Afyonspor’a Dâir

Bu köşede başta spor olmak üzere eğitim, edebiyat, dil, tarih özellikle yerel tarih ve kültür konularında yazılar yazıyorum yıllardır…
Sporun futbol dalı, bütün dünyada ve ülkemizde olduğu gibi Afyonkarahisarımız’da da yoğun ilgi çeken cazip bir etkinliktir… Futbol deyince akla ilk gelen kavramlar, futbolcular, futbol antrenörleri kulüpler, kulüp başkanları ve yöneticiler gelir.
Afyonumuzda “futbol” deyince de hemen “Afyonspor haberleri” gündem olur..
Bu köşede daha çok ilimizdeki “amatör futbol” konularında çeşitli yazılar yazdım; Afyonsporla ilgili yazılar yazmamaya özen gösterdim.
Daha yirmili yaşlarda Afyonspor Genç Takımı Antrenörlüğü yaptığım, antrenörlük yaşamımın yaklaşık otuz yılını Terfi Ligi maçlarından tutun da 3. Türkiye Ligi 2. Türkiye Ligi’ne katıldığı yıllarda Afyonspor formasını taşıyan onlarca futbolcuyu antre ettiğim, maçlarını sevk ve idare ettiğim, antrenörlük yaşamımın da şekillendiği, futbol görgü, bilgi ve kültürümün geliştiği, sayısız deneyimler kazandığım ve bana Pro Lisans düzeyinde bir diploma yolunu açan Afyonsporla ilgili yazılar yazmadım son sekiz on yıldır… Çünkü yaklaşık yirmi yıldır teknik sorumluğunu yaptığım Afyonkarahisar Demirspor’a odaklanmıştım, TÜFAD Afyonkarahisar Şube başkanlığı görevindeydim, çok yoğun geçiyordu hafta sonları, Afyonspor maçlarını izlemyemiyordum, bir de yönetiminde çalışmaktan onur duyduğum Salim Pancar’ın başkanlığı bıraktıktan sonra benim de ayrıldığım ve o süreçte Afyonspor’u yönetenlerce “hiç dikkate alınmamam adeta yok sayılmam”, görüş ve düşüncelerimin alınmaması etkili olmuştur diyebilirim…
Sponsorluk nedeniyele çeşitli adlarla sahalar çıkan Afyonsporumuz bugün “Hes İlaç Afyonspor” adıyla TFF 2. Lig Beyaz Gurupta katılıyor maçlara…
Ve de sezon başında çok sayıda oyuncu transfer ederek yeni bir takım yapan; ancak şu anda bu futbolculardan çoğunun kulübü terk ettiği Hes İlaç Afyonspor, ciddi bir ekonomik ve idari kriz içinde… “Gömleğin ilk düğmesi yanlış ilikleniyordu yıllardır” çünkü… “Ayağını yorganına göre uzat”, “evlek evlek satarsan böyle böyle batarsın” sözlerine kulak tıkarsan deneyime ve liyakate değer vermezsen deniz biter bir yerde…
Eskişehir, Bursa, Denizli… Sanayi ve ticarette ve de futbolda Afyon’dan daha önde iller… Bu illerin takımlarının “hâl-i pür melâlini” görüyoruz… “Hesapsız kasap” misali hepsi de…
Hemen belirtelimki profesyonel kulüp başkanlığı, yöneticiliği hiç de kolay değildir, hele Afyon gibi bir Anadolu kentinde… Antrenörlük desen o daha da zor… Dışarıdan bir antrenörün yönetimine hiç ses çıkmaz yerli bir antrenör ilk puan kaybında pretesto edilir… Yerli futbolculara yer vermek akla gelmez nedense; halbuki Afyonspor yıllar önce kadrosunda en az beş altı futbolcuyla çıkardı sahalara…
Ülkemizdeki birçok kulüp gibi Afyonspor da “geleneksel yönetim”ler vardır işbaşında; yani güç ve otorite başkandadır, şeffaf yönetim yoktur ,yönetim kurulu üyelerini de başkan seçer antrenörleri bulur, anlaşır… Dolayısıyla denetim de işlemez pek… Sayın Salim Pancar ve Sayın Salih Sel dönemlerinde oldukça düzenli işleyen yönetimler gelmedi bir daha…
“Her sorun bir fırsattır”… Genç futbolcularımızın geleceklerini düşünerek fedakarca oynamaları, daha yüksek şiddetteki çalışmalara katılmaları lazım… Çünkü ligin ilk haftalarındaki maçlardaki puanlar aslanın ağzında… Bu kadronun başına da bugünkü yerli antrenörler, yani İsmail Aladaş, Soner Ballıpınar, Ali Güneş ve kursta olan Celalettin Ulu ekibiyle geleceği kurtarmak mümkündür. Mevcut puanımız ve kazanacağımız sekiz on puan bizi bu ligde tutar sanıyorum… (NOT: Bu yazıyı yazarken takımın başına Turhan Saltık’ın getirildiğini duydum. Soner Ballıpınarla çalışacaklarmış… Başarılar dilerim kendilerine)
Afyonspor taraftarı zorlu bir sınav veriyor bu süreçte; takımı destekliyorlar, gençlere sahip çıkıyorlar… Biraz ekonomik destekle sezon sonununu getirmek mümkündür…
Alt kategorilerde yetenekli futbolcular var; diğer amatör takımlar da destekliyorlar ve futbolcu veriyorlar buralara…
Yine bu sorunların oluşturacağı fırsatlarla Afyonspor’u kurumsal yönetimle buluşturmak da mümkündür uzun vadede… Futbolun içinden gelen kişilerin, daha önce spor yapmış olanların yöneticilik yöntemlerine olumlu katkı sağladığı görülmüştür.
“Bir araya gelmek başlangıçtır, bir arada bulunmak ilerlemedir, birlikte çalışmak başarıdır” (Henry Ford)
Sorunların üstesinden gelebilme becerisi ve gelişme, niteliki insanlarla mümkündür sonuçta…