112 ACİL ÇAĞRI MERKEZİ GEÇ Mİ CEVAP VERİYOR?

Son yılların en sıcak günlerini geçiriyoruz. Dünyanın her yanında orman yangınları var. Ülkemizde de birçok yangın çıktı ama çok şükür kısa zamanda kontrol altına alındı ve söndürüldü.
Dün Afyonkarahisar şehrinin sırtını yasladığı, şehir merkezinin en güzel ve en yakın mesire alanlarından birisi olan Hıdırlık Tepesi’nde de ot yangını çıktı. Şehir merkezinin hemen hemen her noktasından görülebilen yangının ilk başladığı anlardan itibaren 112 Acil Çağır Merkezi’ne telefon yağmaya başladı.
Gören herkes Hıdırlık’taki yangını bildirmeye çalışıyor, ekiplerin yangına müdahale etmediğinden dert yanıyordu. Gazete binamıza gelen çok sayıda hemşehrimiz, telefon ve mesaj yoluyla bize ulaşan birçok dostumuz “112’yi arıyoruz açan yok. İtfaiye geç kaldı” diye dert yanıyordu. Yangından fotoğraf almak üzere Fakıpaşa Mahallesinin üst sokaklarına doğru tırmanan muhabir kardeşimiz Burcu Aydın adım başı vatandaşın tepkisiyle karşılaştı. “Arıyoruz, gelen yok. Yangın sönünce mi gelecekler” diye…
Biz de birçok hemşehrimiz gibi 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradık. Banka, hastane ve benzeri yerlerde insanları çıldırtması rutin bir uygulama haline gelen otomatik santral burada da vatandaşın karşısında idi… Uzun bir beklemeden sonra ilgili operatöre ulaştığımızda Hıdırlık’taki yangını belirttik. Bilgileri olduğunu, o nedenle yoğunluk yaşadıklarını dile getirdi santralde görevli arkadaşlar. Sonrasında 112 Acil Çağrı Merkezi’ndeki sıkıntıyı internet sitemize yüklediğimiz haberimizde de dile getirdik.
Haber üzerine 112 Çağrı Merkezi Müdürü Tuncay Eroğul bize ulaştı. Vatandaştan gelen her türlü çağrıya anında cevap vermeye çalıştıklarını ancak zaman zaman bu tür yoğunluklar yaşanabildiğini anlattı. “Müdürüm siz Acil Çağrı Merkezisiniz, yoğunluk için de önlem almalısınız” şeklindeki uyarılarımızın ardından 112 Çağır Merkezi Tuncay Eroğul şunları söyledi:
“Haklısınız. Ve bunun için çalışıyoruz. Acil Çağrı Merkezimiz 32 ayrı telefon hattının başındaki 18 ayrı görevlimiz tarafından çağrılara cevap veriyor. Böylesi yoğun günlerde zaman zaman cevaplamada geç kalabiliyoruz. Ama bu gecikme en fazla 1 dakika 10 saniye ile sınırlıdır. Hıdırlık yangınında olduğu gibi vatandaşlarımız aynı konu ile ilgili birden çok ihbarda bulunursa ‘bilgimiz dahilinde’ diyerek yeni kayıt açmıyoruz. Ama her ihbarla anında ilgilenmeye çalışıyoruz. Çağrılara yanıt veren arkadaşlarımız konunun ilgisine göre ilgili birimlere yönlendirmede bulunuyor. Zaman zaman vatandaşımızın yersiz ısrarları ile de karşılaşabiliyoruz. Örneğin sıkışmalı bir trafik kazası ihbarı varsa oraya AFAD ekibi, sağlık ekibi, trafik ekibi birlikte yönlendirilir. Telefondaki vatandaş ‘beni Emniyet’e bağla’ diye ısrar edebiliyor. Bu tür durumlarda vatandaşlarımızdan anlayış bekliyoruz. Görevli arkadaşlarımız konusuyla ilgili eğitim almış, yetkili arkadaşlardır. En kısa sürede en doğru yönlendirmeyi yapmaya çalışıyorlar. 112 Acil Çağrı Merkezleri arandığında görevli arkadaşlarımızın soruları cevaplandırılıp, onların yönlendirmelerine göre hareket edilirse en doğrusu yapılmış olur”
112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Tuncay Eroğul, “Tüm bunlara rağmen vatandaşlarımızın şikayetlerini kulak ardı edemeyiz. Santral sistemimiz ve görevli arkadaşlarımızla ilgili bir aksama varsa hemen inceleyip gereğini yapacağız” dedi.
Adı üstünde: “Acil Çağrı Merkezi”… Konu hassas takip edilmeli. İlgilenenlere şimdiden teşekkür ediyoruz.

jDAVET VARSA İCABET GEREKİR

Afyon Gazeteciler Cemiyeti heyeti olarak geçtiğimiz günlerde Ankara’ya yapmış olduğumuz ziyaretlerde ilimizin siyasilerinin “Afyonkarahisar” ortak paydasında birleşebilmesi adına adımlar atmaya çalışmıştık. Umuyoruz ki bu adımlar önümüzdeki günlerde daha somut bir boyut kazanacak.
Bu çabalar sergilenirken muhalefet milletvekillerimiz olan Burcu Köksal ile Hakan Şeref Olgun’dan “Toplantılara bizi çağırmıyorlar ki… İktidar kendi çalıyor, kendi söylüyor” tarzı sitemler işitmiştik.
Benzer sitemleri başka ortamlarda da dile getirdiklerini biliyoruz.
“Valilik, Belediye, kamu kurumları iktidar vekilleriyle bir hareket ediyorlar. Bizi yok sayıyorlar” diyorlardı…
Afyonkarahisar Valiliği ile Afyonkarahisar Belediyesi tarafından geçtiğimiz pazartesi günü 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle düzenlenen geleneksel kahvaltı organizasyonunda İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekilimiz Hakan Şeref Olgun Bey’in de Valilik tarafından davet edildiğini ama davete icabet etmediğini öğrendik.
Sitemler haklı olabilir. Şimdi bu sitemlerin karşısında kamu kurumları üzerlerine düşün görevleri yerine getiriyorsa, muhalefet cephesi de birkaç adım atmalıdır. Aksi taktirde iş inatlaşmaya ve Afyonkarahisar tabiri ile “sürüşmeye” dönerse bunda kaybeden Afyonkarahisar olur.
Bakın kamu kurumları görevini yerine getiriyor, davet ediyor. Sizler de icabet edin, erisin şu aradaki buzlar… “Afyonkarahisar” ortak paydasında biraraya gelelim.

“TEK ÇATI” DEMEK “TEK SES” DEMEK DEĞİL. GAZETECİLER İÇİN YASAL DÜZENLEMEYİ BİZ GAZETECİLER İSTİYORUZ

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı ile ilgili olarak Afyon Gazeteciler Cemiyeti olarak bir çok etkinlik düzenledik. Unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olan “Bayram” Gazetesi’ni yeniden yayınladık. Hamdolsun, bu etkinliklerle ilgili tebrik ve takdirden başka bir tepki görmedik. Bu nedenle mutluyuz.
Yine de içimize sinmeyen, yanlış anlaşıldığını düşündüğümüz birkaç noktaya açıklık kazandırmak isteriz.
Öncelikle 24 Temmuz Basın Bayramı Gala Gecesi’nde il yöneticilerinin salondan erken ayrılmasının haklı bir gerekçesi vardı. Afyonkarahisar’daki basın mensuplarının davetine verdikleri önemi göstermek amacıyla gecemize katılan il yöneticilerimiz, meslektaşlarımızın gönüllerince eğlenmelerine fırsat tanımak için etkinliğin “porotokol” kısmı sona erdiğinde salondan ayrıldılar. Hem programa katılımlarını bildirdiklerinde hem de ayrılırken aynı noktanın altını çizdiler. “Bizler müsaadenizi isteyelim, arkadaşlarımız gönüllerince bir gece yaşasınlar” diyerek salondan ayrıldı ilimiz yöneticileri.
Bu durumun açıklık kazanmasını isterim.
***
Bir başka husus; siyasiler basın için yasal düzenleme istedi meselesi… Efendim, bu istek Afyon Gazeteciler Cemiyeti ve basın-yayın alanında faaliyet gösteren kişiler olarak bizlerin uzun süredir dile getirdiğimiz talebimizdir. Özetle nasıl ki avukatlar Baro, doktorlar Tabip Odası, muhasebeci ve mali müşavirler meslek odaları vasıtası ile kendi mesleki dayanışmalarını sağladıkları gibi, meslektaşlar arasında düzenleme ve denetleme görevini yerine getiriyorlarsa…. Gazeteciler için de gerekli yasal düzenlemeler yapılarak Cemiyet ya da üst birlik kimse, mesleki olarak otokontrol sistemini orası kursun. Yanlış yapanı uyarsın, gerekirse kısa süreliğine meslek ruhsatını askıya alsın. Daha ileri giderse meslekten ihraç etsin. Bunun itiraz kurulları, üst makamları da olsun. Gazeteciler basın-yayın camiasını denetleyip, meslek haklarını kendileri koruyabilsin.
Bu teklifi yıllardır dile getiriyoruz. Hayata geçirilirse herkesin şikayetçi olduğu bir çok sıkıntının aşılabileceğine inanıyoruz. Şimdi siyasilerimizin de bu teklifimize sıcak baktıklarını gördükçe/duydukça mutlu oluyoruz. Haksız yere kimsenin eleştiri, fikir hürriyeti elinden alınmayacak. Aksine gazetecisinden, işverenine, siyasetçisinden bürokratına kadar herkesin şikayet konularına çare üretilecek.
Bizim bu talebimiz, siyasetten karşılık görmeye başladı. Bu talebimize sahip çıkanlara teşekkür ediyoruz.
***
Meslektaşlarımız Afyon Gazeteciler Cemiyeti çatısı altında birleşip seslerini daha gür çıkarmaya başladıkça “tek ses” noktasında bazı yanlış anlamalar gündeme gelmeye başladı gördüğümüz kadarıyla. Yanlış anlaşılmasın “Tek çatı” demek “tek ses” demek değil. Bakın Gazeteciler Cemiyeti’nin yönetimine; her renkten, her görüşten temsilci var. Hepsi yasın-yayın kurumlarında kendi fikirlerini ya da toplumdan yükselen sesleri dile getiriyorlar. Ya da Cemiyet üyelerine bir göz atın; toplumun tüm renklerini Cemiyet içerisinde görebilirsiniz. Buradaki “tek çatı” her meslek grubunda olduğu gibi mesleğin haklarını, gelişmesini, düzen ve ahengini sağlamanın çabasıdır. Gazetecilerin sahip olduğu enerjinin pozitif şekilde topluma yansıtılmasının çabasıdır.
Aksi taktirde “tek ses” gazeteciliğin fıtratına aykırı bir durum. Bunun farkında ve bilincindeyiz. Umarız herkes bilincine varır.

GAZETECİLER TOKİ BEKLİYOR

24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle bir kez daha gündeme gelen “Gazeteciler için TOKİ” projesi epey yankı buldu. Afyonkarahisar’da kıt-kanaat geçimini sağlayan birçok meslektaşımız var. Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin öncülüğünde Sayın Valimiz Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, Milletvekillerimiz Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven, Hasan Arslan ve Mehmet Taytak beyler konuya sahip çıktılar. Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek konunun takipçisi ve destekçisi… 24 Temmuz Basın Bayramı’ndaki gülme/eğlenme/eleştiri fasıllarının ardından geride kalan en önemli gündem konusu “TOKİ Projesi müjdesi” oldu. Hele ki Mehmet Taytak vekilimizin “Cumhur İttifakı olarak elimizden geleni yapacağız” sözleri kaymaklı kadayıf etkisi oluşturdu. Emeği geçenlere teşekkür ediyor, takibe devam diyoruz.