Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

ASTROLOJİ, BURÇLAR VE ZANLAR 18

OĞLAK BURCU
(22 Aralık – 19 Ocak)
Oğlak burçları kendi adına yaptıkları “ben” takdiminin herkes tarafından kabul görmesini ister. Kendisinin ilahlık hissiyatının tatminini gerçekleştirmeyen kişilerle iletişimde olmak istemezler. Hayatta en önemsediği şeylerden bir tanesi “haklı” olmaktır; konu ne olursa olsun oğlak burçları kendilerini her zaman haklı görürler. Bunu lütfen çok önemseyelim ve bu hali sadece “uzlaşamadığı bir konuda kendini haklı görmek” gibi bir anlamda düşünmeyelim. Oğlak burçları yaptıkları her tercihin doğru olduğundan emindirler. Sabit fikirli olmaları sebebiyle yaptıkları her tercihin doğru olduğuna inanırlar, bu durum onun başkalarına karşı olan kibrini de besler. Örneğin ekmek aldığı fırının mahallenin en güzel fırını olduğuna inanır, bakkalı öyledir, berberi öyledir, kasabı öyledir; herhangi bir yerden aldığı hizmet o konudaki en iyisidir. Bu şekilde inanıyor olmakla aslında o kendi zanlarına göre yaptığı tercihlerin esiri olmuştur. Kendisinin böyle her daim doğru ve haklı olduğuna inanan bir oğlak burcu insanıyla yaşamak ne kadar zordur bir düşünün. Onun yanında olacaksanız onun kibrini beslemek zorundasınız, aksi takdirde ortak bir paylaşımda bulunamazsınız. Bu durum, esfele safilinde yaşayan oğlak burçlarının ilahlık hissiyatlarını göstermesi açısından çok manidardır.
Bu durumu oğlak burçları daha çok koç, yengeç ve terazi burçlarıyla yaşar. Koç’taki “müstakilen varım ve muhtarım” iddiasının baskınlığı sebebiyle oğlak burçları “koç burcuyla bir türlü anlaşamam” derler. Sebebi ilahlık hissiyatlarının çatışmasıdır (tanrısal kavga). İlahlık iddiasının gereği olarak oğlak burcu insanı ilahlık hissiyatının tatmininin tehlikeye girdiğini hissettiği anda hırçınlaşır ve öfkelenir.
Oğlak burçlarının sinsi bir yanı vardır; etrafındaki herkesin hayatını, özel bilgilerini ve planlarını bilmek ister ancak kendisi hiçbir şekilde hayatı ve planlarıyla ilgili detay paylaşmaz. Oysa gelecekle ilgili daima A, B ve C planları vardır ama etrafına güvensizliğinden dolayı kimseyle özel bir paylaşıma gir(e)mez. Oğlak Burcu insanının nispeten başka burçlarda da var olan bir özelliğini söyledik: Kendi “BEN” statüsünün bilgilerini sır gibi saklarken diğer “BEN”lerin her şeyini bilmek ister. Kendine ait bilgileri saklıyor ama herkesin bilgilerini bilmek istiyor. Bu özellik esfele safiliynde açıldığı için çok rahatsız edici bir davranıştır. Şeffaf olmayan, güven vermeyen, her şeyinizi merak edip öğrenmeye çalışan bir insan ortaya çıkar ki hiç hoş değildir. Fakat bu hal aslında bu neyin izidir biliyor musunuz? “Allah’a ait şeyleri biz bilemeyiz, O bizim her şeyimizi bilir” gerçeğinin izidir. Nasıl önemli bir iz değil mi? Allah’a ait bir vasfın izi! Oğlak Burcu insanı o özelliği esfele sâfiliyne taşıdığı ve dûniHİ algıyla müstakilleştirdiği için kendisine ait bilgileri kimsenin bilmesini istemiyor ama herkesin bilgilerine vakıf olmak istiyor; yani bir ilâh gibi davranıyor. Hem de başkalarına ait bilgileri bilmek isterken diğer “BEN”lere kendi kulları gibi bakıp davranıyor. İlâhı gördünüz mü? Bu tamamen ilâh vasfıdır: Herkesin her şeyini bileceğim ama benimki bilinemez! Allah’a ait ilâhlığın bir vasfını alıp dunihi algısıyla müstakilleştirip o özelliği firavunluğu için kullanıyor, normal yaşantısında böyle kullanıyor. Böylece şeffaf ve güvenilir olmayan bir insan çıkıyor. Benzer özellikler elbette diğer burçlarda da var. Çünkü kıvamları farklı da olsa onlar da dunihi algı sebebiyle birincil şirki ve küfür halini yaşayan Sözde İlâhlar’dır (Yılmaz Dündar, Burçlar Küfürler).
Oğlak burcu insanını çevresindekiler cömert olarak tanımlar. Az konuşur çok düşünürler, mütevazi kişilerdir; kurallara uymayı seven düzenli kişilerdir, hile, yalan ve sahtekarlıktan uzaktırlar. Buna rağmen oğlak burçlarının intikam duyguları çok derin ve çok yüksektir; böyle olunca dunihi algıda zanlarıyla oluşturdukları etiketlerden bir türlü vazgeçemezler; iyi olarak etiketlenen kişileri, olayları ödüllendirir, kötü etiketlediklerinden ise intikam almaya çalışır. Esfele safilin yaşantıda oluşturduğu bu etiketlerin karşılığı olan ödül ve ceza sistemi de onun kendi ilahlık hissiyatının tatmini içindir.
Bütün bu vasıflar sebebiyle korkulan, güven vermeyen, birlikte yaşamanın zor olduğu oğlak burcu eğer Billahi imanla tanışır, nefs-i levvameye girer de Allah’ı tanımaya talip oluşa, saydığımız tüm özellikler birden değişmeye tersine dönmeye ve oğlak burçlarının Rabbimiz Allah’a açılan kapıları olmaya başlar. Nasıl mı? Bakın:
İlahlık hissiyatını tatmin etmek için kullandığı “daima haklıyım” duygusunu, Hakk’ı tanımasıyla birlikte Rabbimiz Allah’a teslim eder, O’na yöneltir. Sonuçta bu durum onun esfele safilinde yaşadığı sıkıntılı hallerden kurtulmasını ve korunmasını sağlar. Hakk’a olan bu düşkünlüğü sebebiyle, oğlak burcu dunihi algıyı reddettiğinde onda hızla Furkan açılır, böylece Hakk ile Batıl’ı kolayca ayırt edebilir.
Oğlak burçları elleri çok açık olarak tanınıyordu ya, işte şimdi o vasfını hayrda kullanır, artık o hayra infakta cömerttir.
Az konuşan, çok düşünen tevazu ehli kişiler olarak hile, yalan ve sahtekarlıktan uzak olmaları onların nefs-i levvameye girmelerini ve billahi manada hayat tarzı oluşturmalarını kolaylaştırır.
Onları esfele safilin hayatta kinci ve intikamcı olarak tanımıştık, bu özellikler onları billahi imanla yaşarken küfre karşı kinci ve intikamcı hale dönüştürür.
Kuralla uyan, düzenli kişiler olan Oğlak burcu insanı, bu özelliği sayesinde, Rabbimiz Allah’ın koyduğu kurallara (iman, ikan ve salih amel yaşantısına), sadık bir kul olarak yaşamaya başlar.
Dunihi algı ve zanlarıyla ilahlık hissiyatının gereğini yaşarken, merak duygusunu başkalarının hayatını merak ederek tatmin eden oğlak burcu insanı, şimdi billahi imanla yaşarken bu duygusunu Rabbimiz Allah’ı merak ederek tatmin eder. Ne güzel bir sermeye oldu ona değil mi?
Efendimiz Muhammed Mustafa (SAV)’in öğrettiği hadis duamızla yazımızı tamamlayalım inşaAllah.
“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten, yani dunihi algı ve zanlarıyla düşünüp konuşup yaşamaktan), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayr azlığından, meskenetten (istenmeyen her türlü hâlden) sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan) ve riyâdan sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan Sana sığınırım (lütfen koruyuver Allahım, amin).”
(Buhâri, Tefsir, 16/1; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, 1489; Hâkim, el-Müstedrek, I, 712/1944)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti