Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR

ŞEHİRLERİMİZ

Şehirleşmemiz sürecinde daha önceki yazılarımızda değinmiştik. Yine de hatırlatalım. Yurdumuzda şehirleşme 1950 yılından sonra hesapsız, plânsız ve hızlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Alt yapıları oluşturulmadan, siyasi hesaplarla kent merkezlerinin etraflarında gece kondular, varoşlar oluşmuştur. Bu çirkin yapılaşmaya izin veren iktidarlar bu bölgelere yol, su, elektrik gibi zorunlu hizmetleri de siyasi çıkarları için kullanmışlardır.
Cumhuriyetimizin 100. Yılına gireceğimiz bugünlerde şehirlerimizin hali ortadadır. Ülkemizi yönetenler modern şehircilik için gerekli adımları atmamışlar, şehircilik uzmanlarından, mimarlardan yeteri kadar faydalanılamamıştır. Son zamanlarda şehirler rant amacıyla kullanılmıştır. Sonuç olarak şehirlerimiz özensiz, biçimsiz olarak adına mimari denilen çirkin yapılarla dolmuştur. Eski binaların durumları daha da kötüdür. Bu binalar adeta dökülmektedir. Binaların saçakları, sıvaları çatlamış durumdadır. Bu durum görüntü kirliliği ve en önemlisi yayaların can güvenliği bakımından çok önemlidir. Bu binaların bahçeleri de çöplük alanı gibidir. Duyarsız bir toplum olduğumuz için apartmanlarda sekiz kişi bir araya gelip çözüm üretemiyoruz. Bunlar için yasal bir zorunluluk olması gerekir. Bundan başka trafik sorununu belirtmeye gerek yok. Şehirlerimiz, binalar ve trafik arasında nefes alamaz halde boğulurcasına yaşamaktadırlar. Tahribat o kadar büyüktür ki, çocuklarımız ve torunlarımız bizler hakkında neler söyleyecekler ve bu kentlerde nasıl yaşayacaklar. Şehirlerimizin bu sorunlardan başka göz ardı edilen temizlik sorunları vardır. Belediye ve temizlik şirketleri görevlerini çok güzel yapmaktadır. Biz toplum olarak her konuda olduğu gibi kurallara uymuyoruz. Mahallelerde ve apartmanlarda çöp bırakma saatlerine uyulmadığı görülüyor. Temizlik elemanlarının bunları takip etmesi mümkün değildir. Toplum olarak biz gereken özeni göstermeliyiz. Bununla ilgili bir duyumumu aktarmak istiyorum.
Benim de eski mahallem halen orada evimiz var. Yarenler mahallesi Şehit Kamil Tuna sokakta birkaç mahalle sakini çöpleri saatinde çıkarmadığı gibi, kendi evlerinin önünden başka bir yere, mahallenin köşe başına bırakıyorlar. O çöp yığını ertesi güne kadara kokusu ve çirkin görüntüsüyle insanlarımızı rahatsız ediyor. Bu kurallara uymayanlar duyarlı bir mahalle sakini tarafından önce sözlü olarak uyarılıyor. Daha sonra bu kuralsızlık görüntülü olarak tespit ediliyor. Mahallede bir huzursuzluk başlıyor. Durum temizlik yetkililerine bildiriliyor.
Bu durum sonunda mahkemeye kadar gidiyor. Sonuç olarak bu kuralsızlığa duyarlı olanlar cezalandırılıyor, ceza alıyorlar. Bu örnek olaylar çoğaldıkça toplumda meydana gelen başka pislikleri ortadan kaldırmaya ve önlemeye yardımcı olacak insanlar bulamayacağız. Mahallelerden başka ticarethanelerin önleri sabah temizlendikten bir saat sonra izmarit tarlasına dönüşüyor. Temizlik işçileri bu durumda ne yapacaklar. Madem bu zıkkımı içiyorsun pisliğini de at çöp kutusuna. Ben oturduğumuz apartmanda yöneticiyim. Pazar günü gelen temizlik, çevre temizliği yapılır. Pazartesi günü gelin görün, balkonlardan çöp yağar.
Böyle duyarsız, kuralsız toplumlara huzur, mutluluk, refah kolay kolay gelmez. Belediye ve toplum işbirliği halinde güzel yaşanabilir şehirler, mekanlar oluşturmalıyız.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti