Futbolda Kara, Kapkara Bir Gece

Yazar ve gazeteci Süleyman Nazif Bey, Fransız generali Franchet d’Esper’ey’in 8 Şubat 1919 günü beyaz bir at üstünde “Muzaffer bir komutan edasıyla” İstanbul’a girişini ve onu coşkuyla karşılayan Ermeni, Rum, Yahudi ve işbirlikçi kimi kişileri 9 Şubat 1919 günkü “HÂDİSÂT” gazetesindeki “KARA BİR GÜN” başlıklı makalesiyle kınar, işgalcilere karşı direnen Türk ulusunun duygularını yansıtır..
11 Aralık 2023 Pazartesi gecesi oynanan MKE Ankaragücü – Çaykur Rizespor maçından sonra da “KARA KAPKARA BİR GECE“ yaşandı; sahaya giren MKE Ankaragücü başkanı Faruk Koca, orta hakem Meler’e yumruk attı. Darbeyle yere düşen Meler, Koca’nın yanındaki bazı kişilerce defalarca tekmelendi.
Bu sırada MKE Ankaragücü taraftarı başkanları Faruk Koca’ya destek vererek tezahürat yaptı. Tribünlerden de sahaya giren taraftarlar oldu. Bu taraftarlara güvenlik görevlileri müdahale etti.
Bu vahim olay, “KARA KAPRA BİR GECE” oldu Türk futbolu için…
Bardağı taşıran son damla olmuş ki bu çirkin olay, tepkiler patladı ardı ardına birer dinamit gibi ..
Sekiz on yaşımdan beri içindeyim futbolun, nice olaylar tanık oldum; hakemlere saldıran futbolcular, seyirciler gördüm defalarca; bitmiyor bu olaylar. Ancak ilk kez bir üst düzey kulüp başkanının, 22. ve 23. Dönemlerde de milletvekilliği yapmış hatta 2022 yılının Ekim aynıda TFF Fair Play/Adil Oyun Ödülünü almış “sıradan olmayan” bir kişinin saldırısını görmedim, duymadım…
“NASIL BİR TEPKİ VERECEĞİZ HERKES GÖRECEK” DEMİŞTİ Koca, 14 Ocak günü kaybedilen Adana Demirspor maçının ardından “Bir daha hakemler Ankaragücü’nün hakkını yerse, bundan sonra olacakların sorumlusu ben değilim. Bir daha olursa nasıl bir tepki vereceğiz herkes görecek” ifadelerini kullanmıştı.
Birden bire gelinmedi bugünlere… Masum değil herkes…
Amatör kümeden BAL’a çıkıyor; şampiyon olacağız diyor.. Milyonluk transferler yapıyorlar, yaptırıyorlar bakıyorsun fiyasko.. Yönetici –başkan “şampiyon olacağız” diyor, taraftar bol gollü galibiyet istiyor. Hakeme, “Hâkem” diyenler hakem beğenmiyor. TV’lerde eski futbolcular eski antrenörler yorumcu olmuşlar; delik deşik ediyorlar takımları futbolcuları, hakemleri..
Lig statülerinde şampiyon olacak-küme düşecek takım sayıları belirtilir; kimin şampiyon olacağı, kimin küme düşeceği yazılmaz…
Bakıyorsun 20 takımdan en az dördü beşi şampiyonluk parolasıyla başlıyorlar liglere.. Süreç içinde önce antrenörler, sonra kimi futbolcular onlar da yetmezse hakemler suçlanıyor.
Sen değil misin kadronu olur olmaz transferlerle dolduran, kulüp kasasını kumar masasına döndürüp ligin ortasında koyup kaçan… İki maç kaybedince daha önceleri göklere çıkardığın teknik adamları kapıya koyan. Sabit gelir kaynakların olmadığı halde yeni teknik ekibe de çuvalla para ödeyen…
“Delinin kuyuya taş attığına döndü” bu iş. Sonuçları itibarıyla hepten zarar. Rahmeti arkadaşımız Fikret Sicimoğlu, “Al bir koca kaya ……na daya” derdi ya ta öyle oldu…
Bu menfur olayın ardından “Tüm liglerdeki maçlar süresiz olarak erteledik” dedi. TFF başkanı Mehmet Büyükekşi..
“Bir musibet bin nasihatten evlâdır” demiş evvel giden ahbâb.
Dileriz bu gibi çirkin olaylar tekrar etmez..
“Isbır feinne’d dehre lâ yesbır” “sen sabret çünkü zaman sabretmez” anlamındaki Arapça sözü ve birkaç gün önce facebook’taki bir paylaşımında “Unutmayın bugün çok çabuk dün olur” diyen bilge rektörümüz Sayın Şan Özalp’ı ile “Football, Against The Enemy“, “Futbol asla sadece futbol değildir“ diyen Simon Kuper’i hatırladım…
NOT: Aslında bugün Afyonspor ile ilgili yazacaktım; sonraya bıraktım onu …