Nöbetçi Eczaneler
27 Nisan 2012 Cuma 03:00:00 Tarih: 21.04.2012 Belediye Hoparlöründen bir anons işittim. Saat: 09:05 Orhangazi Mahallesi’nden, Doğlat Köyü’nden, merhum Kamil Baraz’ın oğlu, Devlet Demir Yolları’ndan emekli İsmail Baraz ve Şeker Fabrikası’ndan emekli Baraz Makine sahibi İlhan Baraz’ın kardeşi, Baturhan ve Aytuğba Baraz’ın babası, Endüstri Meslek Lisesi emekli müdür yardımcısı Mehmet Baraz vefat etmiştir. Cenaze namazı öğle namazını müteakip Doğlat Köyü’nde kılınacaktır. Merhuma Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı dileriz.
Hemen okula koştum. Uzun süre göremediğim meslektaşlarıma kavuştum. Sevenlerine taziyede bulundum. Çok kalabalık bir cemaatle karşılaştım. Köyünde; Babası Rahmetli İmam Kamil Amcanın yanına defnedildi. Bir ömür böyle geçti. Allah taksiratını affetsin.
Rahmetli ile aynı okulda aynı büroda iki seneye yakın birlikte görev yapmıştık. Aldığına verdiğine çok dikkat eden cana yakın, yardımlaşmayı seven. Görevine sadık. Sözünün eri, yerine göre; samimi olduğu kişilerle şakayı, espriyi seven, vazifesinde ciddiyetten ödün vermeyen dürüst, inanılır, güvenilir bir arkadaşımızdı. Üzülmedim değil. Ama elden ne gelir. Takdir Yüce Rabbimin. Kalanlara Allah sabır versin.
6 Ay kadar önce emekli olduğunu öğrendim. Doğduğu Köye Bahçeli bir ev yapmış. (Cenazesine gidince gösterildi) Evin önünde; çalışırken bir anda hızını artıran rüzgar, hortuma dönüşmüş. Bulunduğu yerden uçurarak yere çarpmış. Komaya giren kardeşimizi Isparta’ya yetiştirseler de komadan çıkmadan Hakk’ın rahmetine kavuşmuş.
Hayvanlarla konuşabilen, her maddeye hakim olabilme yeteneğiyle donatılmış Hz. Süleyman bir gün arkadaşlarıyla sohbet ederken; içeriye giren bir kişi meclistekilerden birinin yüzüne dikkatlice bakar, gider.
Bu Bakıştan işkillenen adam Hz Süleyaman’a bu adamın kim olduğunu sorar.
Hz. Süleyman: -Azrail’di deyince, adam paniğe kapılır.
“Ne olur, beni buradan uzaklara gönder .” der.
Peygamber Arkadaşının hatırını kıramaz. Rüzgar emrindedir. Bindirir onu Hindistan’a gönderir. Fakat; Yakasını bırakmayan Azrail Adamı ertesi gün Hindistan’da karşılar. Kaçış yok.
Azrail’e: -Anladım canımı almaya geldin. Beni Süleyman’ın çadırında görünce niye hayretle baktın?
Azrail: “Ben senin canını Hindistan’da almak için emir almıştım. Kudüs’te Hz. Süleyman’ın çadırında görünce. Bu adam bir günde Hindistan’a nasıl gidecek diye hayret içinde kaldım” der.
“Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya Suresi, 35) “De ki: “Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçış size kesin olarak bir yarar sağlamaz; böyle olsa bile, pek az (bir zaman) dışında metalanıp-yararlandırılmazsınız.” (Ahzab Suresi, 16)
Nerde olursak olalım; ölüm bize ulaşacak. Önemli olan: Nerede? ne zaman? Nasıl ve ne şekilde karşılaşacağımız ölüme hazır olmaktır.
Ölen kardeşimize Allah rahmet etsin. Rabbimize Dua edelim bize de Kur’an ahlakını yaşamak nasip etsin. Cumanız mübarek olsun efendim.
