vatanımız bir olsun, devletimiz tam bağımsız olsun; biz yine toparlarız’ dedi.

Vatandaş, ailesini ve ülkesini korumak için dua etti, oy kullandı, sonuçları takip etti.

NEDEN OY VERECEKSİNİZ?

Genel seçimlerden sonra, şimdi yerel seçimleri karşılıyoruz. Yerel seçimlerde vatandaş partiye, adaya ve projelere birlikte oy verir.

Vatandaş bakacak, ‘Parti, oy verilecek bir parti mi?’, ‘Aday oy verilecek aday mı?’, ‘Hangi aday ve partinin projeleri şehrime daha çok katkı sağlar?’

Afyonkarahisar, uzun zamandır ilk kez 3 iddialı aday arasından tercih yapacak.

AK Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Hüseyin Ceylan Uluçay, Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Av. Burcu Köksal ile Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Sezer Küçükkurt, seçmenin karşısına çıktı. Üç aday da sevilen ve saygı duyulan isimler.

Pekiyi, seçimin sonucunu hangi unsurlar belirleyecek?

Evvela, yapıcı üslup kullanan aday, bir adım öne çıkacak.

Kavga eden değil, tebessüm eden; olması gerekeni umutla söyleyen aday bir adım öne çıkacak.

Afyonkarahisar için canla başla çalışan, şehir için derdi ve hayalleri olan, başka şehirlere gittiğinde o şehirlerdeki olumlu yönleri Afyonkarahisar’a kazandırmak için elinden gelen gayreti gösteren, il yöneticilerini tanıyan; ayırmayan, ayrıştırmayan, okuyan, araştıran, sorgulayan, aydınlatan, temsil yeteneği kuvvetli aday, elbette öne çıkacak.

İsim vermiş kadar oldum sanırım.

Hayırlı, uğurlu, kademli olsun.