Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR

TURİZM

Turizm son yüzyılda gelişmiş bir sektördür. İnsanlar daha önceleri ticaret yapmak değerli madenleri elde etmek için seyahat ediyorlardı. Zamanımızda ise gezmek görmek bilgi sahibi olmak için geziyorlar. Son zamanlarda turizmin çeşitli kolları oluşmuştur. Bildiğimiz deniz, kum, güneş turizminin dışında sağlık, doğa ve dini turizm olmak üzere birçok dallara ayrılmıştır. Yurdumuz turizmin her dalında mükemmeldir. Biz bunları tam anlamıyla değerlendirememişiz. Halen de değerlendiremiyoruz. Eğitimsiz ve duyarsız toplumlarda bu normaldir. Yüz yıl öncesinde Avrupalı arkeologlar Anadolu’daki ören yerlerinin haritalarını çıkarmışlar. Biz ise çift sürerken veya ağaç keserken bulduğumuz tarihi eserlerle avunmuşuz.
Avrupalı arkeologlar tarihi yapıları temelinden tepesine kadar yurdumuzdan çıkarmışlardır. Bu eserlerin kaçırılmasının acı tarafı bu işleri izin ve fetva olarak yapmalarıdır. Dini otoriteler, “Bunlar kâfir taşlarıdır götürülmesinde bir sakınca yoktur.” diye fetva vermişlerdir. Halk zaten duyarsız, bu taşları kendi yapıları için kullanmışlardır. Yurt dışına kaçırılan eserlerin çok azını büyük uğraşlarla yurdumuzu getirebiliyoruz. Avrupa müzelerinin çoğunu yurdumuzdan kaçırılan eserler oluşturmaktadır. Gelelim doğa turizmine. Temmuz başlarında akraba ziyareti için Denizli, Aydın, İzmir güzergâhında seyahat ettim. Didim, Kuşadası okuduğum Ortaklar Eğitim Enstitüsünü, Söke’yi gezimin rotasına kattık. Üzülerek söylemeliyim kırk yıl önceki doğal güzelliklerden eser kalmamış.
İç kesimlerdeki çarpık yapılaşmanın benzeri tatil beldelerimizi ve kıyılarımızı öldürmüş. Trafik çilesi hepimizin sorunu ama tatil yörelerinde daha da katlanmış. Güzelim koylar yapılaşmaya açılmış, talan edilmiş. Bu duruma göz yumanlar, yapanlar insanlığın yüz karasıdır. O bölgede yaşayan hayvanların ve insanların yaşam hakları ellerinden alınmıştır. Bu aynı zamanda kul hakkına girer, vebali çok büyüktür. Çevre temizliği de çok kötüdür. Ben Avrupalı turist olsam böyle yerlere gelmem. Zaten hiç yabancı turiste rastlamadık. Her şey dahil turizmini eleştiriyorduk. Ama adamlar haklıymış. Otel alanında her türlü konforuyla tatilini yapıp gidiyorlar. Her zaman tekrar ettiğim gibi cennet gibi ülkeyi her yönüyle cehennem haline getirmeyi başardık.
Trafikten, aşırı sıcaklardan hayat pahalılığından o güzelim yerlerden hızla ayrıldık. Güzelim beldelere yazık olmuş. Gelecek nesillere bunların hesabını nasıl vereceğiz? Yazımıza yine olması umudu ile güzel bir şiirle son verelim.
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun. Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun. Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun. Kış günü herkesin evi, barkı olsun. Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun. Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Cahit Sıktı Tarancı

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti