Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ŞEFKAT PEYGAMBERİ HZ. MUHAMMED YAZILARI 20

Muharrem Günay 22 Şubat 2012 Çarşamba 02:00:00
  SEN ÜMMETİM ÜMMETİM DİYORSUN
BEN SE RAHMETİM RAHMETİM !
Denildi ki: Allah teâlâ O’na vahyetti: Ve vahyinde şöyle buyurdu:
“Yâ Muhammed! Sana bu gece ümmetinin üçte birini bağışladım. Kıyamet gününde de, Mahşerde senin, benim katımda ki makamının, mahlûkata beyan olunması için (yaratılmış olan her şeye ve herkese açıklanması, gösterilmesi için) onların üçte ikisini de orada bağışlayacağım!”
Denildi ki: Allah teâlâ şöyle vahyetti:
“Yâ Muhammed! Ümmetin itaat ediyorlar. Ve günah ta işliyorlar. Onların itaati Rızam’la, isyanı Kazam’ladır.
Rızamla olanları kabul ederim; KERİMİM.
Kazamla olanları affederim; Rahimim..
Rivayet edilmiştir ki; Nebi (S.A.V.) Mirac’a ulaştığında Allah (C.C.) şöyle buyurur:
Yâ Muhammed! Bütün mahlûkatı senin için yarattım. Seni de kendim için yarattım. Hepsi de benim rızam, talep etmektedirler. Ben ise senin razı olmanı dilerim. Hepsi benden (istemektedirler) tâlibdirler. Sen ise benim matlubumsun! İste, verile! (yani iste her ne istersen verilecektir) Nebi (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurur:
ALLAH’ım, sana babam, anam için dua etmi-yor, fakat “Ümmetimi ümmetimi (kurtar diye) yalvarıyorum. Allah (C.C.) şöyle buyurur:
Yâ Muhammed! Ben Allah’ım, Latifim, sen Nebisin, Şerifsin, ümmetin kavmi zaiftir. (ümmetin zayıftır) LATİF ile ŞERİF arasında ZAİF/ZAYIF nasıl gözetilmez.
Yâ Muhammed! Sen “ÜMMETİM! ÜMMETİM!” diye çağırıyorsun! Ben “ RAHMETİM RAHMETİM” diye nida ediyorum:
(ve rahmetî vesiat külli şey’in” (A’raf–156)
“Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır.”
Her Peygamberin Bir Duası Vardır
“Gâle rasûlullahi sallallahu aleyhi veselleme:
Li külli nebiyyin da’vetun feürîdü inşâallâhu en ehtebie da’vetî şefâeten liümmetî yevmel gıyâmeti.”
“Her peygamberin (kabul edileceği muhakkak olan) bir duası vardır. Ben ise inşâallah duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum.” (el-Lü’lüü vel-Mercan, no:121)
Hadisten anladığımıza göre Cenâbı Allah tarafından her peygambere yaptığı takdirde mutlaka kabul edilecek bir dua hakkı verilmiştir. Pek çok peygamber bu dua haklarını dünyada iken kullanmışlardır. Sözgelişi: Nuh Peygamber kâfir kavminin helâkini istemiş ve bu duası kabul edilmiştir.”
Hz. Muhammed (S.A.V)’e gelince O da bu hakkını bu dünyada kullanmamış, hadisi şerifte de belirtildiği gibi çok zor ve şiddetli bir gün olacak olan kıyamet gününde ümmetine şefaat hakkı olarak bırakmıştır. Bu hakkını kıyamet günü bizim affedilmemiz için kullanacaktır. Yüce Allah da (c.c.) Peygamberimizin bu duasını kabul edecek ve cehennemde kâfirlerden başkasını bırakmayacaktır.
Şefaat bir vasıta, vesile demek olup, bir kısım Müslümanların günahlarının affedilmesine ve bir kısım Müslümanların da cennetteki dercelerinin artmasına vesile/sebep olmak demektir.
Ahrette başta peygamberler olmak üzere sıdıklar, şehidler, sâlih kimseler, ilmiyle amel eden âlimler, okuduğu Kur’an ile amel eden hâ-fızlar, haccı kabul edilmiş hacılar ve küçük yaşta ölen çocuklar durumlarına göre şefaat edeceklerdir. Fakat bütün bunların şefaati sınırlı olup umumi/genel değildir. Çümkü orada herkes kendi derdine düşecektir. İşte bütün bunlardan müstesna olmak üzere umûmi şefaat hakkı veril-miş olan bir tek insan vardır o da Yüce Allah’ın “Habibim” dediği Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamdır.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER