Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

ASTROLOJİ, BURÇLAR VE ZANLAR – 9

Her burç insanını ele alırken yaptığımız gibi ikizler burcu insanını da o burç için örnek olabilecek bazı burç özellikleriyle (ama bu özelliklere dunihi algıyla bakıldığında yani bir Allah var uzakta veya her yerde ama bir de ben varım, diğer benler de var düşünüşüyle bakıldığında veya bunu da kabul etmeyen ateist zihniyetle bakanlar için ikizler burcunda) ne gibi vasıflar öne çıkıyordu, bunları önceki yazımızda paylaşmıştık ama girişte ikizler burcu hakkındaki o dunihi yaklaşımları birer cümleyle hatırlayalım istiyorum. İkizler burcu insanının;
• Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiası çok kuvvetlidir ve bu iddiasını çok sever.
• Ancak Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasıyla kendi adına “BEN” deyişinin statüsünü başka “BEN”lerle yarıştırmaz. Ama kendisiyle yarışır ve bu iddiasını hep daha yukarılara taşır (örtücülüğünü, nankörlüğünü yani küfrünü ilerletme konusunda kendi rekorunu egale eder).
• Ama sosyal ilişkilerinde “ben” duygusunun tatminini önceler, tüm ilişkilerini “ben” duygusu üzerine kurar; yani bir ortamda onun kendi adı namına takdim ettiği “ben” yaşantısını yücelten, o yaşantıya iltifat eden, takdir edenleri tercih eder.
• Dunihi algıdaki etrafının ona gösterdiği takdir ve iltifatın bir balon ve abartı olduğunu, gerçek olmadığını adı gibi bilir ama kendi adı namına yaşadığı “ben” duygusunu beslediğinden iltifat eden, takdir eden kişi ve davranışlardan ayrılamaz.
• “Müstakil yani dunihi hüküm sahibiyim” iddiasında Koç Burcu kadar baskın olmamakla birlikte “Müstakil güç, hüküm ve mülk sahibiyim” hissiyatıyla yaşamak ve bu duygusunu tatmin etmek için var gücüyle çalışır.
• Kendi adına takdim ettiği “ben” duygusunun tatmin edilmesini sever, çünkü bu, dunihi algıyla yaşayan tüm burçlar gibi ikizler burcunun da ilahlık hissiyatını güçlendirir.
• Bu amaçla ünlü, meşhur olmayı çok ister. Çünkü ilahlık iddiasına hürmet edilmesi, bu iddiasının kabul görmesi için şöhret, ün ve etrafı tarafından onaylanma çok iyi bir yöntem ve araçtır. Çok önemsendiği için araç zamanla onun amacı haline gelmiştir.
• Etrafı tarafından görülmek, bilinmek, taktir edilmek ikizler burcu için önemlidir. Sırf bu duygusunu tatmin edebilmek için çok zor, çok sıkıntılı, çok riskli işlerin altına girer. Hatta bu tatmini yaşamak üzere etrafından onay almak için yapamayacağı şey yoktur.
• Tek başına karar almakta zorlanır, bunun sebebi “çevrem ne der?” duygusu ve korkusudur; yani takdir edilmek, onaylanmak, hürmet görmek gibi hayati derecede önemli (ilahlık hissiyatını tatmin eden) gıdalarının kesilmesinden korkmaktadır.
• Dunihi manadaki özgürlüğüne (ilahlık hissiyatının özgürlüğüne) çok düşkündür, başka sözde ilah tarafından kısıtlanmayı ve yönlendirilmeyi hiç sevmez.
• Meraklıdır; “Kim ne yapmış, kiminle konuşmuş, ne söylemiş?” delisidirler.
• Zekidir; zekasını etrafına yalan söylemede, çevresini aldatmada kullanır.
• İkizler burcu insanı yalnız kalmaktan hoşlanmaz, bundan çok korkar.
• Kendi adı namına takdim edip yaşadığı “Ben” duygusunu tatmin (dunihi çıkarları) için yaşadığından ikizler burcu insanı yalan söylediğini, aldattığını zor fark eder.
• İki kişiliklidir (dunihi algıya düşen her insan gibi; ama bu ikizlerde çok güçlüdür).
• Sabırsızdır ve duygu geçişleri çok hızlıdır. Bir an memnun, bir an gergin… Sabırsızlığı ve hızlı duygu geçişleriyle baş etmesi de çok zordur.
• İlahlık hissiyatıyla yaşadığı duygularını öfke ve cinsellik ile desteklemeyi sever. Cinsiyetini kullanarak kendinin ve karşısındakinin duygu ve hislerini yönlendirmeyi böylece ilahlığını pekiştirmeyi ister; aynı beslemeyi öfke kullanarak da yapar.
Özetlediğimiz bütün bu dunihi özellikleri ben yazarken siz de okurken lütfen her birimizin bir ikizler burcu insanı gibi olduğunu fark edelim. Fark edelim ki korkalım ve korunalım (müttaki olalım; âmin).
Ve şimdi, ikizler burcunun dunihi algıyla yani ters bakışla böyle görülen özellikleri, Billahi imanla bakıldığında, Hakk idrakle okunduğunda nasıl da birer ikrammış, çok öneli birer lütufmuş, çok değerli birer değişim, gelişim ve kazanım dosyasıymış, onu görelim.
Dunihi algı ve zanlarıyla esfele safiliyn hali yaşadığı için “Müstakilen VARIM ve Muhtarım” iddiasını hep bir adım öteye taşımaya çalışırken, ikizler burcu insanı bu iddiasından vazgeçer de dûniHİ algı ve zann’larına sırtını dönerse, hanif ve müslim hayat tarzına yönelirse, küfre, örtücülüğe, zulmete, nankörlüğe, yalan ve iftiraya, kalp marazına sebep olan bütün o özellikler, şimdi hepsi birden çok büyük bir sermayeye, nura dönüşür; Billahi anlamda iman ve ikan için yani yakin için ona destek verir. Bakın:
Dunihi algıda çevresinden onay almak, takdir edilmek isteyen ikizler burcu, Billahi idrakte onay alması gereken tek mercinin Rabbi olduğunu anlar ve görür. Dunihi algıdayken ilahlık hissiyatını bu duygularla tatmin etmeye çalıştığı için hep kendisi gibi dunihi sandığı çevresinin onayına bağımlı yaşıyordu; şimdi billahi idrak ona bu duygularla Rabbi Allah’a bağlı yaşamayı öğretir. Yeri gelmişken Billahi imanı, Billahi idrakı, tanımını hatırlayalım ve hayalimize nakşedelim inşaAllah:
Billahi manada iman Allah’ın dışı var sanmamaktır. Billahi idrak Allah’ın dışı var zannını, bu sanışa dayalı algıyı ret ve terk etmiş olmaktır, bu idrak ile yaşama gayretidir. Billahi iman ve idrak, Allah’ın dışı var sanıp orada da müstakilen var ve muhtar şeyler görmemektir, böyle zanlar üretmemektir.
Lütfen Allahım, biz inanan kullarını bu idrak ve yaşantısı üzere razı olduğun hayatla yaşatıver, vefat ettiriver ve yeniden böyle diriltiver (âmin).
Evet, Billahi iman ve idrakle tanışması ikizler burcu insanının aynı zamanda gerçek özgürlüğü tatmasını ve yaşamasını da sağlar. Özgürlüğü ilahlık hissiyatının tatmini için yaşayan bu yüzden de hiçbir zaman tatmin olamayan ikizler burcu insanı gerçek özgürlüğü hissettiği Billahi iman sonucu Rabbimiz Allah’a yüksek bir muhabbet duymaya ve bu muhabbetiyle yaşamaya başlar.
Dunihi algıda dikkat çeken zekâsı ile o fitne ve fesatlık için, aldatma ve kandırma için çalışırken, Billahi idrakte zekâsı hak akılla buluşur ve onu artık Hak ile Batılı ayırmada kullanmaya başlamıştır. Bir müttaki olması sebebiyle Allah’ın kendisine lütfettiği Furkan aklıyla onda açılan “faruk” sıfatı sayesinde hayata, kişilere ve olaylara bakışı düzelir (daha önce tersti).
O meraklı şimdi merak duygusunu Billahi anlamda yaşamaya başlamıştır; Rabbimiz Allah’ı, yarattığı sistemini ilme-l yakin (çok önemseyerek ve bilimsel bir ciddiyetle) merak eder, araştırır ve tefekkürü ile ona lütfedilen bulguları idrakına ve hayatına yansıtmaya başlar. Dunihi algıyla kendisini zulmete sürükleyen bu duygusu billahi idrake talip olduğunda onun için bir tanıma, bir marifet, bir kurtuluş kapısı olur.
Hep kendi adına söylediği “Ben” takdimini beslemeye çalışıyordu ya, şimdi Billahi idrakte Allah adına “Ben” demesi gerektiğini öğrenir; artık bunun gayretine, bunun telaşına, bunun duasına girmiştir. Nihayet Billahi idrakle (yani doğru “Ben” takdimiyle) Allah’ın razı olduğu hal ve davranışlar başlar (Allah adına BEN’le yani Besmele’yle yaşantı).
Dunihi dünyada “çift kişiliklisin” denile denile psikolojisi bozulan ikizler burcu insanı hem kendisi hem de çevresi için sağı solu belli olmayan, çok hızlı duygudurum değişiklikleri, gel-gitler yaşayan zor bir insan haline gelmişti; Billahi idrakte çiftinin (ikiz kardeşinin) Kur’an olarak fark etti ve bütün o zorluklar büyük bir kolaylık ve nura dönüştü; Allah hakikatini anlaması, bulması ve yaşaması için ona açılan kocaman bir kapıya dönüştü, elhamdülillah… Kur’an ile hemhal (aynı yumurta ikizi olarak aynı ahlakla, aynı duygu durumuyla) bir hayat yaşamak şimdi ona çok sevimlidir. Sonuç, Biiznillah Allah indinde razı olunan bir yaşantıdır, böyle bir ömürdür…
Dunihi algıdaki ikizler burcu, ilahlık hissiyatlarının takdir görmesini kaybetme korkusuyla karşı tarafa “hayır” diyememesiyle tanınıyordu. Çünkü “müstakilen varım ve muhtarım” iddiasını ve ilahlık hissiyatını besleyebilmesi, geliştirebilmesi için karşı tarafın onayını alması gerektiğini düşünüyor, bu sebeple de onlarla uyumlu, onların dediğini yapan insan olması gerektiğini hissediyor; “ben kimseye hayır diyemem” diyordu, hatta ilahlık hissiyatını daha öne çıkarmak için “ben kimseyi kırmak istemediğim için hayır diyemiyorum” diyerek küfrünü örtmeye ve aklamaya çalışıyordu. Dunihi algıyla yaşayan ikizler burcu insanı için bu duyguyla başa çıkmak imkânsız derecesinde zordur… Ama o şimdi tanıştığı ve girdiği nefs-i levvame ile birlikte Billahi iman ve idrak yolunda bu özelliğini onun cennete açılan bir kapısı olarak bulur. Allah’ın ve O’nun Rasulü (sav)’in tebliğine, davetine (onu bizzat çağırmasına) “semi’na ve eta’na; işittik ve itaat ettik” demek ona çok kolay gelmiştir; “hayır” diyemiyordu ya…
En büyük korkusu yalnız kalmaktı. Billahi idrak (tevhid) ona hiç yalnız kalamayacağını, Allah’ta ve Allah ile olduğunu öğretti. Artık Allah’ı buldu, yalnızlık çekmez. Ayrıca ikiz kardeşi Kur’an’ın daima kendisiyle olması da ayrı bir zevk ve huzurdur onun için.
Sabırsızdı; dunihi algıdayken yanlış yapmasında önemli sebep buydu. Dünyalık işler için o kadar sabırsızdır ki bu hali onun eşi, çocukları ve yakın çevresiyle ilişkilerini zora sokuyordu. Şimdi bu vasıf onun Hak yolda ilerlemesi için açık kapısı oldu. Sabırsızlığını kullanarak Allah’ı tanımada bir anda fırlayıp ilerlemek istedi ve bunun gayretine girdi. Artık yakin hallerine ulaşmak ve yaşamak için her yolu dener, çünkü sabırsızdır…
Allah’ım, bize seni ve sisteminin dosdoğru anlayabilmeyi, anlatabilmeyi ve yaşayabilmeyi ikram ediver; bunu bize kolayca lütfediver ve indindeki en makbul, en mübarek, en razı olduğun şekilde yaşatıver Allah’ım (âmin).

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti