Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

OSMAN GÂZİ’NİN FETİHLERE BAŞLAMASI

Kayı aşiretinin başına geçen Osman Gazi, kısa zamanda fetihlere başlamış ve sırasıyla Kulca Hisar, Karaca Hisar, Sorkun, Mudurnu, Göynük ve İnegöl’ü fethetti. Bu fetihlerin ardından Aydos Hisarı ele geçti ve İznik kuşatıldı. Fakat İznik kalesi çok muhkem olduğundan kalenin çevresi Osmanlı sınırlarına dâhil edilip kalenin fethi tehir edildi. Kısa bir zaman sonra, Kite tekfurunun tahrikleriyle Bursa, Evrenos, Ketsel ve Bedros tekfurlarının anlaşarak asker topladıkları haberi alındı. Osman Gazi, kısa bir zaman sonra ordusuyla birlikte Yenişehir’den çıkarak düşman askerlerini Koyun Hisarı yakınlarında karşıladı. Yapılan savaş Türklerin zaferiyle son buldu. Kestel Tekfuru öldürüldü. Diğer tekfurlar savaş meydanından kaçarak canlarını zor kurtardılar. Kite Tekfuru, Ulubat tekfuru’na sığındı. Osman Gazi, Ulubat Tekfuru’ndan Kite Tekfuru’nu teslim alıp; Kite Kalesi önünde astırdı ve kale Türklerin eline geçti. Bu zaferden sonra Aydos Hisarı alındı. 1308’de Marmara Denizi’ndeki İmralı adası feth edilip bir deniz üssüne sahip olundu.
Osmanlıların Bizans hududunda kurmuş oldukları adil idare, tekfurların ve Bizans’ın zulmünden, ağır vergilerinden bıkan ve usanan Hıristiyan halk ve Tekfurlar arasında takdir uyandırmıştı. Hıristiyan halk, Osman Gazi’nin idaresine ve himayesine sığınmaya başlamışlardı. 1313 yılında Harman Hisarı Tekfuru Köse Mihal, Müslüman olarak Osmanlı idaresine girdi. Köse Mihal Gazi adını alarak, pek çok savaşa katıldı ve Osmanlı devletine önemli hizmetlerde bulundu. 1313 yılında, Akhisar, Geyve, Lüblüce, Lefke, Hisarcık, Tekfur pınarı, Yeni kale, Karagöz ve Yanıkça Hisar kaleleri alınıp Bursa Osmanlı sınırları içerisinde bırakıldı. 1313 yılında Bursa Osman Gazi tarafından kuşatıldı. Bursa’nın savaş yoluyla fethi her iki taraftan çok can kaybına sebep olacağı düşüncesiyle kuşatma kaldırılıp, Kaplıca Uludağ istikametinde iki kale yapıldı.
Türk milletinin Cihan Hâkimiyetine giden yoldaki ara hedeflerinin genel adı olan Kızılelma, bu sefer Bursa’dır. Osman Gazi ölmeden önce bu Kızılelma’yı ele geçirmek istiyordu. Fakat hastalığı buna engel olacak bu şeref oğlu Orhan Gazi’ye nasip olacaktı.
Küfre karşı akınlarla yetişip, yiğitliği, cesareti, bilgisi ve İslâmiyet’e olan sadakati ile düşmanların korkusunu, Müslümanların takdirini ve şükranını kazanan Osman gazi, 1326 yılında 70 yaşında hastalanmış ve hasta yatağında Bursa’nın fethine giden oğlu Orhan Gazi’den müjde bekliyordu. Hasta yatağında Bursa’nın fetih müjdesini alan Koca Gazi, kendisinden sonra gelecek olan Osmanlı Padişahlarına da bir siyasi vasiyetnâme özelliğinde ve Türk Devlet Felsefesi’nin bir özeti olan şu tarihi vasiyetini oğlu Orhan Gazi’ye yapmıştır:
“Allah’ın buyruğundan gayrı iş işlemeyesin, bilmediğini şeriat ulemasından sorup öğrenesin, iyice bilmeyince bir işe başlamayasın, sana itaat edenleri hoş tutasın ve askerine in’amı-ihsanı eksik etmeyesin (askerine bol nimet ve bahşiş veresin, iyilik edesin) ki insan ihsanın kulcağızıdır. Zalim olma, âlemi şenlendir ve cihadı terk etmeyerek beni şâd et. Ulemâya riayet eyle ki şeriat işleri nizam bulsun. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona rağbet ikbal ve hilm göster. Askerine ve sahip olduğun mala güvenip gurur getirip şeriat ehlinden uzaklaşma. Bizim mesleğimiz Allah yolu ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana yakışan da budur. Daima herkese ihsanda, iyilikte bulun. Memleket işlerini noksansız gör, senin gibi bir evlat bıraktığım için ölümüme üzülmüyorum.”
Osman Gazi’nin Orhan Gazi’ye yaptığı vasiyet ve nasihatleri inceleyen Hüseyin Algül kuruluş devri Osmanlı devlet düşüncesini 14 madde halinde tespit etmiştir. Bunlar özetle şöyledir; 1. Kur’an ve Sünnete bağlılık 2. Din işlerine önem vermek 3. Adalet ve insafı ön planda tutmak 4. Allah ve kul haklarına riâyet 5. Âlimler ve mutasavvıflarla samimi irtibat kurmak ve görüşlerine başvurmak 6. Devlete sadakatle hizmet eden devlet ricali ve askeri erkânla iyi ilişkiler kurmak 7. Beğler, silah arkadaşları, idârî kadro ve ilim adamlarıyla dayanışmak 8. Vatan ve milletin hukuku ve hürriyetlerin muhafazası için azim ve cesaretle gaza ve cihad etmek 9. Beytülmalı (devlet hazinesini)koruyup geliştirmek 10. Îsâr, ihsan ve feragat sahibi olmak 11. Teşkilat ve müesseseleşmekte planlı çalışmak 12. İmaret ve vakıflarla yoksul, yolcu ve garipleri gözetmek 13. Komşu beğlerle iyi ilişkiler kurmak 14. Gayrimüslim tebaaya şefkat ve adalet göstermek. (Algül, H., tarihsiz , s. 533,538)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti